Uzun yıllar önce tradutor Português
209 parallel translation
Aklınız olsaydı, uzun yıllar önce bunu siz yapardınız.
Se tivesse sido esperto, já devia tê-lo feito há muitos anos.
Evet, uzun yıllar önce.
Sim, há muitos anos atrás.
- Hayır, annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı.
- Não, minha mãe morreu há anos, e ficou apenas meu pai.
Senmişsin uzun yıllar önce
Há muito tempo eras tu
- Ben çok uzun yıllar önce söyledim.
Também disse isso, há muitos anos.
Bir kere uzun yıllar önce hırsızlık yaptım.
Roubei uma vez, há muito tempo.
Karım Karin, uzun yıllar önce öldü.
Minha esposa Karon morreu há muitos anos.
Şimdiyse. gençliğinin büyük kısmını uzun yıllar önce, çok sayıda stadyumlarda haykıran kalabalıkların önünde bırakmış bir adamın yansımasını görüyor.
Sr. Bolie Jackson, que pelos padrões da sua profissão é uma relíquia velha e que agora vê o reflexo de um homem que deixou muitos pedaços da sua juventude em demasiados estádios, durante demasiados anos, perante muitas pessoas, gritando.
Şimdi hissettiklerimi uzun yıllar önce, çok gençken hissetmeliydim.
Deveria ter sentido o que sinto há muito, quando era jovem.
Aşkı uzun yıllar önce arkamda bıraktım.
Deixei o amor há muitos anos.
Son kavgamı uzun yıllar önce verdim ben.
Travei a minha última luta há muito atrás.
Ama uzun yıllar önce Amerika'da yaşadığınızı benden saklamak istediniz ki orada Daisy adında beyaz bir bebeğe bakıcılık yapıyordunuz.
Mas creio que escondia seu passado nos EUA quando cuidou de uma bebê branca, chamada Daisy
Uzun yıllar önce ilk robotları yapıp, onları güçlü bir bilgisayara bağladık.
Há muito tempo atrás, construímos os primeiros robôs com ligação a um computador potente.
Galaksinin kenarında yer aldığımız gerçeği uzun yıllar önce birinci dünya savaşı sonlarında yıldız kümelerini haritalandıran Harlow Shapley tarafından şekillendirildi.
O facto de vivermos nos arrabaldes da galáxia, foi descoberto há muito tempo atrás, próximo do fim da Primeira Guerra Mundial, por um homem chamado Harlow Shapley, que fazia o mapa das posições destes cachos de estrelas.
Varelli uzun yıllar önce gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
Varelli desapareceu em circunstâncias misteriosas há muitos anos atrás.
Uzun yıllar önce, Londra'da yaşarken, Varelli ismini kullandım.
Eu construí as casas para as Três Mães.
Bir zamanlar, çok uzun yıllar önce..... bir Ortodoks manastırında yaşlı bir keşiş yaşarmış.
Era uma vez, há muito, muito tempo, um velho monge que vivia num mosteiro ortodoxo.
Küçük Willy'e eşim, uzun yıllar önce İskoçya yolculuğumuzda hamile kalmıştı...
O meu filho Willy foi concebido na nossa viagem à Escócia há alguns anos atrás.
Uzun yıllar önce, Alpler'in yükseklerinde, gezginlerin bilmediği, antik dağların Provence'ın içlerine doğru sokulduğu bir bölgede yürüyüş turuna çıkmak için yola koyulmuştum.
Há muitos anos atrás, eu fiz uma longa caminhada pelos montes, completamente desconhecidos pelos turistas. Uma região muito antiga, onde os Alpes adentram a região de Provença.
Bir zamanlar, uzun yıllar önce Rockaway'deki komşularımızın evine iki hırsız girdi.
Era uma vez, há muitos anos atrás dois ladrões entraram na casa dos nossos vizinhos em Rockaway
Uzun yıllar önce.
Há muitos anos.
- Ancak uzun yıllar önce burada değildiniz, dostum. Ona bana kızmak için sebep verdiğimde.
- Mas não viu há alguns anos, quando lhe dei motivos para ficar ressentido comigo.
* * Çok uzun yıllar önce * *
Há já muitos anos
Uzun yıllar önce, bu köy nefret ve güvensizlik tarafından derinden bölünmüştü.
Há muitos anos, esta aldeia estava muito dividida pelo ódio e pela desconfiança.
Bildiğiniz gibi, bu şova uzun yıllar önce başladım. Başladığımda Ayetullah'ın sadece keçi sakalı vardı.
Sabem, eu comecei este programa há tanto tempo... que o Ayatollah ainda só tinha uma cabrinha...
Bu uzun yıllar önce çok benzer bir ikilemle karşılaştığımda bana verilen bir tavsiye.
o mesmo conselho que me deram há anos quanto tive um dilema semelhante.
Hem de uzun yıllar önce.
- Sim, há muitos anos.
Bina ağlamaya uzun yıllar önce başladı.
O edifício començou a chorar há muito tempo.
