English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Fena

Fena tradutor Português

15,946 parallel translation
Yine de oradan çıkarken fena acıtacak, iyi hazırlan.
Ainda assim vai doer quando sair. Prepare-se para isso.
- Fena çuvalladım.
- Eu estraguei tudo.
Ceset çok fena çürümüş.
Estava em decomposição avançada.
Durumu fena değil.
Está a correr bem.
- Beni dinle. O tarz müziği çok fena söylersin sen.
Ouve, cantas aquilo com uma perna às costas.
Fena değil, dimi?
Nada mau, certo?
Adam çok fena bir ırkçı.
Tem graves problemas de racismo.
Çok fena batırdım.
Fiz asneira da grossa.
Fena acıdı.
Isso doeu.
Bir kediye göre fena yazmamışım gerçi.
Nada mal, para um gato.
Miyav, fena acıdı!
Miau, isso dói.
Rent fena değil.
A renda não é má.
Sandy sen de fena değilsin.
- Sandy, estás aceitável.
Bir yıllık iş için hiç fena değil.
Nada mau para um ano de trabalho.
Bunu senin için yapıyorum dostum, o yüzden bir teşekkür etsen fena olmaz.
Estou a fazer isto por ti, amigo, por isso um agradecimento seria bom.
Anlamadığım şey ise seni neden böyle fena benzettikleri.
O que não consigo perceber é porque é que te bateram tanto.
Fena değil.
Não é mau.
Çok fena, dostum.
É de loucos, meu.
Kız kardeş kucaklaşması! Çok fena öpüşmelerini istiyorum.
Estou mortinho para vê-las a beijarem-se.
Sana gelince canım Nikki kağıt oyunların ve dostun Dolokhov'la olan mesele aile servetimize fena darbe vurdu.
E você, meu querido Nikki... Com todo esse negócio sobre o jogo de cartas e o seu amigo Dolokhov, foi um sopro terrível para a fortuna da família.
Bir süre evvel milisler konusundaki başarısızlığım yüzünden beni fena haşladı.
Ele criticou-me tempos atrás sobre os meus fracassos com a milícia.
Fena değil ekselansları. Çok soğuk değil.
Está tudo bem, Excelência, não está muito frio.
- Fena değil he?
- Nada mau?
- Fena değil. Fena değil mi?
- Não é mau.
- Fena olmayan bir havuzda durmana izin veremem.
Não te posso deixar estar numa piscina que só não é má.
Gerçekten fena benzetmiş seni.
Ele deu-lhe a valer.
- Fena değilmiş. - Evet, bir de fakülte borcum var.
- E há os empréstimos para a faculdade.
Ben de fena hâlde istedim.
Quis fazê-lo, e muito.
Hepinize fena hâlde ihtiyaç var.
Precisamos de todos vocês.
Şu anki görünüşüme bakarsan inanması biraz güç olabilir lakin bu deneyim hiç fena değil Jack.
Eu sei que pode ser difícil de acreditar dada a minha aparência, neste momento, mas a experiência nisto? Não é nada má, Jack.
Fena değillerdi.
Eram quase bons.
Çok fena yandım.
Estou com uma super moça.
Başlangıç için fena olmaz aslında.
Sim... Muito bem, para começar.
Fena nişancı değilimdir.
Sou um caçador razoável.
Fena değil.
Sabe, está bem.
Cidden fena kız.
Ela é bem mal-humorada.
Sana ne demiş olursa olsun. Çok fena acıyacak.
O que quer que ela te tenha dito... vai doer muito.
Balık tozu mu ağaç kabuğu mu artık bir şey verdi. Ne sikim olduğunu bilmiyorum ama fena- -
Bebi uma casca de árvore, ou farinha de peixe, não sei o que raio era, mas...
Dünyanın sonunun gelmesi nostaljik yönümü fena kabarttı.
O fim do mundo fez-me ficar com saudades de casa.
Bildiğim tek şey Siobhan öldüğünde fena halde dibe vurduğun.
Só sei que enlouqueceste quando mataram a Siobahn.
Benim damadın fena hâlde işlerin içine sıçması sizlere, Kardeşliğin gereken kas gücünü sağlamaktan aciz olduğu gibi talihsiz ve son derece yanlış bir izlenim vermiş olabilir.
A asneirada épica do meu genro deu-lhe a ideia infeliz e incorreta de que a Irmandade não é capaz de lhe dar a força de que precisa.
Endişelensen fena olmazdı ama.
Seria simpático se o fizesse.
- Evet, birer doktor fena olmazdı.
Alguns médicos seriam úteis.
Nayan'ın burada olamaması ne fena.
É pena que o Nayan não possa estar aqui.
Biraz yardım fena olmaz şimdi.
Agora dava-me jeito uma ajuda.
Fena halde birbirimize girdiğimiz kavgalarımızdan sonra dışarı çıktığımda her yerde Spock'ın resimleriyle karşılaşırdım.
Depois de termos uma dessas discussões incríveis, de caixão à cova, eu saía para o mundo e era confrontado com imagens do Spock por todo o lado.
Rüzgarlar fena değil.
Esses ventos não são maus.
Çocukken tanışsaydık sana çok fena zorbalık yapardım.
Meu Deus, eu teria-te atormentado em criança.
Fena değil.
Nada mal.
Fena da gitmiyorum hani, takdire şayan.
E estava a sair-me bem, de forma respeitável.
Fena değil.
- Está bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]