Para burada tradutor Português
22,293 parallel translation
Ben burada iyiniyetli gangsterlerle iş yapmayı beklerken siz salaklar içeri dalıp arkadaş / aile indirimi istiyorsunuz.
Aqui estava eu, à espera de negociar com alguns "gangsters" de verdade. Em vez disso, vocês idiotas aparecem aqui a pedir um desconto para amigos e família?
Bugün burada kim bu güzel gelini bu beye verecek?
Quem aqui apresenta esta linda noiva para se casar com este homem? Sou eu.
Bir danışma görevlisi olabilirim. Jason beni aradı. Burada dördüncü evre pankreas kanseriyle ilgili yaptığımız klinik bir test hakkında sorular sordu.
O Jason telefonou a perguntar sobre um ensaio que estamos a fazer para o cancro do pâncreas, estádio IV.
Ama burada bir şey yakaladığımızı sanıyordum.
Mas eu julgava que tínhamos aqui algo para seguir.
Kortizollar hakkındaki ders için burada olduğunuzu varsayıyorum?
Devem ter vindo para a aula sobre cortisol. Não.
Unuttum sandın şimdi. Alarm şirketinden gelenleri karşılamak için tam 15 : 40'ta burada olacağım.
Estarei cá para receber a empresa de alarme exatamente às 15 : 40...
Hayır, onu ortaya çıkaracak bir şey üzerinde çalışıyorum dedi ama burada gördükten sonra ondan haber alamadım.
Não, ele disse que estava a trabalhar em algo para a atrair, mas tem estado em silêncio de rádio desde que esteve aqui.
Burada yaşıyan kadın, Aimee Diaz,... bu sabah geldiğinde oturma odasında cesedi bulmuş.
A mulher que mora aqui, Aimee Diaz... voltou para casa hoje e encontrou um corpo na sala.
Gerçekten burada çalışmak için ilham veriyor.
Realmente faz com que este ambiente seja inspirador para trabalhar.
Burada oynadığımız cesetleri gömmek için lüks tabut satma oyunundan keyif alabilmemin bir sebebi de bu.
É parte da razão pela qual eu gosto deste esquema que temos aqui, vender caixas luxuosas para pôr no seu interior cadáveres.
- Merkeze gelecektim ama burada...
Estava para ir à esquadra, mas já que está aqui...
Ve biliyorsun sonsuza kadar burada olmayacağım.
E, sabes... Não vou estar aqui para sempre.
Ama çok fazla dosya var, ama burada tek kişiyim.
Mas simplesmente há tanta coisa para ver, e sou a única pessoa.
Söylesene Danny Rayburn gibi, peşinde birisi olduğunu bilen bir adam nasıl olur da burada öylece silahsız bekler?
Diga-me uma coisa. Como é que um tipo como o Danny Rayburn, que sabe que vem alguém para o matar, espera aqui sozinho sem uma arma?
Keşke Stuart burada olmasaydı da sessizce halletmek zorunda kalmasaydık.
Gostava que o Stuart não estivesse por perto para que pudéssemos fazer barulho.
Ah be, taşınıp annenle ilgilenmemi istediğinde iki sene burada kalacağım kimin aklına gelirdi? - Kimsenin.
Rapaz, quem ia imaginar quando me chamaste para cuidar da tua mãe, ainda estaria aqui dois anos depois?
Bulaştığınız şey için burada yeterince yer olduğunu sanmıyorum.
Não sei se há espaço suficiente aqui para aquilo que você faz.
Konuştuğumuz gibi senin adamların için malları burada bulacaksın.
Ali têm o produto para os Primeras, como falámos.
Burada, taşıma için roketler monte ediliyor.
Aqui, estão a ser montados foguetões para o transporte.
Burada bir robot gelecekte ne olacağını ve farklı senaryoları canlandırıyor ve tüm bu hareketler için olabilecek binlerce senaryoyu saniyeler içerisinde düşünüyor, özellikle de robotların birbiriyle bilgi alışverişi yaptığı noktaya gelince, daha gitmediği yerleri düşleyen robotlar olabilir.
Isto é um robô a conceptualizar o que vai acontecer no futuro e a pensar em diferentes cenários, e, para cada um destes movimentos, está a considerar milhares e milhares de cenários por segundo que podem acontecer. Especialmente quando se chegar ao ponto em que os robôs trocam informações entre si, poder-se-á ter um robô a sonhar com sítios onde nunca esteve.
İhtiyacın olduğunda burada seni bekliyordu.
Ainda estava aqui para quando precisasses.
Yani o zamanlar para konusunda çaresizdim. Orada burada çalışıp elimden geleni yapıyordum.
Então, na altura estava um pouco desesperado por dinheiro, trabalhava e fazia o que podia.
Sırf burada olarak bile her şeyi, herkes için daha da kötü hâle mi sokuyoruz acaba?
Estamos a tornar tudo pior para toda a gente só por estarmos aqui?
