Hey bayım tradutor Português
324 parallel translation
- Hey bayım, bana söylermisiniz....
Moço, quer me dizer uma coisa? Silencio!
Hey bayım, sanırım bu sizin arabanız.
Acho que aquele carro é seu.
- Hey bayım. Bu da ne?
- Olá, como vai isso?
Hey bayım! El Paso için yola çıkıyoruz.
Ouça, senhor, estamos a ir para El Passo.
Hey bayım, uzaylıyı aramanızda size yardım edebilir miyim?
Posso ajudá-lo a apanhar o homem do espaço?
Hey Bayım!
- Senhor.
Hey bayım, bir isteka alabilir miyim?
Ei senhor, tudo bem se eu pegar um taco?
Hey bayım, topumuzu geri alabilir miyiz?
Dá-nos a nossa bola?
" Hey bayım, siz okula gittiniz mi?
" Hei, senhor, foi à escola?
- Hey Bayım, bir dakika.
- Ei, Sr. Espere um minuto, Sr.
Hey bayım, buraya gelinde eğlenceye katılın.
Ei, senhor, entre e divirta-se.
Hey bayım, biraz zamanın var mı?
Tem meia hora livre?
Hey bayım.
Oiça!
Hey, bayım!
Diga, Senhor!
Hey, bayım, bayım.
Por favor, senhor.
Hey, bayım lütfen...
Desculpe, o senhor faça favor...
Hey, önüne baksana, bayım!
Hei, olhe por onde vai, senhor!
Hey, bayım, bir Amerikalı'nın karnını doyurmasına yardım eder misin?
Pode dar algum dinheiro a um compatriota para uma refeição?
Hey, bayım!
Senhor.
Teşekkürler Bay M. Hey, Brownie.
Obrigado, Mr. M. Espere, Brownie!
Hey, durun bakalım, bayım.
Vamos!
Hey, bayım, dikkat edin!
Então, senhor, atenção!
- Hey, bayım.
- Né, senhor.
Hey, Bay Ross, onu yaptığımı düşünmüyorsun?
Não me diga que pensa que eu fiz aquilo.
Hey, bayım.
Eh, senhor.
Hey, bayım.
Ei, senhor!
- Hey, bayım! Kraliçe Victoria içinmi geldiniz?
Sr, vai partir no Rainha Vitória?
Hey, bayım?
Ouça, Sr!
Hey. Bayım.
Senhor?
Hey, bayım.
Ei, senhor.
Hey, bayım!
- Entende, garoto?
Hey siz, bayım!
Olha, você, senhor!
Hey, Bayım. Foto?
Ei, Senhor, fotografia?
Hey, bayım, öyle acil durum ipini çekip trenden atlayamazsınız.
Hei, não pode não pode puxar o travão de emergência e sair do comboio.
Hey, bayım.
Olá, amigo.
- Hey, bayım.
- Senhor.
Hey, bayım!
Ouça, senhor.
Hey, bayım, otel nerede?
Por favor, onde é o hotel?
Hey, bayım!
Hey, Sr!
Hey, bayım, sen düştün.
Ei, você caiu.
- Hey, bayım!
Ei, espere!
Hey, bayım, işaret verdiğimi görmedin mi?
Ouça lá, não me viu a fazer sinal?
Hey, bayım!
Hey, Senhor!
- Haydi. - Hey, bayım...
- Aproximem-se!
Hey, bayım, gazete ister misiniz?
- Sr, quer o jornal?
Hey Bay Books. Benim alanım sizinkinden çok ta geniş değil.
Sr. Books, as minhas distâncias não são muito maiores que as suas.
Hey, Bayım, o arabanın kapısına dikkat etmek ister misiniz?
Ei, senhor, Quer tomar cuidado com a porta do carro?
Hey, bayım. Beklediğin adam bu mu?
Senhor, não estava à espera daquele tipo?
Hey, ne yaptığını sanıyorsun bayım?
Hei, que raio está a fazer, senhor?
Hey babalık, Bay Struthers'ı rahat bırak tamam mı?
- Oiça lá, velhote, deixe o Sr. Struthers em paz.
- Hey! - Selam, bayım, 15 sentiniz var mı?
Tem 15 cêntimos?
bayım 4005
bayim 32
hey billy 16
hey bebek 17
hey baba 40
hey baksana 18
hey bayan 37
hey bak 33
hey bebeğim 26
hey beyler 25
bayim 32
hey billy 16
hey bebek 17
hey baba 40
hey baksana 18
hey bayan 37
hey bak 33
hey bebeğim 26
hey beyler 25