English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Isterdim ki

Isterdim ki tradutor Português

328 parallel translation
- Ama isterdim ki...
- mas desejava...
Biliyor musun, isterdim ki- -
Sabes, eu desejo que...
Başka ne satın almak isterdim ki?
Mas como a compraria eu? |
- Bazen isterdim ki...
- Às vezes desejo...
Aslında isterdim ki...
Só queria...
Ne... isterdim ki...
Bom... Queria...
Bu kitaptan Aristarchus'un bu konuyu nasil kavrayabildigini, o kadar çok okumak isterdim ki!
Como eu gostaria de poder ler este livro, saber como Aristarco compreendeu isso.
Onların, oraya ulaşmayı başarmış gemileri karşılarken sahildeki hallerini görmenizi öyle çok isterdim ki.
Como desejo que vocês os pudessem ver nas praias... recebendo os barcos que lá conseguem passar.
B.A.'in burada olup çeneni kapatmasını öyle isterdim ki.
Quem me dera ter aqui o BA para te calar.
Clay adında genç bir adam. John Clay mi? O şeytanın yakasına yapışmayı o kadar çok isterdim ki.
Um jovem chamado Clay.
O kadar isterdim ki bunu.
Gostava mesmo que acontecesse.
Ben isterdim ki Dostoevsky.
Queria... Dostoievsky.
Senin için, hayatta kalmayı öyle isterdim ki.
Eu gostava muito de ter conseguido, por vocês.
Dünyaya senin gözlerinle bakmayı o kadar isterdim ki!
Adoraria ver o mundo através dos seus olhos.
Sana sımsıkı sarılabilmeyi öyle isterdim ki.
Quem me dera poder abraçar-te.
Linda, senin de onun da amacınızın ne olduğunu anlamayı çok isterdim... ama ne yazık ki anlayamıyorum.
Linda, gostaria de entender o que tu e ele têm em mente, mas admito que não consigo.
Ne yazık ki gitmek zorundayım. Bu esirler üzerinde bir deneme daha yapmak isterdim.
Queria falar com os prisioneiros.
burada ki ilk işimin olağan, okunabilecek bir şey olmasını isterdim.
Algo que tivesse mais a ver comigo, que as pessoas lessem.
- İsterdim ki -
- Monsieur...
Dağlarda olmayı isterdim. Rüzgarı teninde hissetmek öyle harika ki.
É tão bom sentir o vento no rosto.
Bunu ne kadar isterdim, ama bu bizden çaldığı ilk ihale değil ki.
Era o que eu mais queria. Não foi esta a primeira vez.
Bu toplantıya onun da katıImasını çok isterdim. - Ne yazık ki kendisi biraz rahatsız.
Gostaria de o ter ligado ao triunfo, mas uma indisposição passageira...
Söylediklerine inanmak isterdim. İtiraf etmeliyim ki, anlamıyorum.
Eu gostaria muito, mas... confesso que não compreendo.
İsterdim ki Sandy denen o çocuğun dağlara karşı sallanışının resmini yapsın. Dili pembeydi ve suratı bembeyazdı çünkü.
Porque a sua língua rosa e a sua cara branca... acenderia o verde de Montana esplêndidamente.
Gideon'un başarılı yönetmenlik denemesi'50 Güzel Kız, 50'den sonra, ki bununla bütün ödülleri aldı, Davis Newman'ın da rol aldığı en son filmi'Stand-up'ın daha da iyi bir film olduğunu söylemek isterdim.
Após a realização triunfante de Gideon com "50 Beautiful Girls, 50", quando ganhou todos os prémios possíveis, seria bom informar que o último esforço do Mr Gideon, "The Stand-up", com Davis Newman, é um filme melhor.
- Tabii ki, isterdim.
- Embora ache que gostaria.
- İsterdim ki...
- Gostaria...
- İsterdim ki...
- Eu poderia...
Bak, Vali için çok üzgünüm, ve elbette ki onun hayatını da kurtarmak isterdim, ama...
Lamento muito pelo governador, e gostava de Ihe ter salvo a vida também a ele, mas...
- İsterdim ki...
- Quem dera...
İsterdim ki, gitmek için bir sebep olsun.
Mas o quê?
İsterdim ki...
Gostava...
Tabii ki ben de belirli bir alanda uzmanlaşmak isterdim. Ama bir insan, ilk önce eline geçen fırsatları değerlendirmeli.
Gostava de fazer disso uma especialidade por inteiro, mas uma pessoa deve primeiro agarrar o que puder.
- Chicago'da ki gece kulüplerini gezmeyi isterdim.
- Custumo ir boates em Chicago
İsterdim ki...
Adoraria...
Tabii ki isterdim!
! Bem gostaria, sim!
Yardım etmek isterdim, ama eminim ki onu ayırt edebilirsiniz beni anladınız mı?
Quero ajudar, mas tenho certeza de que o identifico numa fila.
Ve sizin ki gibi bir beyne sahip olmak isterdim.
Gostava de ter o seu cérebro.
- Elbette ki isterdim.
- Claro que gostava.
İsterdim ki...
Eu queria- -
Eğer ki Bay Chang senin mülkünde olsaydı ve sana baskı yapsaydı onun gitmesini isterdim.
Devido a isso é que eu tenho que te pedir que saias. Não te metas comigo, miúdo.
İsterdim ki tersi olsun ama sana olan duygularım arkadaşlığın ötesine geçemiyor.
Desejava mesmo que não fosse assim, mas os meus sentimentos... não vão além da amizade.
"Ve dedim ki : Yapabileceğimiz bir şey olmasını çok isterdim!"
Gostaria de ter alguma coisa para fazer.
Bu gece burada kalmak isterdim ama ne yazık ki El Paso'ya gitmek zorundayım.
Lane, encantaria-me ficar aqui esta noite... Porém tenho de ir a Paso para conseguir um transporte de carga.
İsterdim ki...
Queria que nós...
Belirtmeliyim ki, bu çevreyi, hoteli, hatta bu odayı bekliyordum ama Fellini böyle güzel bir kadını eşfomanlar içinde en mahrem... cinsel fantezilerimi uyandırmak için doktor rolünde oynatmasını isterdim.
Esperava... O bairro, o hotel, incluindo esta habitação... Apenas Fellini escolhería uma mulher tão bela...
Öyle tombuldun ki seni yiyip bitirmek isterdim.
Eras tão rechonchudo que eu queria morder-te.
Öyle acı çektim, öyle mutluluklar yaşadım ki. Sizlerle paylaşmak isterdim, ama yapamadım işte.
Tenho sentido tanta dor e alegria... que gostaria de compartilhar convosco, mas não podia.
Hardy cesur ve beceriklidir. İsterdim ki onun gibi daha...
O Hardy é corajoso e expedito.
Bilmeni isterim ki Joel Rifkin adını kullanmanı çok isterdim.
Quero apenas que saibas que não me importava nada de aguentar o Joel Rifkin.
Size yardım etmek isterdim bayan ama korkarım ki postayla gönderilen tehdit mektuplarıyla ilgili bir kanun yok.
Gostava de a poder ajudar, mas não há nenhuma lei contra ameaças por correio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]