Harika bir iş tradutor Português
1,091 parallel translation
Senin hastanende yeni bir cerrah var, Mass General'dan gelmiş. Harika bir iş çıkardı.
O hospital está com um novo cirurgião um gênio do Mass General, fez um bom trabalho.
Harika bir iş yaptın.
Fizestes um bom trabalho.
Harika bir iş çıkardın.
Excelente trabalho.
Ailen harika bir iş çıkarmış. Annesi?
Os teus pais fizeram um trabalho fantástico.
Harika bir iş başaracağını biliyorum.
Sei que farás um ótimo trabalho.
Harika bir iş yaptığını söylemeliyim, Phil.
Deixe-me só dizer-lhe que está a fazer um óptimo trabalho, Phil.
Fred, bu harika bir iş! Hem bu sefer hak ettin.
Desta vez mereces.
Fu Gui ve Jia Zheng keza harika bir iş çıkardılar.
Fugui, Jiazhen, vocês contribuíram de forma importante.
Milwaukee'de harika bir iş bulmuş.
Conseguiu um emprego muito bom em Milwaukee.
- O benim babam... - Bence Odo burada harika bir iş çıkarıyor. - Öyle mi?
Sei que ele não lho diria, mas o Odo está a fazer um ótimo trabalho aqui na estação, se posso dizê-lo.
- Harika bir iş çıkardın.
- Bom trabalho.
Peter, harika bir iş yaptın.
Peter, fizeste um óptimo trabalho.
Harika bir iş yapıyorsun.
Estás a fazer um bom trabalho, Deb.
Fazla uzun sürmiyecek Harika bir iş çıkardın bebek teşekkür ederim
- Não por muito tempo. - Assim é que é, meu. Obrigado.
Harika bir iş başardınız, efendim. Okadar cesaretlisiniz ki Bakanın hayatını kurtardınız.
Foi muito corajoso em ter salvo a vida do ministro!
Harika bir iş başardı.
Faz um trabalho e pêras.
- Harika bir iş çıkardın.
- Fizeste um bom trabalho.
Senin için harika bir iş bu.
Seria uma excelente actividade para si.
- Harika bir iş olmuş çocuklar.
- Belo trabalho, pessoal.
Harika bir iş çıkardın.
Você fez um trabalho maravilhoso.
- Harika bir iş başardın.
- Fez um bom trabalho.
- Harika bir iş başarıyorsun Peter.
- Estás a fazer um óptimo tempo, Peter.
Deaconess'da harika bir iş başarmış.
Fez um óptimo trabalho em Deaconess.
Harika bir iş almak için biriyle yatar mıydın?
Dormias com alguém para conseguires um emprego?
Harika bir iş başardınız. Aynı şey kardeşiniz için de geçerli.
Fez um excelente trabalho.
Harika bir iş çıkardın Neelix.
E quais exactamente são estes efeitos?
Tanrılık! Ne harika bir iş!
Que belo trabalho!
- Harika bir iş yaptın.
Estiveste muito bem.
Sen büyürken harika bir iş çıkarmışsın.
Estás... Belo trabalho de crescimento.
Harika bir iş.
É um trabalho emocionante.
- Harika bir iş yaptın, Pete. - Evet.
- Fizeste um bom trabalho, Pete.
Ve Reed Rothchild kasları, Becky Barnett'in kalçasında harika bir iş çıkarıyor.
"Rocking Reed Rothchild com os seus bíceps trabalhados dá umas belas palmadas... no rabo flexível de Becky Barnett."
Bu, harika bir iş.
Isto é fabuloso.
Harika bir iş yapıyorsunuz.
Você está fazendo um grande trabalho.
Harika bir iş yapıyorsun.
Estás a sair-te muito bem...
Hayır, Billy iyi bir çocuktu. Billy mükemmeldi. Harika bir iş çıkardınız, Bayan Loomis.
Não, o Billy era bom menino, era perfeito, a senhora fez óptimo trabalho.
Harika bir iş çıkarmışlar, değil mi?
Não é maravilhoso o que eles fizeram aqui?
- Bu çok yazık... ... çünkü harika bir iş yaptım.
- É uma pena porque está muito bem feita.
Harika bir iş başarıyorsun.
Está a portar-se bem.
Harika bir iş başarmışsınız, ama verebileceğinizden fazlası gerek ona.
Fez um bom trabalho, mas ele agora precisa de mais atenção.
Evet, harika bir iş yaptın.
Sim, estiveste bem.
- Biliyor musun, eğer alabilirsen, bu harika bir iş.
É um trabalho bastante bom, se o conseguires.
Harika bir iş çıkardın.
Fica bem.
Harika bir iş çıkarmış.
Ele fez um óptimo trabalho.
Sayın Başkan... bilmenizi isterim ki, her ne olursa olsun, bence iş tasarınız... harika bir fikirdi.
Sr. Presidente... aconteça o que acontecer, quero que saiba que acho o seu programa... uma excelente ideia.
Bugün harika bir iş yaptı. - Altın yıldızı alacak.
- Portou-se muito bem.
Birlikte çok iyi bir iş çıkardık, harika bir şey bu. Bunu görmek çok güzel.
Trabalhamos tão bem juntos e é tão entusiasmante... e maravilhoso de se ver...
Bence harika bir iş çıkardın Gus.
Fizeste um bom trabalho.
İş teklifleri alıyorum. Ne istediğimi biliyorum ve karşımda örnek aldığım harika bir insan var. - Yapma lütfen.
Tenho ofertas de emprego, sei exactamente como quero o meu futuro, e tenho um bom modelo.
Harika bir iş!
Óptimo.
Jimmy, harika iş çıkartıyorsun ama bu bir jüri duruşması.
Jimmy, tens feito um óptimo trabalho, mas é um julgamento com júri.
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir yer 43
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir şey 123
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir yer 43
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir şey 123
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir hikaye 23
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
harika bir parti 25
harika bir hikaye 23
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir işim var 34
bir iş buldum 29
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
işte 8558
iste 115
işin 35
islam 17
isis 37
isabel 128
bir iş buldum 29
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
işte 8558
iste 115
işin 35
islam 17
isis 37
isabel 128
isabelle 104
işini 16
isaiah 38
istemiyorum 1125
işıklar 178
ışıklar 44
istiyorum 518
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
işini 16
isaiah 38
istemiyorum 1125
işıklar 178
ışıklar 44
istiyorum 518
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824