Her şeyi kaybettim tradutor Português
105 parallel translation
- Sakin ol. - Her şeyi kaybettim.
Todos os esforços até agora...
Sadece seni değil, her şeyi kaybettim.
E não só a ti, perdi tudo.
Her şeyi kaybettim, değil mi?
Perdi tudo.
Beni suçlama Her şeyi kaybettiğim için... Senin tarafında da her şeyi kaybettim.
Não me atires á cara que tudo perdeste, também por tua culpa perdi tudo.
Her şeyi kaybettim.
Perdi tudo.
Her şeyi kaybettim.
Foi tudo.
Sanırım her şeyi kaybettim...
Creio que estou totalmente louco.
Uğuruna savaştığım her şeyi kaybettim sonunda.
Perdi tudo aquilo pelo que lutava.
Her şeyi kaybettim!
Perdi tudo!
Başkalarına hizmet için doktor olmak istemiştim. Bunun yüzünden her şeyi kaybettim. Ama her şeyi kazandım da.
Quero ser médico para poder ser útil para outras pessoas... e por causa disso perdi tudo... mas também ganhei tudo.
Her şeyi kaybettim. Hırsız her şeyi çaldı ve ben onu bulamıyorum.
O ladrão se foi levando tanto, e tanto se leva para achar o ladrão!
Her şeyi kaybettim.
Eu perdi tudo.
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
Terminou tudo o que eu amava na vida.
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
Acabou tudo o que eu amava na vida.
Her şeyi kaybettim!
Eu perdi tudo!
Her şeyi kaybettim daha önce, her şeyi.
Eu já perdi tudo antes, tudo.
Her şeyi kaybettim.
Perdi tudo...
- Her şeyi kaybettim sandım.
- Pensei que tinha perdido tudo.
Her şeyi kaybettim.
Tudo, acho eu.
Ondan başka her şeyi kaybettim.
Tinha perdido tudo o resto.
Çarşamba gecesi bilgisayarım çöktü ve her şeyi kaybettim.
Na quarta-feira à noite, o meu disco duro pifou e perdi tudo.
Yani ben her şeyi kaybettim ve o hiçbir şey kaybetmedi mi?
Então eu perco tudo e eles não perdem nada?
Beni özel kılan her şeyi kaybettim.
Perdi tudo o que me tornava especial.
Her şeyi kaybettim.
Agora perdi tudo.
Lynette, yapma. Şu anda sahip olmam gereken her şeyi kaybettim.
Preciso de todas as minhas forças para não perder a cabeça.
Ben değer verdiğim her şeyi kaybettim zaten.
Eu já perdi tudo o que me era querido.
Sevdiğim her şeyi kaybettim ama başımıza gelen onca korkunç şeye rağmen yaşamak için hala bir amacım var.
Eu perdi tudo aquilo que amo, mas entre todas as coisas terríveis que temos de suportar, ainda encontro aquela coisa por que vale a pena viver.
Benim için önemli olan her şeyi kaybettim, mesela babam.
Perdi tudo. Todas as coisas importantes, como o meu pai.
Seninle tanıştığım günden beri değer verdiğim bütün her şeyi kaybettim!
Desde que o conheci tudo o que era importante para mim desapareceu.
Benim için önemli olan her şeyi kaybettim.
Perdi aquilo que mais me importava.
Hayatım boyunca uğruna çalıştığım her şeyi kaybettim.
Perdi tudo o que passei a minha vida inteira a trabalhar.
Önceden de böyle olmuştu. Tüm dünyam sendin. Seni kaybettiğimde her şeyi kaybettim.
Eras o meu mundo, e quando te perdi, perdi tudo e isso enlouqueceu-me.
ben ünlü olma fikrini o kadar kapıldım ki sevdiğim her şeyi kaybettim.
Eu estava tão envolvida com a ideia de ser famosa que perdi a coisa que mais amava.
Her şeyi kaybettim.
Perdi tudo na vida.
Neden eve gidip, Marcie'yi uyandırıp " üzgünüm, bütün paramı kaybettim, her şeyi berbat ettim.
Mas não lho dês. Arrasta-o com o cheiro.
Ben kaybettiğim her şeyi, sahip olduğum her şeyi beyazlar yüzünden kaybettim.
Por três vezes na vida tudo o que eu perdi e que realmente interessa, foi às mãos de brancos.
- Büyük'le telefonda konuşurken kendimi tamamen kaybettim ve her şeyi mahvetmeye ne kadar yaklaştığımı fark ettim.
Perdi a cabeça com o Big ao telefone. Percebi que isto está prestes a estoirar.
Şu halde her şeyi riske attım ve kaybettim.
Então arrisquei tudo e perdi.
Her şeyi yatırdım ve kaybettim.
Eu não deveria ter apostado... Eu perdi.
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
Perdi tudo o que eu adorava.
O zamandan beri değer verdiğim her şeyi, herkesi kaybettim.
Desde essa altura, eu perdi tudo, perdi todos de quem gostava.
Biraz kendimi kaybettim. Galiba ayrılacağımı bildiğim için her şeyi dışa vurdum.
Acho que foi por saber que me ia embora, soltei-me.
İstediğim her şeyi elde ettim ve hepsini kaybettim.
Tinha tudo o que queria e perdi tudo.
- Her şeyi kaybettim.
Eu perdi tudo!
Ve her şeyi bir hiç uğruna kaybettim.
E eu perdi tudo... para nada.
Kazandığım her şeyi, Florida'da kaybettim.
Tudo o que eu tinha, perdi na Florida.
Karaciğerimin her şeyi çözmeye çalışan kısmını kaybettim.
Perdi a melhor parte do meu fígado a tentar resolver tudo.
Kendimi ve istediğim her şeyi mi kaybettim
Será que me perdi e tudo o que desejava?
Ailemi kaybettim. Değer verdiğim her şeyi.
Perdi a minha família, tudo com que me importava.
1. liğimi kaybettim, ki bu da demek oluyor ki ulusal kuralarda hakkımı kaybettim. ki bu da her şeyi mahfettim. Üç senedir bunun için çalışıyordum.
Acabei de perder o meu posto de número 1 no ranking, o que significa que estraguei a minha chave no torneio, e joguei fora tudo o que trabalhei nos últimos 3 anos.
Çalışıp didindiğim her şeyi mahvedecekti ama geri adım atmıyordu, ben de kendimi kaybettim.
Ele ia destruir tudo pelo que trabalhei, mas continuou a treinar, e descontrolei-me...
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16