Vâr tradutor Português
5 parallel translation
Ayrıca hiçbir şekilde büyünün vâr olduğunu kabu etmedim.
E não estou a dizer que a magia existe. É tão fixe ter uma equipa com quem trabalhar.
Kütüphane'nin tek yaptığı büyüyü kilit altında tutup insanlara vâr olmadığını söylemek. Lucy gibi insanların gelip danıştıkları ve soru sordukları bir yer olabilirdik.
Porque tudo o que a biblioteca faz é trancar a magia e dizer as pessoas que não existe, quando podíamos ter um lugar onde pessoas como a Lucy pudessem vir procurar respostas e conhecimentos e... e treino.
Kütüphane'nin neden vâr olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
Não sabem porque a Biblioteca existe?
Ve hiç yoktan bir karnavalı vâr edebiliyor.
E fazer aparecer um parque de diversões do nada.
Yâni, büyünün vâr olduğunu mu söylüyorsun?
Então estás a dizer que a magia existe? - Bem...
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19