Küçükken tradutor Português
3,192 parallel translation
Küçükken annem bunu yaralarıma sürerdi.
Quando era miúdo e estava mal, a minha mãe costumava colocar esta medicação nas minhas feridas.
- Küçükken de mutsuz muymuş?
Mesmo quando era pequeno, ele era infeliz?
Küçükken, seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Lamento ter-te desiludido quando eras pequeno.
Ben küçükken birlikte yıldızlara bakardık.
Então, quando era pequena, e olhávamos para as estrelas.
Senden daha küçükken kömür küreğiyle dövülmüştüm.
Eu era espancada com uma pá de lareira quando era mais nova que você.
Küçükken, çocuk felci olmuş.
Enquanto criança, ele teve poliomielite.
Küçükken anneme, inanılmaz bir şekilde yakındım.
Quando era mais jovem eu era incrivelmente apegado à minha mãe.
- Hı hı? Bu da onlar küçükken.
E quando eram mais jovens.
Küçükken, annem bana her gün piyano çaldırırdı.
A Mamã obrigou-me a tocar todos os dias na minha infância.
"Ruhum karanlıklara gömülmüş" der. Sebebi de küçükken birkaç yarasa görmen mi?
"Oh, a minha alma é tão escura." Só porque viste uns morcegos... quando eras pequeno?
Ben küçükken ormanda senin kulübenin dışında beklerdim ve sen dışarı çıktığında sana taşlar atıp sonra saklanırdım.
Quando era miúdo, costumava ficar à espera junto à tua cabana, na floresta. E quando saías... eu atirava-te pedras e depois escondia-me.
Küçükken bir kaza geçirdi.
Ele teve um acidente quando era pequeno.
Küçükken kabuslar görürdüm.
Quando eu era rapariga, tinha pesadelos.
Büyükbaban seni küçükken maça götürdüğünden beri, değil mi?
Desde que o teu avôzinho te levou em criança.
Küçükken annem üstüme bir yün battaniye örterdi.
Percebe o que quero dizer? Quando era pequeno, a minha mãe tapava-me com um cobertor de lã.
O küçükken sürekli çalışırdım.
Quando era pequena, estava sempre a trabalhar.
Reginald küçükken bir gün büyükbabana dedi ki :
Um dia, quando o Reginald era pequeno, ele disse ao teu avô :
- Ben küçükken öldü.
- Ela morreu quando eu era pequeno.
Sen beni tanımıyorsun ama ben seni küçükken de tanıyordum, evlât.
Não me conheces, mas eu conheci-te bem pequeno, filho.
Küçükken benim hastamdı.
Ela foi minha paciente desde criança.
Ben küçükken babam beni hep buraya getirirdi.
Quando era mais nova, o meu pai trazia-me sempre até aqui.
Sana küçükken bir kahraman olacağını söylemiştim!
Eu disse-te quando eras pequeno que ias ser um herói!
Küçükken Christmas'la avcılık yapardık.
Quando eu era criança, caçava com o Christmas.
Ben küçükken John Amcam beni Richmond'a götürmüştü.
O Tio John levou-me para Richmond quando eu era um menino.
" Küçükken Christmas'la avcılık yapardık.
Quando criança, eu caçava com o Christmas.
Küçükken süs balığın var mıydı?
Quando eras pequena tiveste um peixinho dourado?
Küçükken abim hep derdi ki "her adamın bir prensibi olmalıdır."
Sabes, quando era jovem, o meu irmão costumava dizer. "Todo o homem tem que ter um código."
Küçükken çok korkardım.
Assustava-me completamente quando era miúdo.
Küçükken duyduğum "Cadı" adlı hikâyeyi hatırladım.
Bem... Lembro-me da história do mal de quando eu era criança.
Küçükken başına gelenleri kaçarak durdurdun, biliyorum.
Agora sei que acabaste com o que te aconteceu quando estavas a crescer quando fugiste.
Küçükken bunlardan birine sahiptim. Adı Pequod'du.
Tinha um, chamava-se "Picote".
Ben de küçükken piyano dersleri alırdım.
Sabe, quando era miúdo cheguei a ter aulas de piano com a Sra. Sieglestein. Não conhece a Sra. Sieglestein, pois não? Muito gorda, com sapatos ortopédicos, vive em Far Rockaway, depois dos Kurlands?
Küçükken, annem beni omzuna alırdı.
Quando era miúdo, a minha mãe costumava carregar-me aos seus ombros.
Küçükken bu konulardan korundum.
Eu fui protegida quando era nova.
Küçükken benim dadımdı.
Foi a minha governanta quando eu era pequena
Ben küçükken diyelimki o çok kötü şeyler yaptı.
Quando eu era uma criança, vamos só dizer que ela fez algumas coisas terríveis.
Küçükken ona bakmıştınız dimi?
Quando ele era jovem, cuidou dele pessoalmente?
Bir yabancı kız vardı. o ben küçükken benim dadımdı.
Havia uma rapariga estrangeira. Foi minha governanta quando eu era pequena Ela voltou para ajudar a mamã, ela não estava bem.
Küçükken oyun oynardım, annem bana kızardı ve beni Hecuba Hapisanesine göndermekle tehtid ederdi.
Quando era miúda e estava a fazer birra, a minha mãe costumava gozar comigo e ameaçar-me que me enviava para a Prisão de Hecuba.
Daha küçükken bir çukurun içinde saklanıp bir arabanın gelmesini beklemiş. Ve araba yaklaşırken arabanın önünde durmuş sırf ne olacağını görmek için.
Quando ele era um puto... tinha o hábito de esconder-se nas valetas e esperar um carro por vir, só que quando aproximava-se, ele saía na frente do carro só para ver o que ia acontecer.
Küçükken beden eğitiminde hep en son ben seçilirdim.
Sabe, quando eu era miúda, era sempre a última a ser escolhida em Educação Física.
Bu hikayeyi ilk kez küçükken dinlemiştim.
Ouvi-a pela primeira vez ainda era criança.
Küçükken çok şekerlerdi.
São tão giros quando são pequeninos.
Küçükken hafta sonları dedem amatör telsiz kullandırtırdı.
Eu fazia radio amadorismo com o meu pai nos fins de semana.
Hatırlasana, küçükken izledikleri her çizgi filmin sonunda Pinokyo, Donald Duck ve yeğenleri olsun fark etmez evleniyorlar derlerdi.
Lembras-te de quando elas eram pequenas e depois de cada desenho animado que viam, elas diziam : "Eles vão casar!" Mesmo que fosse o Pinóquio e o seu pai, o pato Donald e os seus sobrinhos...
Küçükken babam mırıldanırdı.
O meu pai cantava-me quando eu era criança. Já está.
Küçükken manastıra gönderildiğim için tek kurtulan ben oldum.
Só fui salvo porque me levaram para um mosteiro quando era criança.
Bu tip düşüncelerin başını daha küçükken ezerim.
Eu acabo com isso antes que comece.
Küçükken annem vermişti ona.
Quando era pequena, a nossa mãe deu a ela.
Benden birkaç yaş daha küçükken başlamıştın sen ama.
Uns anos mais nova do que tu gostavas.
Küçükken onu hiç gördünüz mü?
Lembra-se? Não acho que não.
küçük 429
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük mü 41