English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Görünen o ki

Görünen o ki tradutor Português

2,476 parallel translation
Görünen o ki kaybolan öğrencilerin arkasında G şirketi yok sanırım.
Parece que a Organização G não é a responsável pelo rapto.
Görünen o ki kimseye güvenemiyorsun.
Parece que não se pode confiar em ninguém.
Görünen o ki Trish ile epey kavga ediyormuşsunuz.
Parece que discutia muito com a Trish.
Görünen o ki, ailenin parası var ama henüz fidye talep edilmemiş.
Parece que a família é rica... mas ainda não há pedido de resgate.
Ve görünen o ki oyunumuzun 2 efsanesi, :
E parecem que estamos reduzidos às nossas duas lendas :
Görünen o ki artık bunu yapmaya iznimiz var.
Parece que agora podemos fazer isto.
Görünen o ki, kanın koyulaşıp şurup kıvamını alıyordu.
Parece que o seu sangue estava a ficar espesso e doce.
Görünen o ki keçileri kaçırma modunda.
Nitidamente, algo com nozes.
Görünen o ki bazılarınız bugün stajyerimi seçeceğimi hatırlamış.
Parece que alguns de vocês se lembraram que hoje é o dia em que escolho o meu estagiário.
Görünen o ki, bir arkadaşa ihtiyacım var.
Parece que Eu poderia estar precisando de um ala.
Görünen o ki L.A.da ki bir psikiyatri merkezinden getirmişler.
Parece que foi enviada para uma clínica psiquiatra em Los Angeles.
Ancak görünen o ki kıyafet her neyse, kurban mezara gömülmeden önce oradan alınmış..
Mas fosse lá o que fosse... foi retirado da sepultura antes de ela ser enterrada.
Görünen o ki, güvenli değilmiş.
Mas não estou.
Görünen o ki, beş para etmezmiş.
Bem... ela era uma merda.
Görünen o ki su zehirlenmesi onun problemlerinin en hafifi, Jethro
Bem, o parecer estar bêbado foi o menor dos seus problemas.
Görünen o ki, ne gönderen ne de alıcı adresi geçerli.
Parece que nem o endereço de entrega, nem o endereço do remetente existem.
Hepsi burada ve görünen o ki gönderim kodu QR.
Está tudo aqui, e é chamado código QR.
Görünen o ki bunca olaydan sonra elimizde artık bir şey var.
Parece que temos algumas coisas para falar, afinal de contas.
Görünen o ki, bitkide bulunan özler, ilaç...
Aparentemente, os fitoquímicos presentes na planta...
Görünen o ki, eski kültürler bu kodu en kalıcı formlara gömmüş, sonra mümkün olan hikayelere, simgelere, alfabelere, yapılara.
Aparentemente culturas antigas tem incrustado este código sob as formas mais duradouras possíveis. Em histórias, em ícones, alfabetos, construções.
Görünen o ki, elimizde bir seri katil var.
Parece que temos um assassino em série.
Görünen o ki, daha önce bu bölgede görülmemiş bir yırtıcıyla karşı karşıyayız.
Estamos a lidar com um predador que nunca foi visto nesta região.
Görünen o ki, gerçek bir doktor olmak pek de ona göre bir şey değilmiş.
É, acho que a realidade de ser médica não preencheu as expectativas dela.
Görünen o ki Paul yeni okulda öldürülmüş olabilir.
Parece que o Paul pode ter sido morto na nova escola.
Hayır. Görünen o ki Ashley ve Dean arasında olan şey şovmuş.
Aparentemente, Ashley e Dean estavam juntos só para as aparências.
Hayatı kolaylaştırmak için telefonları yeni bağlattık ama şu an görünen o ki...
Instalamos isso ontem, para facilitar a vida, e agora está...
O zaman görünen o ki, ikimizde Pendragon'un ellerinde bir şeyler kaybettik.
Muito bem parece que perdemos entes queridos pelas mãos de um Pendragon.
Görünen o ki yaslı dulumuzun kutlayacak çok şeyi varmış.
Parece que a viúva tinha muito para comemorar.
Görünen o ki Doc, arabasına konan bir bomba yüzünden öldürüldü.
Aparentemente, o Doc foi morto por um carro bomba.
Görünen o ki, tırnağın bir parçası önkoluna gömülmüş,... ama bu yalnızca bir tırnak değil.
Temos um bocado de unha cravado no seu antebraço, e não é só isso.
Görünen o ki, stüdyoda aptalın biri ayarlanan oyuncumuzu tanımış bir fotoğraf tweetlemiş ve internetteki zihinler mantığı yakalamış.
Algum idiota do estúdio reconheceu nosso ator, twittou uma foto e a rede fez suas conclusões.
... görünen o ki Bankside Stüdyoları'na doğru ilerlemekte.
... parece ir para a Bankside Studios, a oeste.
Görünen o ki, onu yayından otuz dakika önce serbest bırakmış.
Parece que ele a deixou ir 30 minutos antes do evento.
Görünen o ki yine sabah oldu.
Parece que já amanheceu de novo.
Görünen o ki, Murphy acele toparlanmış.
Aparentemente, o Murphy fez as malas à pressa.
Görünen o ki, kayıp baba amatör bir kokain satıcısıymış.
Parece que o nosso pai de família desaparecido é um traficante amador de cocaína.
"Ağaç yaşken eğilir" derler ama görünen o ki dedene tavuk kostümü içinde tabela çevirmeyi öğrete biliyormuşsun.
Dizem que não se consegue ensinar truques novos a um cão velho. Mas ao que parece, pode ensinar-se um avó mascarado de galinha a virar um cartaz.
Görünen o ki, kurbanımız bir şeyler kaydediyormuş.
Parece que nossa vítima estava no meio de uma gravação.
Şu ana kadar görünen o ki, eski müşterilerinden biri değil. Herkesle konuştunuz mu peki?
Por enquanto não parece que foi um dos ex-clientes.
Görünen o ki, kafanın arka kısmını pek kullanmıyormuşsun.
Não se usa muito a parte de trás da cabeça, pelo visto.
Görünen o ki açıkça, bunların hepsi saçmalık.
Obviamente, é tudo um disparate.
Görünen o ki, bu zeplinler taşıyıcılar ve termosfer içinde tamamıyla çalışabiliyorlar.
Estes Zeppelins aparentam ser de transporte e estão a funcionar em pleno na termosfera.
Şu anda, görünen o ki, kaza sonucu aşırı doz almış.
Neste ponto, parece que foi uma overdose acidental.
Görünen o ki NASA burada, arka bahçemizde bir mağaza açtı.
OAHU, HAVAI Parece que a NASA se prepara para se instalar aqui mesmo no nosso quintal.
Görünen o ki isimlerimiz dikkat çekiyor.
Parece que os nossos nomes estão a chamar à atenção.
Evet ama, görünen o ki ; güzelsen daha çok işe yarıyor.
Sim, mas só resulta se fores bonita.
Tamam, görünen o ki birlikte daha çok eğlenmeliyiz.
Obviamente, precisamos de divertirmo-nos mais juntos.
Çünkü görünen o ki onun için canından olacaksın.
Porque pelo que parece, vai morrer por ele.
Görünen o ki Bay Howard'a da bulaştırmışsınız.
E parece que o transmitiu para o Sr. Howard.
Görünen o ki mezarlarda da iş görüyor.
E campas também, ao que parece.
Senin gibi yemek yiyen ve senin gibi görünen bir insan ne yapar ki?
Como é que uma pessoa consegue comer o que tu comes e ficar como tu ficas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]