English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Dediğiniz gibi

Dediğiniz gibi tradutor Português

495 parallel translation
Dediğiniz gibi olsun.
Como queira.
Bugün yaptıklarım için teşekkür etmenizi umuyordum ama pekala dediğiniz gibi olsun.
Posso ter esperado que me agradecesse o que fiz hoje, mas, muito bem, assim seja.
Bana dediğiniz gibi, korunmasız bir kadının öylesine ince ve saf bir duyguyla kişisel çıkarların ötesine geçmesini ve böyle sözler sarf ettiğinizde sadece küçük düştüğünü hissetmesini sanırım siz anlayamazsınız.
Imagino que não consiga compreender que uma mulher desprotegida, como diz que estou, possa ser elevada acima dos interesses por um sentimento tão delicado e puro que apenas sinta humilhação, quando o senhor fala de tais coisas.
Tam dediğiniz gibi doktor, hepsi yalan söylüyor.
Como tinha dito : Estão todos a mentir.
Kostümlerimizi dediğiniz gibi memleketinizdekilerden farklı bulabilirsiniz.
É capaz de achar os nossos costumes, como lhes chama diferentes dos da sua terra.
Belki de dediğiniz gibi tüm dünyayı müşterisi olarak görüyordur.
Talvez ele vê o mundo como um cliente.
- Evet, aynen dediğiniz gibi.
- É estranho, como o senhor diz.
O yüzden... sizin de dediğiniz gibi trajediyi anlayamıyorum.
Por isso disse que não entendo a tragédia.
Ya da dediğiniz gibi, sen bir kurtsun.
Ou, como vocês dizem, tu és um lobo!
Dediğiniz gibi mahcup hissetmiyorum kendimi.
Não me lamento da minha sorte, como disse.
İstesem bile, dediğiniz gibi, daha mütevazi olup kendi borumu üfleyecek olsam.. .. bunu nasıl yapacağım?
Mesmo se quisesse, como diz, ser menos humilde, ser vaidosa, como o faria?
Dediğiniz gibi sınır taşlarının tespiti konusunda dikenli teli geçebilmek için otoritenize ihtiyacımız var.
Para fazer como sugere, e verificar aqueles limites... precisamos da sua autorização.
Dediğiniz gibi onu geri getiriyorum, kaptan.
Estou a voltar a pô-la lá, tal como disse, Capitão.
Dediğiniz gibi, burada sanatçılar var.
Como disse, aqui somos artistas.
Ve bana dediğiniz gibi, orada değildi.
E tal como me disse, ele não estava lá.
Tıpkı dediğiniz gibi çiftliğe gidiyorlar.
Vão a caminho do rancho, tal como disse que fariam.
Biraz korkuyorum, fakat kesinlikle dediğiniz gibi yapacağım.
Estou um pouco assustado. Mas farei o que me disse.
Evet hanımefendi, aynen dediğiniz gibi.
Sim, senhora, É exatamente isso.
Ve tam dediğiniz gibi yapacağız.
E vamos fazê-lo tal como tu disseste.
Bay Gomez, İspanyolcada dediğiniz gibi, mi casa, su casa.
Senhor Gomes, como dizem vocês : "Minha casa é sua casa."
Sizin de dediğiniz gibi, insan yapımı bir nesne.
Tal como disse, é um objecto fabricado por o homem.
Onu dediğiniz gibi vurduysanız öldürmüs olmalısınız.
O que não entendo Sr. Banning é... Que se o tivesse acertado mesmo, estaria morto.
Dediğiniz gibi, Amerikalılar cezalandırılmış.
Os americanos foram, como diz, acusados.
Gerçekten, dediğiniz gibi iyi at bindiğim için mi yolluyorsunuz?
Vão mandar-me porque sou bom cavaleiro como disse?
Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı, Yeşu gökyüzündeki güneşi durdursaydı dünyanın kendi eksenindeki dönüşü dururdu, kıtalar birbiri üzerine devrilirdi, dağlar uzaya uçardı, ve dünya küle dönüşüp güneşe çarpardı.
Se Josué deteve o sol no céu e a terra parou de girar sobre ele os continentes chocaram-se as montanhas voaram para o espaço e a terra passou a cinzas e ela chocou-se contra o sol.
Dediğiniz gibi alışkanlık zor bırakılır.
Como disse, burro velho não aprende.
Dediğiniz gibi, içindeyim, boğazıma kadar.
Como me disse, estou metido nisto até ao pescoço.
Belki de dediğiniz gibi balıkların peşindeydiler.
- Podiam vir atrás do peixe como sugeriu.
Dediğiniz gibi, ezici randevusu varmış.
Afinal, ele andava sob muita pressão.
- Dediğiniz gibi efendim.
- Diga o que quiser.
Dediğiniz gibi kıyı devriyesini izledim.
Fiz como me disse, segui a patrulha costeira.
Planınızda dediğiniz gibi yalnızca yan panelleri değil, tüm tavanı kaplayacak.
- A cobrir todo o tecto... e não apenas os painéis laterais, como planeou.
Pekala, dediğiniz gibi olsun!
Muito bem, estão-se a controlar.
Dediğiniz gibi bu yaygın bir şey... ama bir şey hem yaygın olup hem de suç teşkil edebilir.
Como dizeis, é prática comum, mas uma prática pode ser comum e permanecer um crime.
Efendim, dediğiniz gibi bir yanlış anlama olmasın.
Tal como disse, que não haja ilusões.
Ama ne yapalım, sizin de dediğiniz gibi, kanun kanundur ve bununla yüzleşmek zorundayız.
Como disse, a lei é a lei... e precisamos aceitá-la em algum momento.
Dediğiniz gibi...
Sim, como diz...
Tam dediğiniz gibi.
Tudo o que disse confirma-se.
Aynen dediğiniz gibi.
Como disse.
Pekala, sizin dediğiniz gibi olsun.
Pronto, digamos à sua maneira.
Onlar dediğiniz gibi değildir!
O senhor não é parente deles!
Katil olsaydınız, dediğiniz gibi-kuramsal olarak -... -... bunu polise söylemezdiniz!
Se fosse um assassino, em termos hipotéticos como o senhor disse, não ia dizer isso à Polícia.
Dediğiniz gibi, boşanmışlardı.
Estavam divorciados.
Dediğiniz gibi...
Vamos contar...
Dediğiniz gibi... benim de sınırlarım var.
- Como você disse há um ponto que eu não passo.
- Dediğiniz gibi efendim.
- Tal como disse, meu senhor.
Dediğiniz gibi olsun.
Assim será.
Peki, dediğiniz gibi olsun.
Certo.
Bir de, söyle ki dediginiz gibi Barses'in dedigine göre...
Como disse, o que Barthes disse...
- Aynen dediğiniz gibi.
- A quem o diz!
Dediğiniz gibi yapacağım.
Farei como o senhor mandar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]