English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Burada mısınız

Burada mısınız tradutor Português

664 parallel translation
Hâlâ burada mısınız efendim?
Você ainda está aqui, senhor.
Siz hâlâ burada mısınız?
Ainda aqui está?
12 neredeyse 13. - Burada mısınız?
Tenho 12 quase 13.
- Bu gece burada mısınız bayım?
Vai dormir por cá esta noite, senhor?
Siz hala burada mısınız? Süratle şu tepeyi aşın ve at komisyoncuları ile irtibata geçin.
Você deveria ir sobre a colina avisar os compradores.
Ve siz hala burada mısınız?
E você ainda está aqui?
- Hâlâ burada mısınız!
- Ainda aí anda?
O halde ikiniz de burada mısınız, bir vücutta?
Então, estão ambas aqui, num só corpo?
Burada saygıdeğer bir vatandaş olarak yaşıyorum. Göründüğüm gibi bir kişi olmadığım öğrenilirse.. .. bütün varlığımın tehlike altına gireceğini anlamalısınız.
Vivo aqui como um respeitável cidadão, e você tem de saber... isto destruiria toda a minha existência e se viesse a saber... como hei de dizer Que não sou aquilo que aparento ser.
Burada hepimiz birlikte avlanıyoruz. Gloucester'a şimdi dönersek... kendimiz ve ailemiz için çıkaracağımız bütün kışın rızkını kaybedebiliriz.
Todos nós partilhamos os ganhos da pesca... e se fôssemos para Gloucester agora, talvez perdêssemos o sustento das nossas famílias de todo o lnverno.
Farkında mısınız, burada Ütopya'yı kurmuşsunuz.
Podem não saber, mas aqui têm a Utopia.
Burada rahat mısınız?
Sente-se confortável aqui?
Şükürler olsun ki buraya da gelmediler. Bu yaptığınız aptalca bir davranıştan da öte ve itibarım açısından sizi burada saklayamam.
Graças a Deus nunca virão aqui, mas mais um pouco do seu comportamento estúpido e nem mesmo a respeitabilidade da minha casa o protegerá.
- Siz de burada olacak mısınız?
- Você estará?
Sizi burada istemiyorum. Çıkacak mısınız?
Não sei como me encontrou, mas não preciso de si!
Madam diğerlerine katılacak mısınız yoksa kahveleri burada mı alacaksınız diye sordu?
A madame pergunta se irão juntar-se aos outros ou se vão tomar o café aqui?
Yağmurun ve rüzgarın sesi ne hoş değil mi, burada güvende ve sıcak mıyız?
Não é bonito ouvir o vento e a chuva, e nós estarmos protegidos?
Burada kalmayacak mısınız?
Porque é que não entram?
Burada kalacak mısınız?
- Estão a pensar ficar por uns tempos?
Ama burada karanlığın içindeki bir düzlükteyiz Sarmış dört bir yanımızı Çarpışan ve kaçışanların şaşkın telaşları O yer ki zırcahil orduların Geceleyin çarpıştığı "
Mas aqui estamos, imersos na profunda escuridão da campina... assolados por alarmes de lutas e refregas... onde ignorantes exércitos colidem na noite.
Bir süre daha burada kalacak mısınız?
Tencionam ficar?
Burada biraz daha kalacak mısınız Bay Emery?
Ainda vai ficar cá muito tempo, Sr. Emery?
- Burada yalnız mısın?
- Disse que estava aqui sozinho?
Düzeni korumak için burada olacak mısınız?
Irá ficar para manter a ordem?
Siz sayın konuklarımız sıradaki delikanlının... burada fazla kalmayacağına üzüleceksiniz, çünkü çok güzel şarkı söylüyor.
Os convidados do estado lamentarão... que o seguinte cantor termine sua sentença logo... porque canta muito bem.
Burada toplanışımızın sebebi, bu kadın ve erkeği evlilik bağı ile birleştirmek.
Ajoelhem-se os dois, por favor.
Bay Gallagher, burada zamanımız çok sınırlı ve...
Sr. Gallagher, é só que temos tão pouco tempo e...
Bir şeye ihtiyacı olabilir diye burada kalır mısınız?
