Henüz bulamadım tradutor Português
361 parallel translation
Henüz bulamadım.
Ainda näo descobri.
- Henüz bulamadım, Madam.
Ainda não, minha senhora.
Bunu yapmanın bir yolunu henüz bulamadım. Ama bulacağım.
Ainda não sei como o faremos, mas pensarei em qualquer coisa.
Hayır, henüz bulamadım.
Ainda não, mas...
Şey, öyle değil, demek istediğim... Bay doğruyu henüz bulamadım.
Bem, não propriamente, quer dizer... ainda não encontrei a senhora certa.
Henüz bulamadım.
Pára com isso.
- Onu henüz bulamadım.
- Eu ainda não o encontrei.
İnsanın başlamasını sağlayan o fikir,... henüz bulamadım.
A tal ideia, aquela que nos lança. Ainda não me surgiu.
Henüz bulamadım.
- Ainda não.
Henüz bulamadım.
Ainda não percebi o que significam.
- Hayır. Henüz bulamadım.
- Eu apenas não achei ainda.
Neden... eğer bundan daha fazla öfkelendiğim bir an varsa, ben-ben onu henüz bulamadım.
Se houve algum momento em que estive tão chateado não me lembro.
Henüz bulamadım.
Ainda não o tenho.
- Onları henüz bulamadım.
Não consegui localizá-los, mas não se aflija, estou a tratar disso.
efendim... ben.. ben.. henüz bulamadım.
Eu... eu não os encontro.
- Henüz bulamadım.
- Ainda não a encontrei.
Onu buldun sandım. - Henüz bulamadım Bayan Jelibon.
- Ainda não, Mrs. JeIIybeIIvetus.
Budington. Henüz Budington'a uyak bulamadım.
É estranho, ainda não consegui uma rima para Budington.
O anahtarı henüz bulamadınız mı? Hayır.
Ainda não encontrou a chave?
- Henüz bulamadık. - Evde onu bekleyenler var mı?
- Ficou alguém à espera dela?
Henüz istediğim birini bulamadım.
Nunca precisei, com o meu bom aspecto.
Benimle ilgilenen bir hanım bulamadım henüz.
Nâo, nunca tive a sorte de encontrar uma interessada.
Pop o kurşunları buldun mu? Henüz bulamadım.
Pop, encontra as balas?
Henüz ona söyleme fırsatı bulamadım.
Ainda não tive oportunidade de lhe dizer.
Henüz ortalığı toplamaya fırsat bulamadım.
Ainda não tive hipótese de me arranjar.
- Oda bulamadım henüz.
- Ainda não encontrei um quarto.
Hayır, henüz kalacak bi yer bulamadım.
É que ainda tenho que achar um lugar para ficar.
Henüz kumarhaneyi bulamadım. Bundan dolayı, kapılarını açmaları için askeri ödeme kuponuna gerek yok.
Ainda nunca encontrei um local de jogo... que não dependesse dos vencimentos dos militares para manter a porta aberta.
Hayır, kalacak bir yer bulamadım henüz.
Não, a cidade está cheia.
Ve kılıcıma layık bir kral bulamadım henüz.
Ainda não encontrei um rei digno da minha espada.
Henüz ne mızraklı ne de teke tek dövüşte dengimi bulamadım.
Nunca encontrei um igual em justas ou duelos.
Henüz bir şey bulamadın mı?
Já pensaste em alguma coisa?
Henüz bir bakıcı bulamadım.
Não consegui arranjar uma babysitter...
Ama teknik olarak değil. Sadece henüz ayrılma şansı bulamadım.
Mas tecnicamente ainda não tive oportunidade para acabar.
Hey James henüz bir şey bulamadım.
Ainda não pensei em nada.
İnşaat mühendisliğinden mezun oldum ama henüz kendi alanımda bir iş bulamadım.
Sou formado em Engenharia Civil, mas não encontrei emprego na minha área.
Henüz Bert'in hoşuna giden müziği bulamadım.
Ainda não encontrei uma música que mexa com o Bert.
Sınırımı henüz bulamadığımı söyle.
Diz-lhe a ele que ainda não encontrei nenhum.
Henüz bayanlara Tartarus manzaları kolleksiyonumu gösterme şansını bulamadım.
Ainda não tive chance de mostrar às senhoras a minha coleção de paisagens Tartaras.
Hy piyano çalıyor, ama ben henüz kendimi ifade edecek bir sanat dalı bulamadım.
Jaci sabe tocar piano. Eu ainda não descobri meu talento artístico.
27 mürettebat da aynı sorunları rapor etti, ve tüm çalışmalarıma rağmen, henüz daha bir şey bulamadım.
Mais 27 membros da tripulação reportaram os sintomas e ainda, quando examinei cada um deles, não consegui encontrar nada de errado.
Sanırım vücudun geri kalanını henüz bulamadılar,... bu yüzden gerçek ölüm sebebini saptamak zor olacak.
Ainda não recuperaram o corpo, vai ser difícil determinar a causa exacta de morte.
Hayır Jerry, henüz silahı bulamadım.
Não, ainda não tenho a espingarda.
Henüz bir şey bulamadım.
Não tenho nada.
Henüz Helen'ı bulamadınız mı?
Já encontraram a Helena?
Arama ekibi aracı henüz bulamadı mı?
Eles já recuperaram o satélite, capitão?
Henüz bir cevap bulamadım.
Ainda não tenho resposta.
Henüz herhangi bir çözüm bulamadım.
- E único... é sempre valioso!
Henüz herhangi bir çözüm bulamadım.
Se eu não pensar numa solução...
Hayır, Rygel, henüz bir ilaç bulamadım.
Não, Rygel, ainda não encontrei remédio algum.
Henüz bir şey pişirmeye zaman bulamadım Ray, biraz beklersen...
Ainda não tive tempo de fazer nada. Se pudesses esperar...
bulamadım 67
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz çok erken 19
henüz bitmedi 76
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz çok erken 19
henüz bitmedi 76
henüz hazır değil 20
henüz erken 24