Eğer yapabilirsen tradutor Português
146 parallel translation
Eğer yapabilirsen, bundan çok memnun olurum.
Gostaria que contasse, se puder.
- Eğer yapabilirsen onu kullan.
- Use-o, se consegue.
Eğer yapabilirsen çırılçıplak yüzmek olağanüstü birşey.
Acho que nadar nu é demais se quiseres e puderes fazê-lo.
Tokalaş. Eğer yapabilirsen.
Dê-me a mão, se puder.
Şimdi, eğer yapabilirsen...
Se conseguisses...
Eğer yapabilirsen.
Se a conseguires defender...
Belki ateş çıkarabilirsin eğer yapabilirsen.
Talvez fosse melhor activares os fogos, se conseguires.
Eğer yapabilirsen kaçmalısın, Charlie.
Tens de fugir se puderes, Charlie.
Anlamasını sağla. Eğer yapabilirsen.
Faça-a entender, se conseguir.
Eğer yapabilirsen, beni tek atışta vur.
Mate-me com o 1º tiro, se puder.
Joe, eğer yapabilirsen, fotoğraflarda daha fazla gülümsemeye çalış.
Se puderes... Joe... tenta sorrir mais nas fotos.
Eğer yapabilirsen... bana doğruyu söylemeni istiyorum.
Quero que me diga a verdade...
Al sayfaları, eğer yapabilirsen.
Leve-as, se é capaz!
Sayfaları al, eğer yapabilirsen.
Leve as páginas, se é capaz!
Eğer yapabilirsen, sana buzluktan limonlu tatlı vereceğim.
Se lhe apetece, tiro uma fatia de tarte do frigorífico.
Devam et eğer yapabilirsen.
Continue, se souber o resto.
Eğer yapabilirsen piloroplastinin perdelerini kapat.
Se puder, tire os drenos da piloroplastia.
Doğru... ama onu geri kazanmada özgürsün... eğer yapabilirsen.
É verdade mas estás à vontade para a ganhares se conseguires.
Yap, eğer yapabilirsen!
Fá-lo, se consegues!
Bak, eğer bana güvenirsen, eğer yapabilirsen senin ve Elliot'un tekrar bir araya gelmesini sağlayabiliriz.
Olha, se conseguires... se confiares em mim, nós ajudamos-te a voltar a ficar com o Elliot.
Eğer yapabilirsen senden yutkunmanı isteyeceğim.
Pronto! Agora, vou pedir-te para engolir, se conseguires.
- Eğer yapabilirsen.
Se é que pode.
Çok sağlıklı değiller, bu yüzden eğer yapabilirsen görmezden gel.
Eles, não estão de muito boa saude, não é verdade? Bom, tenta ignorar isso, se puderes.
Yakala bizi, eğer yapabilirsen!
Apanha-nos se puderes!
Canın yanıyor biliyorum ama... eğer yapabilirsen,
Sei que estás magoado, mas, se puderes,
Mançıkanı at bakalım, eğer yapabilirsen.
Jogue fora seu nunchakus.
Ama eğer yapabilirsen tapılası adamlar arasına girersin.
Mas se pode fazê-La É um Deus entre os homens, entende?
Biraz daha tutkala ihtiyacın var gibi? Peki. Eğer yapabilirsen.
Queres pôr mais cola aqui?
Yapabilirsen eğer, onu buraya getir.
Traga ele de volta pra cá, se puder.
Eğer bunu yapabilirsen yaşayan en büyük hocasın derim.
Será o melhor professor até hoje se conseguir fazer isso.
Eğer bunu yapabilirsen Chase Manhattan Bankası'na genel müdür bile olursun.
E se conseguires fazer isso, podias ser o presidente da Chase Manhattan Corporations.
50 milyon dolar. Eğer teslimatı yapabilirsen.
- Se cumprirem com a entrega.
Yapabilirsen eğer, örneğin... yeni sahipler ile yerel taşeronlar arasında... danışman olarak tutabilirsen onu.
Quando você poderia, por exemplo mantê-lo como um consultor intermediário entre os novos proprietários e os subcontratados locais.
- Eğer yapabilirsen.
- Se puder.
Eğer yapabilirsen.
Se puder.
Yapabilirsen eğer, yardımına ihtiyacım var.
Mas se realmente consegues, preciso da tua ajuda.
Ama olay şu ki eğer birşeyler yapabilirsen kahraman olursun.
Já se sabe que quando se consegue és um herói.
Eğer bunu yapabilirsen belki sana teşkilatta bir yer buluruz.
Se conseguires fazer isso podemos arranjar-te uma cunha.
Eğer sen de yapabilirsen bu harika olur.
Seria fantástico se conseguisses.
- Eğer bunu Max'e yapabilirsen, Belki bize nerede olduğunu söyleyebilir.
- Se puderes fazer com o Max, talvez ele te diga onde está.
Eğer bunu yapabilirsen her şeyi yapabilirsin.
Porque se o conseguirmos fazer, conseguimos fazer tudo.
Komik bir şey olursa harika olur, eğer komik bir şeyler yapabilirsen.
Que seja engraçado. Seria óptimo, se fosse engraçado.
Eğer bunu yapabilirsen sana sonsuza dek minnettar kalırım.
Se pudesse fazê-lo, ficava-lhe eternamente grato.
Eğer yapabilirsen...
Estou?
Eğer onu yarın kadar mükemmel yapabilirsen, ulusal ismimiz burada yıllarca kalabilir.
Se ela se tornar metade do que tu és hoje... o título nacional será nosso por anos e anos.
- Hey, eğer daha iyisini yapabilirsen...
- Se consegues fazer melhor... - Mais tarde.
Eğer tek bir vuruş bile yapabilirsen önünde eğilip, sana efendi diyeceğim.
Vamos ver se és boa na realidade. Se conseguires dar um simples golpe,
Eğer bunu yapabilirsen mucizen gerçekleşir.
Se tu conseguires fazer isso, tens aí o milagre.
Şu an için tek mantıklı olan şey bu. Eğer bunu yapabilirsen, kız kardeşini tekrar arayabilirsin.
É a única coisa que faz sentido, faz isso e depois podes telefonar à tua irmã.
Güzel, eğer onu yapabilirsen sen, ben olurdun. Ben de uyduruk davaya bakan yetersiz bir avukat olurdum.
Bem, se fizer isso você vai ser como eu... e eu seria como um advogado com tremedeira.
Dinle, eğer şunu yapabilirsen...
Agora, ouve, se pudesses ver claramente o...
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55