Çalisiyoruz tradutor Português
69 parallel translation
Buradan kurtulmaya çalisiyoruz.
Estamos a tentar sair.
Burada canimizi korumaya çalisiyoruz Murphy.
Aqui temos de fazer pela vida.
Faturalari ödemeye çalisiyoruz.
Estamos a tentar pagar contas.
Çalisiyoruz. - Öyleyse neden hâlâ konusuyorsun?
Então, porque estás ainda aqui parado a falar comigo?
O kadar uzun zamandir çalisiyoruz ki, bunu kimin yaptigini hatirlamak zor.
Trabalhamos juntos há tanto tempo que é difícil recordar quem fez o quê.
Biz sadece gerçege bagli kalmaya çalisiyoruz
Nós tentamos apenas cingir-nos aos factos.
- Ve gece çalisiyoruz.
- E é de noite.
Lauren sen çok güzel, göz alici bir kadinsin ama bu dogru olmazdi.Biz birlikte çalisiyoruz.
Lauren, és uma mulher linda e brilhante, mas não ia resultar. Trabalhamos juntos.
Biz de o yüzden biraz daha dayanmaya çalisiyoruz.
É por isso que estamos a administrar-lhe mais agora mesmo.
Isirma konusunda çalisiyoruz.
Pode morder. Estamos a tentar controlá-lo.
Seni egitmeye çalisiyoruz amina koyayim!
Estamos a tentar educar-te.
Bianca nin buldugu yeni hareket üzerinde çalisiyoruz.
Estamos a treinar uma pirâmide nova.
- Bulmaya çalisiyoruz.
- Estamos a trabalhar nisso.
Biz müsterilerimizin ürünlerini kullanarak toplumu eglendirmeye çalisiyoruz.
Creio que tentamos divertir a sociedade usando os produtos dos clientes, creio...
Tabii ki umurumuzda. Ama bana kalirsa ; biz burada, her gün toplumu belli bir eglence türüyle bir araya getirecek özel bir sey yapmaya çalisiyoruz.
Mas é claro que estamos, mas acredito que estamos aqui a cada dia para fazer algo especial para nos conectar com a sociedade sob alguma forma de entretenimento
Onlara sunu söylemeye çalisiyoruz : "Bir otomobil firmasi olmaktan fazlasini basarabilirsin!" "Evcil hayvan mamasi satmaktan fazlasini yapabilirsin." "Köpekleri sadece beslemek yerine onlari sevmeyi de isteyebilirsin."
Tratamos de dizer-lhes,'Ei, podes ser mais que uma empresa de carros podes ser mais que uma empresa de comida para animais podes aspirar a dar amor aos cachorros, em vez de dar-lhes só comida
Yeni bir vinç getirtmeye çalisiyoruz.
Estamos a tratar de arranjar outra grua.
Asla yakalayamayacagin çok özel bir ajanla birlikte çalisiyoruz.
Trabalhamos com um mestre da espionagem, alguém que não prevês a chegar.
Hâlâ pürüzler üzerinde çalisiyoruz.
Ainda estamos a trabalhar nos detalhes.
Bizler birisi için çalisiyoruz.
Nós trabalhamos com alguém.
Daha birkaç haftadir çalisiyoruz.
Começamos a terapia juntos há apenas poucas semanas.
Daha arama.Biz yapabildigimizin iyisini yapmaya çalisiyoruz.
Não ligues para aqui. Eu e o pai tentamos fazer o melhor que pudermos.
simdiyse Yunanistan iflas etsin diye Euro'ya deger kaybettirmeye çalisiyoruz.
Hoje em dia, tentamos desvalorizar o Euro, assim a Grécia vai a falência.
Oglumu benden almaya çalisan insanlar var bu yüzden California'ya gitmeye çalisiyoruz.
Há pessoas que querem levar o meu filho, por isso, vamos para a Califórnia.
Biz onun aklina girmeye çalisiyoruz.
Temos estado a tentar entrar-lhe na mente.
Bu kabiliyeti denegimiz Freddy'ye nakletmeye çalisiyoruz.
Estamos a tentar canalizar esta capacidade e transferi-la para a nossa cobaia :
Ne yapmaya çalisiyoruz?
Vê o que estou a tentar fazer?
Daha çalisiyoruz.
Estamos a treinar isto.
Elimizdekiler en iyisini yapmaya çalisiyoruz ama her zaman düsünmeniz gereken sonuçlar oluyor tabii.
Fazemos o melhor que podemos com o que temos, mas há sempre um limite, obviamente.
Unutuluyor olabilir ama bizler eyalet baskentinde çalisiyoruz.
É fácil esquecer, mas nós trabalhamos na capital do estado.
Üzerinde çalisiyoruz.
Estamos a trabalhar nisso.
Hava geçirmez bir plastik kutunun yerini belirlemeye çalisiyoruz.
Estamos a tentar localizar uma caixa de plástico.
izini sürmeye çalisiyoruz.
Estamos a tentar localizá-lo.
- Kanunsuzu bulmaya çalisiyoruz.
Um... Estamos a tentar encontrar o Viligante.
Onu krizden çïkarmaya çalïsïyoruz.
Tentamos que supere a crise.
Vücut çalisiyoruz tatlim.
A "malhar", querida.
Bize katil. Biz sadece aklimiza fikir getirmeye calisiyoruz.
Entra, estávamos a trocar ideias.
- Freddy ile birlikte calisiyoruz.
Eu e o Freddy trabalhamos juntos.
Homer calisiyoruz, Sophia calismiyor.
Devíamos estudar Homero, e não a Sophie.
Ne yapmaya calisiyoruz?
O que estamos a tentar fazer?
Anlamaya calisiyoruz.
Estamos a tentar compreender.
EVET, BEBEĞİN BABASINI BULMAK İÇİN DOĞU SAHİLİNE GİTMEYE ÇALIŞIYORUZ.
Sim, estamos a tentar chegar à Costa Este para encontrar o pai do bebé. Pois.
Ama biz eski insan kalıntıları bulmaya çalişiyoruz 2,000 yıllık bir mücevher parçası değil.
Sem ofensa, Dra. Brennan, mas o que estamos a procurar são indícios do homem primitivo, não jóias, que mal têm 2.000 anos.
Biraz yakit harcayarak yuku azaltmaya calisiyoruz ve sonra da buradan gidecegiz
Estamos a queimar combustível para aligeirar a carga e depois partimos.
Ohh. colette ve ben birlikte calişiyoruz.
Eu e a Colette trabalhamos juntos.
Biz de bunu bulmaya calisiyoruz.
Isso é o que estamos a tentar descobrir.
Toplu katliam yapmis biri icin mi calisiyoruz?
Estamos a trabalhar para um assassino em massa.
- Amerika'yi geri almaya calisiyoruz.
A tentar restaurar os Estados Unidos.
Bak, sadece isimizi yapmaya calisiyoruz.
Ouve, apenas fazemos o nosso trabalho.
Yetkililer tarafindan arandigimiz icin gizli bir sekilde calisiyoruz.
Caçados pelas autoridades, trabalhamos em segredo.
Sadece olayi anlamaya calisiyoruz.
Só queremos resolver isto.
çalışıyoruz 40
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musun 55
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33