English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sakin olmalısın

Sakin olmalısın tradutor Português

321 parallel translation
Sadece sakin olmalısınız.
Mas tem de se manter calma.
- Sakin olmalısın!
Acalma-te.
- Sakin olmalısın.
É preciso manter a calma.
- Sakin olmalısınız.
- Você precisa se acalmar agora.
Sakin olmalısın.
Tem de o fazer.
Zor, ama sakin olmalısın.
É difícil, mas você tem de se relaxar.
Sen en hızlısısın, ama sakin olmalısın.
És o mais ligeiro. Mas tens de ter calma.
Sakin olmalısınız.
Têm de ter calma.
Çocuklarla konuşurken daha sakin olmalısınız.
- Não, nada! Está a assustá-los. Com as criancas é preciso manter a calma.
Charlene, sakin olmalısın tamam mı?
Charlene, tens que ficar calma, está bem?
Sakin olmalısın.
Fique coberta.
Sakin olmalısın. Biraz dinlen.
Terás que enfrentá-las, O Mestre quereria assim.
Sakin olmalısın.
Devias largar as saias.
Sakin olmalısın.
Calma.
Sakin olmalısın.
Devias acalmar-te.
Sakin olmalısın.
Vá com calma.
Sakin olmalısın.
Tens de ter calma.
Sakin olmalısın.
Tem de se acalmar.
Sakin olmalısın, Denise.
Vai correr tudo bem, Denise.
- Sakin olmalısın.
- Vais ter de descansar.
- Sakin olmalısın.
- Não faça barulho. Cale-me essa cadela.
Sakin olmalısın.
Relaxa.
Biraz sakin olmalısın. Ne demek istediğimi anladın mı?
Sabes, se calhar é melhor tomares um cházinho, Ken-man, percebes?
- Mümkün olduğunca sakin olmalısınız.
- Quero que dêem o vosso melhor.
Sakin olmalısın hayatım, Lottie.
Pára de gritar, por favor!
Yine de sakin olmalısınız.
Ainda deves estar sedado.
Sakin olmalısın Will.
Descontrai, Will.
Sakin olmalısınız ve panik yaratmamak çok önemli.
Pedimos que se mantenham calmos, é muito importante que não entrem em pânico.
Ailen için sakin olmalısın.
A família precisa que tenhas calma.
Hayatının sonuna dek çingene eşarbı takmak istemiyorsan çok sakin olmalısın!
À não ser que queiras usar um véu na tua cara para o resto da vida... Fica aqui bem quietinha!
Bir sakin olursan Ellenor, neden sakin olmalısın söyleyeceğim.
Se te acalmares, Ellenor, digo-te porque deves acalmar-te.
- Daha sakin olmalısın.
- É o aniversário. - Só tens de ter calma.
evet. Burada çeviri yapabilecek bir adamımız var. Ama sakin olmalısınız.
Sim, temos uma pessoa para traduzir, mas vocês têm de se manter calmos.
Pekâlâ. Biraz sakin olmalısın, tamam mı?
Tem mais calma, sim?
Miter, sakin olmalısın, bebek.
Miter, amigo, tens de ficar quieto.
Sakin olmalısın.
Vai com calma.
Biraz daha sakin olmalısın evlat.
- Devias acalmar-te, rapaz.
- Bayım sakin olmalısınız. - Tanrım.
- Tem de acalmar-se, senhor!
Sakin olmalısın.
Tem de acalmar-se.
- Isabel, sakin olmalısın.
- Isabel, tens que te acalmar.
- Sakin olmalısın ufaklık.
- Calminha, menino.
Sakin ol, sakin olmalısın!
- Acalme-se! Tem de ficar calma!
- Sakin olmalısın.
- Quero que fiques calmo.
Sakin olmalısınız.
Têm de relaxar.
İşte şimdi, sevgilim, sakin olmalısın.
Agora fica quieto, querido.
Başka bir deyişle, küçük kızlarınıza deneme filmi çekebilmemiz için sakin ve sessiz olmalısınız.
Conseguem ver as vossas meninas, tal como, certamente, vocês desejam. Com calma e tranquilidade.
Sakin olmalısın, evlat.
Seja razoável, filho.
Bu nedenle sakin, net ve dokunaklı olmalısın.
Deves ser calma, precisa e firme.
Willy, sakin olmalısın. Şunu bilmelisin. Bu yaptığın gerçekten büyük bir sorumsuzluktu.
Willie, tem calma posso te dizer uma coisa eu acho que foste muito irresponsável em levar o carro para uma estrada como aquela para meteres em perigo a tua vida e a dos outros e deixar-nos muito preocupados
Sakin olmalısın, Jack.
Fique bem, Jack.
bence sakin olmalı ve arkaya dönüp, arkadaşımla tanışmalısın.
Acho que devias acalmar-te, olhar para trás e cumprimentar o meu amigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]