English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Evet burada

Evet burada tradutor Português

4,643 parallel translation
Evet evet, burada.
Sim, sim, há.
- Hepsini hatırlıyor zaten. - Evet, burada.
- Ele sabe disso.
Evet ama burada yaşıyorum.
- Sim, eu moro aqui.
Evet biliyorum. Ama burada birlikte yaşıyorsunuz diye öyle söyledim.
Sim, mas digo isso pelo facto de viverem juntos aqui.
Evet ama burada sevişebiliriz.
- Mas podemos fazer aqui.
Evet, burada.
Sim, ele é daqui.
Evet, burada epey direndiniz.
Sim, aqui s � o muito resistentes.
Evet, burada çalışıyor.
Sim... ela... trabalha aqui.
Evet, geçen hafta burada bir demet vardı.
Na semana passava havia um monte deles.
- Evet. Sanki burada papazlar var.
Estamos na miséria.
Evet, burada olacağını söylemişti.
Ela disse que tu estarias aqui.
Evet, ama en büyüleyici durum da burada zaten! Neymiş o?
Sim, mas... a descoberta mais fascinante está aqui.
- Ne? Burada mı? Evet.
- O quê, aqui?
Evet, burada paranla oldukça fazla tüp çorap alabiliyorsun.
As meias são muito baratas aqui.
Evet, burada yaptığımız şey bu...
Pois, bem... É o que fazemos aqui.
Herkes burada mı? - Evet, Sayın Yargıç.
Estão todos presentes?
Evet, Booth burada ; ona söylerim.
Sim, o Booth está aqui, eu digo-lhe.
Övünmek istemiyorum ama ben burada bir tür yerel kahramanım. - Evet.
Não me quero gabar, mas sou uma espécie de herói nacional por aqui.
Evet, hanımefendi. Eminim öyledir. Ama biz kayıp gelin için burada değiliz.
Sim, minha senhora, e tenho a certeza que é esse o caso, mas, nós não estamos aqui pela noiva desaparecida.
- Hediyesi burada değilse henüz yoldadır kesin. - Evet.
Se o presente dele ainda não chegou, vem a caminho.
- Evet, her şey burada olmalı.
Sim. Deve ser tudo.
Evet ama bak... Burada bir kariyerim var.
Sim, mas ouve, construi uma carreira aqui.
Evet. Gerçek Yağmur Adam burada işte.
Pois, aqui o "Rain Man"
- Evet, burada çalışıyor.
- Sim, é onde ele trabalha.
- Evet, tam çekiyor ki bunun anlamı da, eğer ben korkutucu kırmızı maskeli 25 adamla burada kalsaydım ne yapardım biliyor musunuz?
- Sim, tenho rede. Se estivesse aqui em baixo com 55 homens de máscara, sabem o que é que eu faria?
Evet, burada oda dolusu kitap var ve hiçbiri dilimizde yazılmamış.
Há montes de livros e nenhum está em inglês.
- Evet. Tam bize doğru bakıyor ama burada olduğumuzdan haberi bile yok.
Ela está a olhar na nossa direcção e nem sabe que estamos aqui.
Burada, evet, biliyorum.
Décadas, sim, eu sei.
Sadece uygulama yapıyorum burada ve evet, dinliyordum.
E sim, estava a ouvir.
- Burada tek başına mı yaşıyorsun Medusa? - Evet.
- Vives sozinha aqui, Medusa?
Ah, evet, Ben burada sanıyordum ki senin cennetin gayri meşru çocuğun ve paylaştığınız tatlı küçük galerin.
E pensava eu que o teu santuário era o teu filho ilegítimo e a tua adorável galeria.
Evet, hâlâ burada.
Porquê?
- Ah, evet fakat burada bir hediye var ki kimseye göndermesi için güvenemem.
Sim. Mas há um presente que não confio a ninguém.
- Evet. Burada, kazananın tek kişilik oda vereceği yazıyor.
Diz aqui que o vencedor tem direito a um quarto.
Evet. Yani, hakkında var, ne uh, burada 20 oda?
Sim, tem aqui, quantos, uns 20 quartos?
Evet, burada bazı kaliteli zaman harcama be.
Sim, tem passado algum tempo por aqui.
Evet, masa da burada.
Esta é a mesa.
Evet, ama yardıma ihtiyacı olacak bu yüzden burada kalmalısın.
Sim, mas vai precisar de ajuda. Devias ficar por aqui.
Evet ama o yüzden burada değilim.
Mas não é por isso que estou aqui.
Evet, burada söyleyeceğin her şey gizli kalacak.
Sim, tudo o que disser aqui está completamente protegido.
- Nick. - Evet. Burada sadece bira var.
- Nick, aqui só há cerveja.
Evet. İşte burada.
Ali está ele.
Evet, leydim. Fakat kendisi şu an burada değil.
Sim, minha senhora, mas ela não está de momento.
Evet, burada kalıyorum.
Sim, tenho de ficar.
Evet, burada Masterton.
O Masterton chegou..
Evet, keşke bu olduğunda bunu görmek için burada olsaydı.
Só queria que ele pudesse ter cá estado para o ver...
- Evet işte tam burada.
- Sim, tenho-o mesmo aqui.
- Evet. İşte tam burada.
Sim, bem ali.
Evet, burada.
Sim, é isso.
Mezeler kanseri tedavi ediyor evet. Sorun da burada.
Curam mesmo, é esse o problema.
Burada olmasa bile maaş almasını mı istiyorsun? Evet.
Queres que lhe paguemos mesmo não estando aqui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]