Uzun sürebilir tradutor Português
380 parallel translation
Belki yardım etmezsen madeni kendimizde bulabiliriz ama bu uzun sürebilir.
Encontraríamos a mina de qualquer modo, mesmo sem a sua ajuda, mas demoraria mais.
Ve çok uzun sürebilir.
E pode continuar por muito tempo.
Çok uzun sürebilir.
Pode levar muito tempo.
Biraz uzun sürebilir.
Voltas em breve? Pode demorar algum tempo.
Uzun sürebilir.
Pode demorar um bom tempo. Um bom tempo.
- Hayır, uzun sürebilir.
- Não, é melhor ir almoçar.
Bütün bu dağı dolaşmak çok uzun sürebilir.
Sozinho, ele consegue recuperar o tempo que nos levaria dias a percorrer.
İşim uzun sürebilir.
- Sou capaz de levar algum tempo.
Umarım Laramie'deki zamanınızdan zevk alırsınız. Hayli uzun sürebilir.
Espero que desfrute seu estadia no Laramie.
Biraz uzun sürebilir.
- Pode demorar.
Biraz uzun sürebilir ama geri geleceğim.
Isto pode demorar mais do que pensei. Esperem por mim.
Uzun sürebilir. Ne kadar sürdüğü önemli değil.
Não é o tempo que demora.
Bay Cody, Losworth buradan baya bi uzun sürebilir...
Sr. Cody, daqui posso tomar a diligência para Lordsburg.
Omaha'yla görüşmesi çok uzun sürebilir.
Uma chamada interurbana para Omaha pode demorar muito.
Hep sözünü kesiyorum ama gerçeği bulmak çok uzun sürebilir.
Parece que vos interrompo sempre mas a busca da verdade pode continuar eternamente.
Evet, uzun sürebilir.
Sim, pode demorar muito.
Bu çok uzun sürebilir Albay Tillery.
Pode demorar muito, coronel.
- Ne yazık ki bu daha uzun sürebilir.
Isso pode levar algum tempo. Está em estado de choque.
- Evet, biraz uzun sürebilir belki, ama ilginçtir.
Agora? - Sim. É um pouco longa, mas interessante.
İyileşmesi uzun sürebilir iki, üç hafta, belki de daha uzun.
A recuperação poderá levar 2 ou 3 semanas, talvez mais.
Uzun sürebilir.
Posso demorar um pouco.
Geçici vizeyse işlemler normalden biraz daha uzun sürebilir.
Se tem um visto temporário, vai demorar mais do que os outros.
Robert, toplantı biraz uzun sürebilir.
Robert, isto pode demorar um pouco.
Bu kadar geniş bir sahada kamp yapan üç adamı bulmak çok uzun sürebilir.
Pode demorar séculos, encontrar três pessoas a acamparem ao ar livre.
- Uzun sürebilir.
- Pode demorar um tempo.
Bu uzun sürebilir.
Isso é capaz de demorar.
iş uzun sürebilir.
Isto vai demorar.
- Biraz uzun sürebilir. Sizinle yukarıda buluşuruz. - Tabi.
Deve demorar uns minutos, eu encontro-os lá em cima.
Sutyen bulmak ne kadar uzun sürebilir?
Mas quanto tempo demora a encontrar um soutien?
Bu biraz uzun sürebilir.
Pode demorar muito.
Söz veriyorum, her şey yolunda. Ancak, söylemiş olduğumdan, birazcık daha uzun sürebilir.
Está tudo bem mas talvez leve um pouco mais de tempo do que previ.
Toparlanmak uzun sürebilir, biliyorum.
Bem, eu sei que demora para superar.
Geri gelmesi uzun sürebilir.
Talvez, por um longo tempo que está por vir.
- Uzun sürebilir... zamanı var... ama tanrı attığın her adımı affedecektir.
- Pode demorar... para lutar... mas Ele perdoará todos os passos que já deste.
Tıbbi malzemelerimin toplanması uzun sürebilir.
Embalar os meus suprimentos médicos pode demorar bastante.
Burada kalırsak bizi bulmaları daha uzun sürebilir.
Se ficarmos aqui, talvez demorem mais tempo até nos encontrarem.
Biraz daha uzun sürebilir baba.
Acho que vai demorar mais um bocado, pai.
Yine de oraya varman biraz uzun sürebilir.
Para andar pode demorar um pouco mais que o normal.
Ve istediğin kadar uzun sürebilir bu süreç.
E deve levar o tempo que for preciso.
Ama bu uzun sürebilir.
Mas ainda pode levar algum tempo.
Bu iş biraz uzun sürebilir.
É complicado de se fazer.
Belki içinden geçirmek uzun sürebilir, ama solucan deliği hala veri transferi yapmak için uygun.
Talvez demore mais a atravessá-lo, mas o Buraco de Verme ainda se encontra estável o suficiente para enviar uma transmissão.
Jerry'nin işi uzun sürebilir.
O Jerry é capaz de se demorar.
Bu biraz uzun sürebilir Smithers.
Isto é capaz de demorar, Smithers.
Tamir edebiliriz ama çok uzun sürebilir.
Podemos repará-la, mas leva tempo.
Biraz daha uzun da sürebilir.
Talvez mais.
Belki bunu takarsam biraz daha uzun bile sürebilir.
Talvez pudéssemos prolongar um pouco se eu usasse isto.
Sevgi ve nefret ilişkisi çok uzun bir zaman sürebilir.
Uma relação amor-ódio pode durar muito tempo.
Bu ameliyat uzun sürebilir. - Evet, öbürünü geciktirelim.
Sim, vamos cancelá-lo.
Bu uzun sürebilir.
Ainda vamos demorar.
Bu biraz uzun sürebilir de.
Isto ainda demora um bocado.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22