Büyük Bağın bize anlattığına göre uzun yıllar önce halkımız, evren hakkındaki bilgilerimizi zenginleştirmek amacıyla diğer ırkları arayıp bulmak için yıldızları dolaşmış.
O Grande Elo diz-nos que, há muitos anos, o nosso povo percorria as estrelas, buscando outras raças para aumentarmos o nosso conhecimento da galáxia.
Ne de olsa bir aralar ben de gençtim. Uzun uzun yıllar önce.
E eu também já fui adolescente, nos meus velhos tempos.
O şövalye yaralarından dolayı uzun yıllar önce öldü.
Esse cavaleiro morreu de feridas muito tempo atrás.
Onu tanırdım, uzun yıllar önce.
Eu conheci-a há muito tempo.
Ama yarınlardaki hikayemiz... Çok uzun yıllar önce başladı
Mas até os contos futuros podem ter começado há muito tempo atrás
Evet bu doğru, uzun yıllar önce...
- Está certo! - Há muito tempo atrás...
Hitokiri Gentatsu, uzun yıllar önce birbirimizle savaştık.
Hitokiri Gentatsu, lutámos aqueles anos todos por uma razão.
Uzun yıllar önce, 2 parlak ressam yaşardı..
Há muito tempo, havia dois artistas espantosos.
.... uzun yıllar önce bunu yapmamanı söylemiştim
Não tinha essa obrigação.
Uzun yıllar önce, ben de kariyer sahibi bir kadındım.
Eu também fui uma mulher de carreira há muitos, muitos anos.
Çok uzun yıllar önce 1800'lerin sonunda, İrlandalı bir kaptan olan James Mertin bu kente gelmiş ve buraya bir ofis binası dikmeye karar vermiş.
Há muitos anos, no século XIX, James Mertin, o capitão de um navio irlandês, chegou a esta cidade e decidiu erigir um edifício de escritórios.
Uzun yıllar önce... Everest dağında ölen... muhteşem Britanyalı kaşif George Mallory'e... neden oraya tırmanmak istediği sorulmuştu.
Há muitos anos atrás... ao grande explorador Britânico George Mallory... que viria a falecer no Monte Everest... foi feita uma questão "Porque é que ao queria escalar?".
Uzun yıllar önce, daha siz doğmadan, anneniz ben ve Lisa Teyze gençken, hepimiz Konak denen bir yerde yaşardık.
Há muitos, muitos anos, antes de vocês nascerem, a vossa mãe, eu e a tia Lisa éramos muito novos Vivíamos todos num sítio chamado "As Mansões".
Çok uzun yıllar önce, her şatoda böyle bir gemi olduğu zamanlarda,... gökyüzü parlayan yıldızlarla doluydu.
Houve uma vez, a muito tempo atrás, quando cada castelo tinha uma nave destas. E o céu noturno era cheio de lindas luzes.
Hayır. Uzun yıllar önce Steve ve ben birbirimize ev anahtarlarımızı verdik.
- Ela ouviu por acaso... quando estava ao telefone com a minha ex.
Kimisi azametli ve yeni, o kadar yeni ki yalnız bırakılmış... kimisi de insanların ayrılmak istemediği, yılların aşındırdığı basamaklar... zenginlerin yaptırdığı gösterişli basamaklar zenginlere tahsis edilmişti... uzun süre önce unutulmuş insanlar tarafından yapılan bayağı basamaklar da halka...
Alguns altivos e novos. Degraus tão novos que ninguém os usava. E a idade que se pisa e da qual as pessoas não se querem separar.
Biliyorum, kısa gözükse de bu gemide geçireceğimiz zaman uzun gelecek. Mısır'a hemen varmaya ve yıllar önce başladığım hazırlıkları bitirmeye hevesliyiz.
Embora breve, o tempo neste navio... parecer muito longo, eu sei... nós estamos ansiosos para chegar ao Egito... e completar os preparativos...
Yıllar önce kendime uzun bir tatil sözü vermiştim.
Há anos, prometi-me umas longas férias.
Bay McCall yedi yıl önce ortadan kaybolana dek uzun yıllar McCall ailesinin hukuk işleri ile ilgilendim.
Eu representei a McCall family por vários anos antes do sr. McCall desaparecer há sete anos atraz.
- Sanırım onunla tanıştım bu gemide, uzun yıllar önce. - Evet.
- Sim.
Hepsi çok uzun zaman önce oldu. Farhaven'a gelmemden yıllar önce.
Todo passou faz muito tempo, anos antes de chegar ao Farhaven.
Çoğunlukla, kabul ediyorum, ama bu talimatlar uzun yıllar önce yayınlandı.
Normalmente, eu concordaria.
Çocuklarımı senin çaylaklık yıllarında seni izlemeye getirmiştim. - Uzun zaman önce.
Levei os meus filhos ao seu primeiro jogo na Liga, há muito tempo.
yıllar önce 137
yıllar önceydi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önce sen 213
önceleri 26
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
yıllar önceydi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önce sen 213
önceleri 26
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39