Lütfen dışarı çıkabilir miyiz? Burada...
Podemos ir lá para fora?
Ya bizi burada tutan, Hades'in bize yaptığı mezar taşlarındaki isimleri silebilirsem?
E se conseguisse queimar os nossos nomes das lápides feitas pelo Hades para nós? - Para nos reter aqui?
Fırtına geçene kadar burada bekleyelim derim, ve ben biraz çay yaparım.
Eu digo para esperarmos a tempestade passar um pouco, e vou fazer um chá.
Yavaşla şimdi, burada dur!
Agora abranda... pára aqui!
Biz burada yokken, bir karar vermek için fırsatın ve vaktin olacak.
Enquanto estivermos fora, vais ter oportunidade e tempo - para tomar uma decisão.
Baban Breeze'in saat yedide "Jeopardy'i" izlemek için burada olacağını biliyordu.
O teu pai sabia que o Breeze estaria aqui às 19h para ver o "Jeopardy".
Sana zarar vermek için burada değilim.
Não estou aqui para te magoar.
Ben de burada bu kahvenin özrünüzün başlangıcı olduğunu sanıyordum.
E eu a pensar que este café era o começo para o meu pedido de desculpas.
- Tali ne yapıyor burada? - Lanet olası bir sirk çadırında bize parti vermeyi mi bekliyor?
- A espera para nos dá uma festa numa tenda de circo?
Para burada.
- Está aqui.
Sonra da burada, Valilik Konutu'nda bir bahçe partisi vereceksiniz. Yaklaşık bin konuk olacak. Bir ağaç dikme törenine de vakit bulabilmeyi umuyoruz.
Depois, dará uma festa na Casa do Governador, para mil convidados, onde esperamos ter um momento para plantar uma árvore.
Oğlunuzla olan şu işiniz... Ona yardım etmek için burada olduğunuza inanmamı mı bekliyorsunuz?
Espera que acredite que está cá para ajudar o seu filho?
Ama dostça bir sohbet için de burada değilsiniz.
Mas não vieram para uma conversa amigável.
Ama Charles, oğlu Prens Wililam'ı kastederek Avustralya turunda yanına bir arkadaş istediğini ve burada da bir kolaylık beklediğini söyledi.
Mas o Charles quer amigos, como uma referência para... o seu filho, o Príncipe William, em visita à Austrália - e um favorito por aqui.
Bütün listeyi saha ofisine gönderip geceyi burada da sonlandırabiliriz.
Ou simplesmente enviamos a lista completa para os agentes no terreno, acabar por hoje?
Açık söylemem gerekirse, bunun burada olmanla ne alakası olduğunu pek anlayamadım.
Para ser honesto, não vejo a ligação com isto.
Chopper, burada kal ve Hayalet'i kalkışa hazır tut.
Chopper, fica aqui e mantêm a Ghost pronta para descolar.
Burada bizim için bir şey var.
- Há qualquer coisa aqui para nós.
Eğer sen ve Kanan burada durursanız, Güç'ü kullanarak tapınağı açabilirsiniz.
Se tu e o Kanan ficarem aqui... poderão usar a Força para abrir o Templo.
Hükümetin bir günde laboratuvarını nasıI yerle bir ettiğini ve sonra da senin burada yer gösterici olduğunu anlatsana.
Porque é que o governo quis incendiar o nosso laboratório e depois o mandou para cá?
Belki burada hayatta kalırım, onları korurum.
Talvez possa ficar viva aqui, para as proteger.
Burada onları yıllarca içeride tutmaya yetecek kanıt var.
Há provas suficientes aí para os prender durante anos.
Burada yaptığımız her şeyin para ve zaman kaybı olduğunu ispat etmek istedi.
A ideia era provar que todos os nossos esforços são um grande desperdício de tempo e dinheiro.
Burada bizi memlekete uçuracak kadar çok mühimmat ve yakıt var.
Há aqui gasolina e munições suficientes para nos mandar pelos ares.
Gördüğün her şey hepsi senin için burada.
Tudo o que vês... Está tudo aqui para ti.
Burada oturup sızlanabiliriz ya da gidip keyfimize bakarız.
Podemos sentar-nos aqui e queixarmo-nos ou podemos ir lá para fora e divertirmo-nos.
Geçtiğimiz 24 saat içerisinde onun hakkında çok fazla şey söylendi. Şu an burada her şeyi rayına oturtmak için bulunuyorum.
Muito tem sido dito sobre ele nas últimas 24 horas, mas estou aqui para esclarecer as coisas.
Şampiyon, ne gerekirse burada olduğumu bilmeni istiyorum. - Öyle mi?
Campeão, só quero que saibas que estou aqui para ti, o que quiseres.
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradan git 21
buradasınız 63
burada dur 141
buradan gidiyorum 95
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradan git 21
buradasınız 63
burada dur 141
buradan gidiyorum 95