Dostum benim tradutor Português
1,893 parallel translation
- Dostum benim. - Doluyuz.
Olá, amigo - - estamos esgotados.
- Dostum, bu benim hayatımdı.
- Amigo, foi a minha vida.
Ben de, "Dostum, bunlar benim göğüslerim sınav sonuçlarım değil" dedim.
Amigo, são as minhas mamas, não é nada de mais.
- Dövme, bana göre değil bu benim tarzım değil ve iğneden hoşlanmam. Hayır, iğnelerden pek hoşlanmam. Dostum neden bahsediyorsun?
- A Tatuagem, não sou eu não é o meu estilo e eu... não sei, não gosto de agulhas.
- Abe! Bak, dostum, şey yapmam - Yani benim şey yapmam -... işemem gerekiyordu ve bende de buranın anahtarı vardı, o yüzden...
Tivemos que mijar... tinha a chave, então...
Şimdi benim dilimden konuşuyorsun dostum.
Agora está dizendo o que interessa, amigo.
Joel sen benim en iyi arkadaşımsın, dostum. Bunu biliyor musun? - Ve seni seviyorum.
Joel és o meu melhor amigo.
- Para benim param dostum!
! - Que porra é essa?
Evet dostum, benim kaderim babamın garajında çalışıyor.
É cara, meu destino é trabalhar na garagem do meu pai.
Çabuk evimden dışarı çıkın! Bak dostum, benim adım Rob Brewer.
Saiam da merda da casa!
Benim lağımımın sonundasın dostum.
Estás do meu lado do esgoto, pá.
Bu benim dostum Bayan Gruner.
Bianca, esta é a minha amiga Mrs. Gruner.
Sen benim gerçek dostum musun?
Escuta. És meu amigo?
Benim hakkımdan nasıI geldiğini görmeliydin, dostum. Ne hatun ama!
Você deveria ter visto como ela mexeu comigo.
Amerika benim yaptığım şeyleri seviyor dostum.
A América adora as minhas merdas, meu.
Bir film yıldızı olmak benim hayalim, dostum.
O meu sonho é ser a estrela num filme, meu amigo.
Benim bir kız arkadaşım var, dostum.
Eu tenho namorada.
Benim dostum.
Sou eu.
Hadi dostum, benim.
Vá lá, sou eu.
- O benim dostum. Ona göz kulak ol.
- Ele é meu amigo, vigie ela pra mim.
Eve benim dostum, onu tanımıyorsun bile.
Você nem sequer à conhece.
Kararımı verdim zaten Matt benim en iyi dostum.
Já está decidido. O Matt vai ser o padrinho.
Evet. O benim dostum.
Ele é meu amigo.
Ama babası benim dostum.
Mas o pai dele é meu amigo.
Hey Trey, benim dostum.
Trey? Sou eu, pá.
Benim dostum.
Sou eu, meu.
Bu durum benim için iyi değil dostum.
Isto não está nada bom para mim.
Evet, o benim dostum, Scotty'ye ait.
Sim, é... o meu amigo, o Scotty.
Evet, nasıl yardımcı olabilirim benim yakışıklı dostum?
Sim, como te posso ajudar, meu lindo amigo?
Babam ben iki yaşımdayken gitti ben de köpeğime Babiş ismini verdim. Annem benim en yakın dostum.
A minha mãe é a minha melhor amiga.
Dostum şu Allspaugh denen çocuğu görüyor musun? Benim yerimi kapmış.
O Ezekiel Ospaslt... ficou com o meu lugar, meu...
- Hadi dostum ; karşındaki benim.
Vá lá, meu. Sou eu quem está aqui.
Bu bizim belki de son eğlencemiz olabilir, benim küçük dostum.
Este pode ser o nosso último "hurrah", meu amiguinho.
- O benim adamım dostum.
- É o meu companheiro, pá!
Adam benim dostum, ama, Tanrım, tam bir "chiacchierone".
É meu amigo, mas que grande tagarela, porra!
Hadi ama dostum, böyle sıkı kalmanın benim için ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun.
Qual é, cara? Você não sabe como é difícil ficar careta.
Dostum. Senin ekstra soğanlarınla arabada yolculuk edecek olan benim.
Meu, eu é que vou ter de conduzir o carro com a tua cebola extra.
Hoşça kal, benim sevgili dostum.
Adeus, meu querido, querido amigo.
Ama ben Mark'a zarar vermem, O benim en iyi dostum.
Ele é o meu melhor amigo. E se ele estiver morto, você recebe uma quantia choruda.
Dostum, buradaki herkes benim arkadaşım.
Eu sou amigo de toda a gente aqui, mano.
Dostum, o kadar param yok benim.
Ei mano, sabes que não tenho nenhuma verdinha neste momento.
Ebedi can dostum Cromwell. Beni seviyorsan ve benim için her şeyi yapacaksan, sana yalvarırım işlerin biter bitmez beni görmeye buraya gel. Ve yaşananları unut.
Meu eternamente querido Cromwell, imploro-te, como me amas e sempre fará qualquer coisa por mim, venha aqui hoje, tão logo teu trabalho termine, e esquecendo-se de tudo mais.
Size gelince benim en güzel dostum, ömrünüzün çağına uygun bahar çiçekleri vermek istedim size bunlarda bende bulunmadığından Çelenk yapamıyorum sizlere ; ve sevgili dostumu donatamıyorum, tepeden tırnağa!
Agora... minha fada... se eu tivesse algumas flores da primavera que se pudessem tornar na tua hora do dia... mas já não tenho pois usei para os colares, e, minha querida amiga... para te enfeitar aqui e aqui.
- Hayır, benim değil dostum.
- Não, não é minha, meu chapa.
O benim annem. - Özür dilerim, dostum.
- Desculpa meu.
Benim Ed, dostum.
É só o Ed, amigo.
Bak dostum, kimse davayı benim kadar umursayamaz.
Olha, ninguém se importava mais com a Aliança do que eu.
- Benim aradığım değil dostum.
- Não o que ando à procura.
Holly, bu Lorcan O'Neill, benim çok eski bir dostum.
Holly, este é Lorcan O'Neil...! Um antigo companheiro meu.
- Hey, dostum. Benim.
- Sou eu, meu.
- Bu benim küçük dostum.
- É o meu pequeno amigo.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benimle dalga geçme 73
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benimle dalga geçme 73