Uzun bir yolculuktu tradutor Português
63 parallel translation
Uzun bir yolculuktu.
Foi uma viagem longa.
Evet, uzun bir yolculuktu.
Sim, é uma longa viagem.
Biraz zayıfladılar, ama uzun bir yolculuktu.
Estão algo magras, mas o caminho foi comprido.
Uzun bir yolculuktu.
Foi uma longa viagem, sabem?
Teşekkürler. Uzun bir yolculuktu. Sizi bulduğumuz iyi oldu.
Obrigado. percorremos longo caminho mas enfim chegamos.
- Uzun bir yolculuktu.
- A viagem de autocarro foi longa.
Çok uzun bir yolculuktu.
- A viagem é longa.
Çok uzun bir yolculuktu. Içkiler benden.
Foi uma longa e dura viagem e pago uma rodada.
Çok uzun bir yolculuktu.
A viagem é longa.
Uzun bir yolculuktu, Raph... Ayak'ı aramaya başlamadan önce... birkaç saat uyumalıyız.
Foi uma viagem longa, Raph... e antes de anunciarmos aos Foot que voltamos... podemos descansar um bocado.
Oh, bu uzun bir yolculuktu, değil miydi?
Ohhh, foi uma longa viagem, não?
Uzun bir yolculuktu. iyi hissediyor musun?
É uma viagem longa. Estás bem?
Uzun bir yolculuktu.
A viagem foi longa.
Evet, uzun bir yolculuktu ama sonunda vardık.
Bem, foi uma longa viagem, mas estamos quase lá.
Uzun bir yolculuktu.
Foi uma viagem muito longa.
Uzun bir yolculuktu.
Fez uma grande viagem.
Uzun bir yolculuktu.
Foi um caminho longo.
Çok uzun bir yolculuktu.
Tem sido uma viagem comprida.
çok uzun bir yolculuktu ama.
Apesar disso foi uma grande aventura.
Evet, uzun bir yolculuktu.
Foi uma viagem dos diabos!
Çok uzun bir yolculuktu.
- Foi uma viagem comprida.
Uzun bir yolculuktu.
Conduzi muitas horas.
Uzun bir yolculuktu.
Era um vôo longo.
Uzun bir yolculuktu ama tundra, kısa bir süre için otlayan bir canlı için ideal.
É um longo caminho a percorrer, mas durante um curto período a tundra é o lugar ideal para um herbívoro.
Uzun bir yolculuktu, Beth.
É uma longa viagem, Beth.
Kızlar, uzun bir yolculuktu ama neredeyse tamamladınız.
Meninas, tem sido uma longa jornada, mas estão quase a terminar.
Uzun bir yolculuktu.
Foi uma longa viajem.
Belki öyle yapmalıyım.Ben senin babanım, hastalıklı yaşlı amcan değil, fakat uzun bir yolculuktu.
Talvez deva. Sou seu pai, não seu tio velho fraco, mas foi uma viagem longa.
Üzgünüm, çok geç kaldım, uzun bir yolculuktu...
Desculpe por ter perguntado. foi uma viagem tão grande.
- uzun bir yolculuktu bebek.
- É uma viagem longa, querida.
Uzun bir yolculuktu.
Foi uma longa viagem.
Uzun bir yolculuktu.
Fiz uma longa viagem.
Çok uzun bir yolculuktu.
Bem, foi uma grande viagem.
Uzun bir yolculuktu değil mi? Ama artık bitti.
Vamos lá descer.
Uzun bir yolculuktu da.
Foi apenas uma longa viagem.
Çok uzun bir yolculuktu.
- Passou muito tempo.
Evet, anlatacağım, ama önce, uzun bir yolculuktu.
E contarei, mas primeiro... Tem sido uma longa viagem.
- Uzun bir yolculuktu.
- Foi um voo longo.
Uzun bir yolculuktu ve kendimi biraz bitkin hissediyorum.
Isto foi uma viagem longa, e eu sinto-me um pouco fora de forma.
İyi fikir, uzun bir yolculuktu...
Boa ideia. Longa viagem.
Uzun bir yolculuktu, Sultanım.
Foi um longo caminho, meu Sultão.
Hayır. Sadece uzun bir yolculuktu.
Não. foi apenas uma viagem cansativa.
Uzun bir yolculuktu, ama..
Bem, foi uma viagem longa, mas...
"Uzun bir yolculuktu..."
"Foi uma longa viagem,"
Çok ama çok uzun bir yolculuktu ve herkes gergin.
A viagem foi muito comprida. E todos estamos nervosos.
Uzun ve zor bir yolculuktu, ışıl ışıl bir ev bekliyordum sıcak bir yatak.
Fiz uma longa viagem e esperava encontrar uma casa alegre e uma cama quente.
Bu uzun ve acı verici bir yolculuktu ve hiçbir detayı daha masum bi hale sokmadan anlatacağım.
É uma longa e dolorosa história e não... não te vou poupar os detalhes.
Feech'e söylediğim gibi, uzun ve garip bir yolculuktu.
É como eu estava a dizer ao Feech Tem sido uma longa e estranaha viagem
Uzun bir yolculuktu.
Foi uma grande viagem.
Uzun ve sıcak bir yolculuktu.
Foi longo e estava calor.
Uzun ve zorlu bir yolculuktu.
Foi uma viagem longa e desgastante.
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409