Henüz bulamadık tradutor Português
271 parallel translation
- Henüz bulamadık. - Evde onu bekleyenler var mı?
- Ficou alguém à espera dela?
Onları henüz bulamadık.
Ainda não os encontrámos.
Henüz bulamadık mileydim,... fakat Horner denen o adamı ale geçirdik.
Ainda não, minha senhora, mas já prendemos esse tal Horner.
Şey, Rico'yu henüz bulamadık.
Ainda não encontrámos o Rico.
- Henüz bulamadık. Bakacak çok yer var.
- Não procurámos bem.
- Henüz bulamadık.
- Ainda não.
Üzgünüm. Henüz bulamadık onu.
Lamento, mas ainda não a encontrámos.
Fakat henüz bulamadık.
Nós é que ainda não a descobrimos.
Hayır, henüz bulamadık.
Não, ainda não.
Henüz bulamadık ama vücudun her yanında yaralar var.
- Não encontrámos nenhum. - Mas há feridas no corpo todo.
Her çeşit, zamansal anomaliyi taradık. Harry hala üzerinde çalışıyor, ama sana olan şeyi açıklayabilecek, herhangi bir şeyi, henüz bulamadık.
Bem, nós fizemos todos os tipos de análises temporais que o Harry imaginou, mas ainda não fomos capazes de achar nada para explicar o que está a acontecer com você.
7, 12 ve 14 numaralı Ak Yıldızlar destek verdiler. Lennier'in gemisini arıyoruz. Henüz bulamadık.
As WhiteStar 7, 12 e 14 têm estado a ajudar-nos... numa procura em grande escala pelo caça do Lennier.
- Silahı henüz bulamadık.
Ainda não encontrámos a arma.
Henüz bulamadık.
Ainda não foi encontrada.
Henüz bulamadık.
Não encontrámos nada.
Burası kimin yetki alanında henüz bulamadık.
Ainda não temos certeza de quem tem jurisdição.
Henüz bulamadık ama bulacağız.
Ainda não a encontrei. Vou continuar á procura.
Aaron'u henüz bulamadık yani...
Ainda não encontrámos o Aaron...
Profesörünüzü henüz bulamadık. Bu şehirde herkes D.E.A.'nın ne yaptığını bilir.
Ainda não localizámos o vosso professor... e toda a cidade sabe onde fica a DEA.
Üçüncüsünün cesedini henüz bulamadık.
Nós apenas não encontrámos o terceiro corpo.
- Şu anda kadar henüz bulamadık.
- Ainda não encontrei nenhum.
Henüz bulamadık.
- Não o encontrámos.
Henüz bulamadık, ama bulacağımızdan eminim.
Ainda não chegamos lá, mas estou confiante.
- Ne tür patlayıcı kullanılmış? Henüz bulamadık.
- E sobre o tipo de explosivos usados?
Henüz bulamadık sadece.
Só tens que te adaptar.
Bizim çocukları henüz bulamadık.
Ainda não localizei os nossos homens.
Her şey öyle hızlı gelişti ki, henüz örgütlenme fırsatı bulamadık.
Aconteceu tão rápido que ainda nem nos conseguimos organizar.
Şüpheli birşey bulamadık henüz.
Ainda não encontrámos nada suspeito.
Ve kılıcıma layık bir kral bulamadım henüz.
Ainda não encontrei um rei digno da minha espada.
Wilkie'yi bulduk, ama henüz Peterson ve Smalls'u bulamadık.
Encontràmos o Wilkie, mas ainda näo localizàmos o Peterson e o Smalls.
Onları durdurmak için henüz bir yol bulamadık.
Parece que não é possível obter fazer em um deles.
Henüz onu mahallede görmüş birini bulamadık ama, henüz erken zaten.
- Sim. Ainda não encontrámos ninguém que tenha visto o Ascher por aqui, mas também ainda é cedo.
Henüz onu bulamadık efendim.
Ainda não há sinais dele.
Tamam ama henüz rehineleri bulamadık.
Está bem, mas ainda não encontrámos os reféns.
Henüz aşmanın yolunu bir bulamadık.
Não que tenhamos descoberto. Estamos a trabalhar nisso.
Henüz bir şey bulamadık ama emin olmak için, bir kez daha tarayacağız.
Não encontra-mos nada, mas vamos revistar a casa mis uma vez.
Henüz bir çözüm bulamadık.
Ainda não resolvemos nada.
Henüz bir isim bulamadık.
Ainda não sabemos que designação terei.
Henüz kovanı bulamadık, şerif.
E, xerife, antes de tudo acontecer, a rapariga deu-me isto. - Ainda não encontrámos o orifício da bala. - Pois.
Hiçbir astronot asıI yüzeye ait bir parçayı henüz bulamadı : Ay'ın oluşumunda yeni bir ışık ortaya çıkarabilecek Ay'ın başlangıçta temelini oluşturan Ay taşını.
Ninguém encontrara um pedaço da superfície original, rocha lunar primordial que desse novos indícios sobre a formação.
Bu noktada, polis "Jane2" adını verdiği kızı henüz bulamadı...
Neste ponto, a mulher a que a polícia está a chamar "Jane2"..
24 saat içinde 2 kişi öldü ve biz henüz nedenini bulamadık.
Duas mortes em 24 horas. E ainda não temos uma resposta.
- Olay yeri uzmanları henüz bir iz bulamadı. Saçmalık.
A polícia não encontrou vestígios de um intruso.
Henüz bir iz bulamadık.
Ainda não descobrimos nada.
Hayır, henüz bir şey bulamadık
Cale a boca, Chi. Não, ainda não achamos essa coisa.
Geminizin yerini saptamanın henüz bir yolunu bulamadık.
Ainda não conseguimos localizar a sua nave.
Henüz bir cevap bulamadık.
Ainda não temos respostas.
Vardı ama henüz bir ipucu bulamadık.
Tinha, mas ainda não temos pistas.
Yani, henüz onu bulamadık, var?
Quero dizer, ainda não o encontraram, pois não?
Henüz birşey bulamadık.
Ainda não encontrámos.
Kız arkadaşın olup olmadığını soran olursa hala aradığını ve özel birini henüz bulamadığını söylemelisin.
Se alguém te perguntar se tens namorada, deves dizer que continuas à procura daquela pessoa especial.
bulamadık 23
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz çok erken 19
henüz bitmedi 76
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz çok erken 19
henüz bitmedi 76
henüz hazır değil 20
henüz erken 24