English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Ne diyorduk

Ne diyorduk tradutor Português

169 parallel translation
Ne diyorduk?
Estávamos a falar do quê?
Neydi, Ona ne diyorduk, Jake?
O que tentávamos dizer, Jake? Havia uma coisa que costumávamos dizer...
Ne diyorduk? Oh, evet.
Mas que estavas a dizer?
- Ne diyorduk?
- Sobre o que estávamos conversando?
Durun, ne diyorduk?
Espere, onde é que ficamos?
Buna ne diyorduk, Desmond?
O que se chama a isso?
Ne diyorduk?
Onde estavam vocês?
Ne diyorduk?
De que estávamos a falar?
Ne diyorduk?
Que dizia?
Ne diyorduk...
Bom, deixa-me dizer-te...
Onlara ne diyorduk?
Como é que lhes chamámos?
Ne diyorduk?
Como vamos?
Her neyse, ne diyorduk?
Do que estávamos a conversar?
- Ona ne diyorduk?
- Que dizemos?
Ne diyorduk?
Estavas a dizer?
-... ne diyorduk hayırsever daraltmalar.
-... sobre as suas contribuições para caridade.
- Evet, ne diyorduk?
Como vai ser?
Ve polis görünce ne diyorduk?
E o que dizemos aos polícias?
Ne diyorduk?
Onde íamos?
Ne diyorduk... Bir soruyla başlayalım.
Como dizia porque năo começamos com uma pergunta?
Kesin şunu. Ne diyorduk? Tamam.
Oiçam lá, o que é que foi dito?
Ne diyorduk?
De que estavamos a falar?
- Ne diyorduk? - Erkeklerin Egemenliği. Seymour.
Do que estávamos a falar?
- Doğru, ne diyorduk?
- Certo, de que estávamos a falar?
Ne diyorduk?
Dizíamos...?
Peki gözlemeler hakkında ne diyorduk?
Em que pé estamos quanto às panquecas?
Özür dilerim Lisa, herkes eşit değilken herkese eşit rol vermeye ne diyorduk sınıf?
Desculpa, Lisa, mas dar a todos um papel igual quando claramente não são iguais chama-se o quê, turma?
Hey, dostum, ne diyorduk?
Amiguinho.
Ne diyorduk?
Estava a dizer?
Ne diyorduk?
O que estávamos a dizer?
Ne diyorduk, tamam önce ben.
Estou a perceber. OK, eu primeiro.
- Ne diyorduk? Üç ay çok kısa.
Estávamos aqui a dizer que 3 meses era um bocado apertado.
- Evet, ne diyorduk.
- Aguenta aí.
Pardon, ne diyorduk?
- Onde estávamos?
Ne diyorduk, Samantha?
O que se diz, Samantha?
Deminden beri ne diyorduk Dan?
O que temos estado a repetir, Dan?
Hey, Tiff. ne diyorduk?
Olá, Tiff, sou eu outra vez.
Papy'e ne diyorduk?
Obrigado.
Bebeğin ismi için ne diyorduk?
- Como era o nome do Bebê?
Penisine ne diyorduk? - Önemli değil.
- O que é chamavámos ao teu pénis?
Ne diyorduk Alexis?
O que se diz, Alexis?
Biz de karımla senden bahsediyorduk. Ne oldu acaba diyorduk. Merhaba.
Uma noite destas falava com a minha mulher e perguntávamo-nos que seria feito dela.
Tam da "Bayan McKay'e ne oldu" diyorduk ki, işte geldiniz.
Estávamos falando justamente o que teria acontecido com a senhorita. E aqui está.
Ne diyorduk...
Nina Martiushek.
Henüz oradan çıkamamıştık ve "Of, bugün ne yapabiliriz?" diyorduk.
o que podemos fazer hoje?
Okuldan çıkınca işlerin ne kadar harika olacağını konuşuyorduk. Belki bir gün büyük bir davaya birlikte bakarız diyorduk.
Falávamos de como seria óptimo quando acabássemos o curso e que talvez trabalhássemos juntos num caso.
Ne diyorduk?
- Estávamos a falar de quê?
Bunu biliyorum. Biz onlara ne diyorduk?
Lembro-me dessas coisas.
- Ne diyorduk?
- Como se diz?
Hatırla, hep insanlar öğrenirse ne yaparız diyorduk?
Lembras-te do que combinámos, se as pessoas descobrissem?
Bunu ne zamandır yapacağız diyorduk..
Sempre dissemos que o faríamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]