Poderia ficar por aqui no caso de precisar de ajuda?
Yani bu işi burada bırakacak mısınız?
Está a querer dizer que não vai fazer mais nada sobre isto?
İki gün önce ayrılmış olsaydınız, ben de burada olamayacaktım.
Se tivesse vindo anteontem não me teria encontrado aqui.
Burada yalnız mısınız?
Vive aqui sozinho?
Bakın bayım... burada büyük karışıklığa yol açtınız.
Escute, o senhor causou um sério tumulto. Segurem! - Se quiser, chamamos a polícia!
Burada, Picketwire Nehri'nin kuzeyindeki büyük çiftçilerin bu bölgeyi açık rejimde tutma mücadeleleri başarıya ulaşırsa tüm sebze çiftliklerinizin, mısırınızın, küçük dükkanların, her şeyin, çocuklarınızın geleceğinin sona ereceği açıkça yazılı!
Torna claro que se os grandes rancheiros a norte do Rio Picketwire ganharem a luta para manter o território um espaço aberto, todas as vossas quintas e o milho, os pequenos lojistas e tudo mais, o futuro dos vossos filhos, tudo acabará e desaparecerá!
Burada yalnız mısın?
Vive aqui sozinho?
Ne zaman ihtiyacınız olursa hayatımın yarısı burada ona dikkat et.
Estou sempre á disposição. Metade da minha vida está aqui, Bergmann, cuide bem delas.
Ee, sen burada yalnız mısın?
- E tu? Estás sozinho?
Ben giderken hala burada olacak mısınız?
Oh, ainda estará aqui quando voltar?
Umarım, az önce burada olanları yanlış anlamazsınız.
Agora não. Não fique mal impressionada com o que aconteceu.
Adam burada ölürken okuyacak mısınız?
Põe-se com leituras enquanto o homem morre?
Haftalarca, aylarca tüm güçleriyle sadakatle çalışmış insanlarımızın bir kısmı ile bu akşam burada toplandık.
É o culminar de muita semanas, de muitos meses de um trabalho dedicado da parte de muitas pessoas reunidas aqui esta noite.
Bugün burada hep beraber toplanmış bulunuyoruz. Angela Martine ve sen, Robert Tomlinson, dostlarınızın huzurunda, hukukumuza ve inançlarımıza uygun bir şekilde... Alarm!
Portanto, estamos aqui, hoje, contigo, Angela Martine, e contigo, Robert Tomlinson, perante os vossos colegas, de acordo com as nossas leis e as nossas muitas crenças, para que...
Bakıyorum Akademideki sınıfımızın çoğunluğu burada bulunuyor.
Bom, vejo que a nossa turma da Academia está bem representada.
Burada yalnız mısın?
Está sozinha aqui?
- Burada rahat mısınız?
- Está bem instalado?
Lowell, bu zırvalığı burada yemek zorunda mısın?
Lowell, tens que comer isso aqui? Cheira mal que se farta.
- Siz burada mısınız?
- Ficam aqui?
Durk, burada ne yaptığımızı lütfen açıklar mısın?
Durk, explique-nos o que estamos a fazer aqui.
Ama, bununla birlikte... Torunlarımın ruhu, üzerine yemin ederimki, Bugün burada yaptığımız barışı bozan ben olmayacağım.
Mas, tirando isso eu juro pelas almas dos meus netos que não serei eu que romperei o acordo que fizemos aqui hoje.
Siz ikiniz burada kalıp üsse göz kulak olmalısınız, adamları idmanlı tutup, beladan uzak durun. Sınavı geçersem, hemen dönemeyeceğim Ama İstediğim yere geldiğimde, sizi iki can kardeşimim unutmayacağım.
Quando eu partir, voçês ficam aqui treinem os homens, e fiquem fora de problemas quando eu voltar, é provável que seja breve talvez dois anos, mas não vou esquecer esta amizade se precisarem de mim podem me chamar irmãos
Burada bir değişiklik yapacak mısınız?
Vai mudar alguma coisa aqui?
İki kadın burada büyükelçilikte karşılaşınca :.. ... "Aşık mısınız? Evli misiniz?" diye sorar.
As mulheres perguntam : "Está apaixonada, casada?" Divertido...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]