Istedim ki tradutor Português
779 parallel translation
Bunu o kadar çok istedim ki.
Queria muito.
O kadar çok istedim ki bunu yapamadım.
Por querer tanto, não consegui.
Öyle çok istedim ki, geceleri gözüme uyku girmedi.
Desejava-o tanto que fiquei noites acordado a pensar nisso.
Evliliğimle göstermek istedim ki,... her ne kadar yoldan çıkmış olsa da, ben inanıyorum ki bir kadının sunduklarını reddetmesine engel olan..... doğuştan sahip olduğu şefkat ve inceliğidir. Tüm bunlara rağmen, ben kendisini ömrümün sonuna dek güvenebileceğim bir erkek olarak görüyorum.
Queria mostrar, com o meu casamento, que, embora tenha sido traído pela sua bondade e cortesia, que o impediam de repelir os avanços de uma mulher, o considerava um homem a quem podia confiar o que resta da minha vida.
Bunun sürmesini kendim için, o kadar çok istedim ki.
Queria tanto que durasse, pelo meu próprio bem.
- Ama ben sadece demek istedim ki- -
- Mas eu só quis dizer que...
Öyle bir yer göstermek istedim ki birisi kendisini mahvedebilir orada delirebilir bir suç işleyebilir.
Tentei mostrar um lugar onde um homem pode arruinar-se enlouquecer...
Size yanaştım, çünkü... Yani, istedim ki... Ama ardından farkettim ki siz...
Eu aproximei-me porque... bem, na realidade queria... mas depois... percebi que você não era...
Neden intihar etmek istedim ki?
Porque me queria eu suicidar?
Demek istedim ki... biraz garip değil mi?
É apenas, bem, bastante invulgar, nao é?
Hayır, bir şey yok. Ben... yalnızca demek istedim ki beni de aldığınız için teşekkür ederim.
Só queria agradecer... por me trazer com o Sr.
O kadar sık söz etmek istedim ki.
Quis tantas vezes.
Nasıl olduysa Galaksinin öte ucundayız, bulunduğumuz noktadan 500 parsek mesafede... yani demek istedim ki... yani
500 parsecs de onde estamos... Quero dizer, estávamos. Quero dizer...
- Sadece demek istedim ki...
- Só quero...
Demek istedim ki, Ölen bir adamı kurtarmanın ardına sığınmak nasıl bir şeydir?
Quero dizer, qual é o sentido de se deixar escalpelar, para salvar um moribundo?
- Öyle, ama istedim ki... - Uh!
Sim, mas queria...
Hayır, ben istedim ki...
Não, eu queria...
Babamı hoşnut etmeyi öylesine çok istedim ki.
Eu queria estar à altura, por eles.
Onlar burda öylece oturuyorlardı. Ben istedim ki -
Que se sintam como um grupo de...
Bazı zorluklar içindeyim ve sormak istedim ki...
Estou com dificuldades e queria pedir-lhe algo...
- Demek istedim ki
- Falo...
Doğru olmasını o kadar istedim ki.
Desejava tanto que fosse verdade.
Sadece bilmenizi istedim ki bunca zamandır uğraştığım şey bugün bir anlama kavuştu ve bundan çok gurur duyuyorum.
Gostaria que soubessem que tudo pelo que trabalhei, tem um significado hoje, e estou muito orgulhoso.
Bilmenizi istedim ki işleri hallediyorum.
Queria que soubesse que estou a resolver tudo.
Ponyboy... Hemşireden bu kitabı sana vermesini istedim ki, bitirebilesin.
" Ponyboy, pedi à enfermeira para te dar este livro, para que o pudesses acabar.
- Ben sadece istedim ki...
- Eu só queria...
Bana aşık olunca o kadar gurur duymuştum ki! Eve dönünce, bu hâlimi sürdürecek bir şey olsun istedim.
Então, quando se apaixonou por mim, fiquei tão orgulhosa... que, quando voltei pra casa, precisava de algo para me sentir orgulhosa.
Ve bu süre boyunca... hep cömert olmanızı istedim - ki oldunuz. -
Durante este tempo... Sempre os pedi que fossem generosos, e o foram.
