Yapılacak işlerim var tradutor Português
81 parallel translation
Yapılacak işlerim var.
Tenho coisas a fazer.
Tabii gösterirdim ama yapılacak işlerim var.
Podia provar-to, mas tenho muito que fazer.
Ben de gelmeyi çok isterdim ama yapılacak işlerim var. Sonra görüşürüz.
Gostava de ir, mas tenho assuntos a tratar.
- Yapılacak işlerim var.
- Tenho umas coisinhas para fazer.
Yapılacak işlerim var ve siz de bana her türlü yardımı sağlayacaksınız.
Tenho um trabalho a fazer e ambos vão-me ajudar nisto.
Keyif almayı bitirdiyseniz, gerçekten yapılacak işlerim var.
Se já se divertiu, tenho mesmo de ir trabalhar.
Ben bir kanun adamıyım ve bunları dinlemekten daha önemli yapılacak işlerim var.
Sou um oficial da lei e tenho mais o que fazer.
Yapılacak işlerim var.
Também tenho coisas a fazer.
Ben meşgulüm, yapılacak işlerim var.
Estou ocupada. Tenho coisas a tratar.
- Hayır, yapılacak işlerim var.
- Não, tenho coisas para fazer.
Yapılacak işlerim var.
Tenho trabalho.
Yapılacak işlerim var.
Tenho coisas para fazer.
- Yapılacak işlerim var.
- Tenho trabalho para fazer.
- Hayır, Kuzeyde yapılacak işlerim var.
- Não, tenho negócios no norte.
Değişkeni seçme oyunundan daha önemli yapılacak işlerim var.
Tenho coisas mais importantes a fazer do que jogar o "escolher o metamorfo".
Burada yapılacak işlerim var.
Tenho de fazer um trabalho.
Hala yapılacak işlerim var.
Eu ainda tenho trabalho a fazer.
- Evet. Yapılacak işlerim var.
Tenho um trabalho.
- Yapılacak işlerim var.
Tenho de ir, também tenho que fazer.
Bilirsin, yapılacak işlerim var, adamım.
Sabes que tenho coisas pra fazer, meu.
Evet zaten yarın erkenden yapılacak işlerim var.
Sim, amanhã tenho de trabalhar cedo.
- Yapılacak işlerim var.
Tenho negócios para tratar.
Yapılacak işlerim var!
Tenho trabalho para fazer.
İsterdim ama yapılacak işlerim var.
Adorava, mas tenho planos.
Hayır, Yapılacak işlerim var.
Não, vou trabalhar.
Benim de yapılacak işlerim var zaten.
E tenho algumas coisas que devia de tratar.
Bu gece çalışmam gerekiyor çünkü yarın gündüz yapılacak işlerim var.
Hoje teve que ser, que durante o dia eu fiz as minhas coisa.
Önce yapılacak işlerim var.
- Primeiro as coisas importantes.
Yapılacak işlerim var tatlım.
- Deixa-me dizer-te uma coisa, querida.
Çok isterdim, fakat yapılacak işlerim var.
Adoraria, mas tenho que trabalhar.
Önce geri dön, hala yapılacak işlerim var.
Entra primeiro. Ainda tenho trabalho para fazer.
Şimdi izin verirsen yapılacak işlerim var.
Tenho trabalho a fazer, Sir Thomas.
Onunla yarın buluşacağımdan bahset. Bu gece yapılacak işlerim var.
Tenho algo para fazer esta noite.
Hiçbir şey yok. Yapılacak işlerim var, o kadar.
Só que..., só que, arranjei algumas coisas para fazer.
Hem yapılacak işlerim var.
Cheira a sovaco aqui. E tenho muito trabalho a fazer.
Yapılacak işlerim var.
Eu tenho negócios a tratar.
Yapılacak işlerim var.
Tenho muito que fazer.
Yapılacak işlerim var.
Tenho trabalho para fazer.
Bu akşam üstü beni idare et, yapılacak bazı işlerim var.
Substitui-me esta tarde, Tenho coisas para fazer.
Şimdi, yapılacak daha iyi işlerim var.
Eu tenho mais o que fazer.
Ama acele etmelisin yapılacak önemli işlerim var.
Mas despacha-te, tenho coisas importantes para fazer.
Seninle oyun oynamaktan başka yapılacak işlerim de var!
Tenho mais que fazer, do que brincar contigo!
Kasabada yapılacak bazı işlerim var.
Tenho umas voltas a dar na cidade.
Yapılacak işlerim var.
Eu tenho trabalho para fazer.
Kalmayı çok isterdim ama yapılacak işlerim var.
O que dizes a eles?
Evet, yarın yapılacak bazı işlerim var.
! - Sim. Tenho coisas para fazer amanhã.
Yapılacak çok ciddi işlerim var.
Tenho trabalho importante a fazer!
İzninizle, yapılacak gerçek işlerim var.
Se me dá licença, tenho muito que fazer.
Ayrıca yapılacak daha iyi işlerim var.
Além disso, tenho mais que fazer.
- Öyle olduğuna eminim. Olimpos dağının zirvesinden bakınca, biz ölümlülerin, sana kristali bulmanda yardım etmekten başka bir amacımız yokmuş gibi görünebilir. Ama ister inan ister inanma, benim de yapılacak önemli işlerim var.
Eu sei que a partir desse monte Olimpo deve parecer que nós, meros mortais, não temos mais nada para fazer do que te ajudar a encontrar o teu cristal, mas acredites ou não, também tenho coisas importantes para fazer.
Yapılacak işlerim var.
tenho coisas para fazer.
varım 207
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22