Dediğimi yapacaksın tradutor Português
78 parallel translation
- Dediğimi yapacaksın. - Lütfen, señor.
Você faz o que eu mando.
Buranın sahibi kim? Ben! Benim dediğimi yapacaksınız.
Sou o proprietário e vocês fazem o que eu disser.
Bak, bundan sonra dediğimi yapacaksın, anladın mı?
- Dov! Daqui por diante, faça o que eu disser. Entendeu?
Dediğimi yapacaksın yoksa Kaptan Kirk'i nötralize ederim.
Farás como eu disser, ou neutralizarei o teu Capitão Kirk!
Sana dediğimi yapacaksın, doktor faturalarını sen ödediğin zaman, hastayken istediğin kadar dolaşırsın.
- Faz o que te digo! Quando pagares as consultas poderás ficar doente quando quiseres.
Şimdi dediğimi yapacaksın.
Quem é o patrão?
- Dediğimi yapacaksın, tamam mı?
- Tu fazes o que eu mando, sim?
Benim dediğimi yapacaksın.
Tens de confiar e fazer o que eu disser.
- Hayır, Moss, Lang seninle kalacak dediğimi yapacaksın, bu davadan uzak dur tamam mı.
- Não, Moss, ficas com o Lang fazes o que te digo e ficas longe deste caso.
Avukatımsın, dediğimi yapacaksın.
É minha advogada, tem de fazer o que eu disser.
Dediğimi yapacaksın.
Fazes tudo o que eu disser?
Dikkatle dinle. Benim her dediğimi yapacaksın.
Escuta o que te digo e faz tudo o que eu disser.
O roketteyken de dediğimi yapacaksın.
Naquela rocha, fazes o que te digo!
Ve sen sadece benim dediğimi yapacaksın, yaptığımı değil!
E tu, faz apenas como eu digo, não como eu faço.
- Dediğimi yapacaksın! - Evet, yapacağım!
- Vais fazer o que eu disser.
Benim dediğimi yapacaksın Flux.
Trabalha para mim. Nem uma palavra.
Özel biri de olsan evimde yaşıyorsun ve dediğimi yapacaksın.
Podes ser especial, mas vives sob o meu tecto e farás o que mando.
- Dediğimi yapacaksın!
- Faça o que lhe digo!
Eğer sen ve adamların yanımdaki hücreyi istemiyorsa dediğimi yapacaksın.
A não ser que você e os seus homens queiram ficar na cela ao lado de minha, vão fazer o que eu disser.
Dediğimi yapacaksın yoksa üzerine su dökerim.
Que tal um balde de água fria na cara?
Dediğimi yapacaksın, çünkü o elimde.
Faz o que eu mandar.
Dediğimi yapacaksın.
Irás fazer o que eu te mandar.
Dediğimi yapacaksın.
Você vai fazer como eu disse.
Eğer burada kalmak istiyorsan, dediğimi yapacaksın. Depoya dön ve ne yapıyorsan işini bitir.
Volte para a sala de material e acabe o que estava a fazer.
Bu işin arkasında büyükler var, dediğimi yapacaksın.
O manda-chuva quer o trabalho feito, por isso também eu.
Benim evimde yaşadığın müddetçe dediğimi yapacaksın.
Enquanto viveres na minha casa - fazes o que te digo.
İster doğru, ister yanlış olsun, dediğimi yapacaksın.
Certo ou errado, vai fazer o que quero.
Ben senin annenim ve dediğimi yapacaksın.
Sou tua mãe e tu fazes aquilo que eu mandar.
Bir seferliğine de olsa dediğimi yapacaksın.
Por uma vez faz o que te digo.
Birebir dediğimi yapacaksın.
Faça o que eu digo... e tudo funciona fora. E você pode se tornar um encoberta tácticas policiais.
Dediğimi yapacaksın, tamam mı?
Tens de fazer o que te digo, sim?
Ciddi bir durum, dediğimi yapacaksın
Começar a trabalhar. Têm exatamente a mesma maneira como reèem você, certo?
Beni bırakıp kendini kurtarmanı söylersem, dediğimi yapacaksın.
Se mandar que me abandones e te salves, deves fazê-lo.
- Dediğimi yapacaksın!
- Vais fazer o que eu disser.
Ben patronum ve dediğimi yapacaksın
Sou teu chefe. Eu te contratei. - Faz o que eu te digo.
Dediğimi yapacaksın.
Tu vais fazer o que pedi.
Ve sonra dediğimi yapacaksın.
E então vai fazer o que eu digo.
Dediğimi yapacaksın.
Irás dar-me ouvidos.
O gün geldiğinde de sorgusuz sualsiz dediğimi yapacaksın.
E quando esse dia chegar, obedeces sem fazer perguntas.
Ama o zamana kadar benim dediğimi yapacaksın.
Até lá, fará o que eu disser.
Kaç yaşında olduğun umrumda değil. Dediğimi yapacaksın. Şimdi arabaya bin!
Por isso não quero saber a idade que tens, vais fazer o que eu digo e entrar no maldito carro!
Dediğimi yapacaksın.
Faz o que estou a mandar.
Şu andan itibaren, her dediğimi söylediğim an yapacaksın yoksa bunu annene gösteririm.
Daqui para a frente fazes o que eu digo quando digo, ou mostro isto à tua mãe.
- Yapacaksın. Ne dediğimi anladınız.
- Fazes... sabem o que quero dizer.
Siz benim dediğimi yapacaksınız.
- Vamos sair.
Dediğimi hemen yapacaksın, pislik!
Agora faz com que isso aconteça. Cretino!
Bana bak, genç adam. Dediğimi gibi yapacaksın yoksa annene, odadan çıkmasını söyleyeceğim ve bu işi kendi aramızda halledeceğiz.
Ouve, rapaz, ou fazes o que eu digo, ou peço à tua mãe para sair, e resolvemos isto entre nós.
Sana dediğimi aynen yapacaksın anlıyor musun?
Vais fazer o que te digo, Entendeste?
Çeneni kapatacak mısın yoksa dediğimi mi yapacaksın?
Vais mexer os teus lábios ou vais fazer o que eu disse?
Dolayısıyla dediğimi yapacaksınız.
Por isso, vão fazer o que eu disser.
Dediğimi harfiyen yapacaksın yoksa kafamı uçururum!
Vais fazer exactamente o que eu disser, ou rebento com a minha cabeça!
yapacaksın 87
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48