İstedim ki...
Queria...
- Evet, sana yardım etmek istedim ama o sırada tek yapabildiğim Record'a çılgınca mektuplar yazmaktı. Ta ki bugüne kadar.
- Sim, queria lhe ajudar... mas o que eu podia fazer nessa época era escrever cartas loucas ao Record... até hoje.
Evet ben istedim. Ve sende bu hale gelmemi öyle çok istedin ki böylece kocam benden nefret edecekti değil mi?
É verdade e tu querias que eu me tornasse no que me tornei para que o meu marido me odiasse.
Son oyununuz beni derinden o kadar duygulandırdı ki, hakkında ne hissettiğimi bilmenizi istedim.
A sua última peça comoveu-me tão profundamente que gostaria que soubesse o que eu senti ao lê-la.
Ve beni kaybedersen, bileceksin ki seni sevdim ve seni sevmeye devam etmek istedim.
E se me perderes, saberás que te amei e que queria continuar a amar-te.
Yukarıya bana at. Bunu niye yaptın ki? Biraz serinlemek istedim.
Estás a afundar-te.
Tıpkı buna benzer bir kaza geçirdim ve kendimi o kadar güçsüz hissettim ki sporu bırakmak istedim.
E quando via um acidente como este sentia-me tão mal, por dentro que queria desistir.
İstedim ki sen - Bir anlaşmamız var sanıyordum. Anlaşmanın canı cehenneme.
Tínhamos feito um acordo.
İstedim ki... Charlie, sen...
Não quis... queria...
Tabii ki istedim. Fakat genelde başlatan ben olurum.
Mas costumo ser eu a começar.
Bu konuda ondan önce davranıp inisiyatifi ben ele almak istedim ve düşündüm ki, "Evet, bu formu ben dolduracağım!"
Mas peguei isto antes que ela e pensei : "Eu responderei."
Söylemek isterim ki, yaşamım boyu böyle bir araba istedim.
Toda a vida quis ter um carro assim!
Rahatsız ettiğim için üzgünüm..... ama güzelliğiniz beni öyle çarptı ki..... size bir kadeh şampanya teklif etmek istedim.
Lamento ter-me intrometido mas estava tão siderado pela sua beleza que pensei poder-lhe oferecer uma taça de champanhe.
Hep öyle olmayı istedim ama anladım ki bunun için aynı ismi taşımak, aynı akademiye gitmek ya da aynı üniformayı giymekten fazlası gerekiyor.
and wearing the same uniform.
Bu eski rüyayı daha ciddi eylemlerle aşmıştım, ki kefaretimi intihar ile ödemek istedim.
Eu ultrapassei os limites daquele sonho matinal. Com ações mais sérias as quais eu queria expiar com suicídio.
" Tabii ki onu demek istedim.
" A sério.
Diyelim ki bunu kaybolan şeyi aramak için batıya giden bir yabancı olarak istedim.
Mas se lhe pedir como um estranho que saiu do Oeste à procura do que se perdeu.
Bay Hayward, söz etmeyi unuttum, öyle daldık ki, fakat sizin güvenlik biriminize katılmam istendi. Bunu bilmenizi istedim.
Sr. Hayward, esqueci-me de lhe dizer, vou ser destacado seu segurança.
Ve gerçek şu ki onu mutlu etmek istedim.
E a verdade é que só queria vê-la feliz.
Anti-serum vermemiz gerekiyor, yani anti kolajen demek istedim. Ne yazık ki sadece Lyon'da var.
Temos de obter um antissoro, um anticolagénio, mas só há em Lyon.
Evet, peki, sadece bilmeni istedim resmi olarak bildiriyorum ki aramızdaki her şey resmen bitti.
Quero informar-te oficialmente de que o nosso namoro acabou.
Ölene kadar ona vurmak istedim, sonra gözlerinde ki korkuyu gördüm. Bu korku beni aşırı derecede heyecanlandırdı.
Via o medo de mim em seus olhos, o que me excitava demais.
İstedim ki... Çok istedim.
Eu quero... quero tanto...