Endişeye gerek yok tradutor Português
105 parallel translation
Endişeye gerek yok.
Por que se preocupa?
Endişeye gerek yok.
Não se preocupe.
Endişeye gerek yok. İkinizi de kimin mutlu edeceğini biliyorum. Ama ikiniz de onlara sahip değilsiniz.
Sei de quem ambos precisam, e nem um nem outro terão razão de queixa do que pretendo fazer.
Endişeye gerek yok.
Não querem testemunhas.
Endişeye gerek yok, biz emniyetteyiz.
Está tudo bem, já passamos.
- Eğer bu bir yara iziyse, endişeye gerek yok.
- Se é uma cicatriz, não há preocupação.
- Böyle genç yurttaşlarla, bu ülkenin geleceği için endişeye gerek yok, değil mi Bayan Preston?
Com jovens assim, não temos que nos preocupar com o futuro.
Artık endişeye gerek yok.
Podem ficar descansados.
Endişeye gerek yok.
Não se preocupem.
Endişeye gerek yok.
Não há necessidade de se preocupar.
O zaman, endişeye gerek yok.
- Então não esteja preocupada.
- Endişeye gerek yok, Vic. Şimdi hallederim.
Não há crise, Vic.
Endişeye gerek yok.
Não te preocupes.
- Endişeye gerek yok. - Evet.
- Nada de preocupações.
Oh, Hayır, endişeye gerek yok.
Oh, não, não se preocupe.
Bu konuda endişeye gerek yok.
Não vamos nos preocupar com isso.
- Endişeye gerek yok.
- Não te preocupes.
Endişeye gerek yok.
Não havia necessidade.
Endişeye gerek yok.
Sem problemas.
Bizim uçaklardan biri endişeye gerek yok. Bizim için çalışıyorlar. Evet, ihtiyacınız olan berrak bir zihin ve bu alet.
Já todos viram a RAF antes, e os estragos que eles fazem, nós também fazemos os nossos, mas com este tipo de ferramentas.
O zaman endişeye gerek yok.
Nenhuma preocupação, então.
Buradaki köpekbalıkları insanlara karşı fazla saldırgan değildir. Bu yüzden köpekbalıkları için çok endişeye gerek yok.
Os tubarões aqui não são muito agressivos com os seres humanos, portanto, não tem que se preocupar com eles.
Endişeye gerek yok.
Claro.
Endişeye gerek yok.
Sem preocupações.
Ama endişeye gerek yok, sana bir isim seçtim.
Mas não te preocupes, já escolhi um nome para ti.
Fakat endişeye gerek yok.
Mas não se preocupem.
Endişeye gerek yok. Roma sağ, bir günde inşa edilmedi?
Roma não foi construída num dia, certo?
Endişeye gerek yok.
Não receiem.
Endişeye gerek yok, zavallı kızda aynı tereddüdte olmalı
Não se preocupe, a pobre rapariga deve estar no mesmo dilema
Evet, sadece iş, endişeye gerek yok.
- Sim, é só trabalho. Não te preocupes.
- Endişeye gerek yok beyler!
- Está descansado.
Boş endişeye gerek yok, O iyi durumda.
Agradeço a preocupação, Mr. Northcutt, mas ele está óptimo.
Endişeye gerek yok, durum...
Não se preocupe.
Hayır, o kapı zaten kırık. Endişeye gerek yok.
A porta já está arrombada.
endişeye gerek yok kirlenene kadar düşelim.
Vou deitar tudo abaixo, até ficarmos sujos.
Endişeye gerek yok.
Não se preocupe!
Endişeye gerek yok yani.
Pois, e isso não preocupa ninguém.
Tabii ki kapını kimse açamazsa, endişeye gerek yok.
O que não adianta, se alguém abrir a porta.
- Endişeye gerek yok.
- Não há problema.
şu an iki rakamlı sayılardayım, seks partneri olarak, yani endişeye gerek yok.
O meu contador já está no fim dos dois dígitos, por isso não me preocupo.
Endişeye gerek yok.
Não há problema.
Endişeye gerek yok. Bence çabucak toparlarım.
Não se preocupe, devo conseguir limpá-la num instante.
Endişeye gerek yok. Her şey yolunda.
Está tudo bem quando acaba bem.
O halde endişeye gerek yok.
Então, tudo bem.
Daha fazla endişeye de gerek yok?
E acho que o assar não é o pior, se não me engano.
Direnişin en iyi tuzağı buysa endişeye hiç gerek yok demek. Sanırım öyle.
Se isto é tudo o que a resistência vai conseguir, não há nada com o que se preocupar.
Endişeye hiç gerek yok, bayanlar.
Não se devem preocupar.
Küçücük bir endişeye bile gerek yok.
Nem mesmo remotamente interessado.
Endişeye gerek yok.
Mesmo assim, não tenho que me preocupar.
Endişeye gerek yok, tamam mı?
Não te preocupes, está bem?
O yüzden endişeye gerek yok.
Não se preocupem.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16