Yok yok tradutor Português
431,381 parallel translation
Hiç kadın yok.
Não há mulheres.
Dünyada yaptıklarımızı telafi edecek kadar Ahmedi yok.
Não há Ahmadis suficientes no mundo para tudo o que fizemos.
Öncelikle Romero'yu yok edeceğiz.
Destruímos o Romero para começar.
Terry, evet, sadece ne var ne yok diye soracaktım.
Terry. Sim, é só para saber de si.
- Hayır, gerek yok.
- Não, não é preciso.
Haberin yok mu?
Não sabe mesmo?
Söyleyecek hiçbir şeyin yok mu?
Não tem mesmo nada a dizer?
- Ne yaptığının sakıncası yok.
Não me importo com o que ele fez.
Barış kadar kâr getiren bir şey yok.
Sim, não há nada que dê mais lucro do que a paz.
Kâr kadar barış getiren bir şey de yok.
E nada que gere mais paz do que os lucros.
Bu da aklıma Tom'u getiriyor. Artık burada olması için bir neden yok, değil mi?
O que me fez pensar no Tom que já não tem nenhuma razão para continuar cá, pois não?
Resmî bir neden yok. Onu danışman olarak işe alabileceğimizi düşündüm.
Uma razão oficial, não, mas achei que o podíamos contratar como consultor.
- Önemi yok.
- Não, quando ouvi a sua voz...
- Buna gerek yok.
- Alex, não tem de fazer isso.
Ne yaptığın hakkında en ufak bir fikrin yok.
Não faz ideia nenhuma do que está a fazer.
Seni kim kaçırıyor? Önemi yok.
Não importa.
Bir açıklamam yok.
- Não tenho nada para dizer.
Dediğim gibi, hiçbir fikrim yok.
Como disse, não faço ideia.
Hiçbir fikrim yok.
Não faço ideia.
- Ulusal Güvenlik'ten yorum yok.
- E a NSA não faz comentários.
Benim bundan haberim yok.
E eu não fazia ideia de que estavas a fazer isto.
Çok zorlarlarsa Beyaz Saray'ın yorumu yok, dersin. Peki efendim.
Se for pressionado, a Casa Branca não faz comentários por enquanto.
Söylememe gerek yok herhâlde.
E escusado será dizer...
Artık burada sana yer yok.
Já não há lugar para ti aqui.
- Yakınlarda bir yere gitmeye niyetim yok.
Não me vou embora tão cedo.
- Derdim falan yok. Eve dönmelisin.
Não se passa nada comigo, mas precisa de ir para casa.
Söylemene bile gerek yok.
Não precisas de mo dizer.
Sana ayıracak vaktim yok.
Não tenho mais tempo para si.
- Buna vaktim yok.
Não tenho tempo para isto.
- Şimdi onu düşünmemize gerek yok.
- Não temos de pensar nisso agora.
Plan yok.
Não há plano nenhum.
Hakaret etmene gerek yok.
- Não precisa de me insultar.
- Hayır. - Demokratların yarısını da yok say.
E também o voto de metade dos democratas.
Kimsede yok.
Ninguém tem.
İdeolojisi yok.
Ele não tem ideologia.
İzlediği bir hedef yok.
Não tem bússola moral.
Sadece kendim halledersem tamamen yok olacağını biliyordum.
Sabia que ela só desapareceria de facto, se eu me certificasse disso.
- Yorum yok. Başkan'ın özel kalemiyle ilgili ifade vereceğini duymuştuk.
- Soubemos que o depoimento tinha que ver com o chefe de gabinete do Presidente.
Buna bayıldınız. Hiçbir şeyi desteklememe ihtiyacınız yok. Ayakta durmam yeter.
Não precisam que eu represente algo, só precisam que eu represente, que seja um homem forte, um homem de ação.
Ne dediğimin, ne yaptığımın önemi yok.
Não importa o que eu digo. Não importa o que eu faço.
Artık doğru ya da yanlış yok.
Não há certo e errado. Já não há mais.
Pazarlık yok.
Sem acordos.
- Hislerle işim yok.
- Os sentimentos não me importam, Francis.
- Hayır, artık yok.
Uma regra. - Já não temos.
Hayır, hiç alakası yok.
Não, de todo.
- Ses yok. Resmî bir unvanı yok ama geçişi Usher yönetiyor.
- Não tem título oficial, mas o Mark Usher está a fazer a transição.
- Gerek yok. Seth Grayson'ın Başsavcı'ya ne dediğini bilen var mı?
Alguém sabe o que o Seth Grayson disse à procuradora-geral?
- Ekibim bile yok.
Sim, mas mal tenho uma equipa pronta.
Öyle ya da böyle, şunu hatırlatayım, benden daha tehlikelisi yok.
Não obstante, deixe-me lembrá-la de que nada é mais perigoso que eu.
İkinci bir şansın yok.
Não terá uma segunda oportunidade.
Sonunu anlamak için bütün filmi izlemeye gerek yok.
Às vezes, não precisamos de ver o filme todo para sabermos como acaba.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65