Çalişiyorsun tradutor Português
122 parallel translation
Beynimi uçurmaya mi çalişiyorsun?
Tentando me engambelar?
Elmaslari kendin için almaya çalişiyorsun değil mi?
Está querendo pegar aqueles diamantes só para ti?
Komik olmaya çalişiyorsun.
Sabe, voce está tentando ser engraçado
Bak, ahbap, neden beni vurmaya çalişiyorsun?
Olha, cara, voce vai tentar atirar em mim?
Gayeni beni mutsuz ederek mi anlatmaya çalisiyorsun?
Estás a tentar provar o teu ponto de vista fazendo-me infeliz?
Neden bunu kafama sokmaya çalisiyorsun?
Porque tentas meter isso na minha mente?
Onu zorla bana kabul ettirmeye mi çalisiyorsun?
Estás a tentar empurrá-la para mim?
Sanatçi oldugunu mu kanitlamaya çalisiyorsun?
Que estás a tentar provar? Que és um artista?
Buralarda takilip bu hassas ve boktan rutininin arkasina saklaniyor ve kendini görünmez kilmaya çalisiyorsun. Ama basaramiyorsun.
Tens andado por aqui a fazer-te de invisível, escondendo-te atrás de uma fachada de fragilidade, mas não consegues.
Yiyecek almaya çalisiyorsun... ve pislik herifin teki bir satirla üstüne yürüyor.
Só queria comida... e um filho da mãe qualquer vem atrás de mim com o facalhão da carne.
- Bana ne yapmaya calisiyorsun, kahretsin?
- Que me estás a tentar fazer?
Kaç yildir burda çalisiyorsun?
Senhor, um telegrama do Raghu Jaitly.
Kaç yildir burda çalisiyorsun? - 3 yildir.
Há quantos anos trabalhas aqui?
Gözlerinin içi parliyor sanki, ne yapiyorsun beni öpmeye mi çalisiyorsun kardesim?
Estás a tentar beijar-me?
Sürekli çalîşîyorsun.
Não come nada.
Hisselerimi almaya mi çalisiyorsun?
Está a tentar comprar a minha parte?
Cok calisiyorsun.
- Trabalhas demasiado.
Beni sarhos etmeye çalisiyorsun.
Queres é que eu fique bêbada.
Sen Anita Singhania gibi zengin kizlari elde etmeye calisiyorsun!
Você é um vigarista! E anda atrás de ricaças como a Anita Singhania!
NE YAPMAYA CALISIYORSUN, GERRY?
- Que queres fazer, Gerry?
BENiM COCUKLARIMA SiKE Mi YAPMAYA CALISIYORSUN?
Quer chatear os meus rapazes para que eles abandonem o campo?
Beni tuvalette bir sürü balik oldugunu söyleyerek teselli etmeye mi çalisiyorsun?
Estás a tentar confortar-me ao dizer que há muito mais peixe na sanita?
Niye ne dusundugumu anlamaya calisiyorsun? !
Porque é que despertas a maldade em mim?
Demek simdi burda çalisiyorsun.
Agora trabalha aqui?
- Bir sey mi demeye calisiyorsun? - Evet.
- Tem alguma conclusão a tirar?
Ne yapmaya Çalisiyorsun...
O que estás a tentar fazer...
Ama onlar için çalisiyorsun.
Mas tu trabalhas para eles.
Nereye varmaya calisiyorsun?
Aonde quer chegar?
Programdan kendini attirmaya mi çalisiyorsun?
Estás a ver se és expulso do programa?
Bu daireyi Marshall ve Lily'nin elinden gizlice almaya mi çalisiyorsun?
Estás a tentar tirar-lhes o apartamento?
- Lily beni öldürmeye mi çalisiyorsun?
Lily, queres ver se me matas?
Sheldon, ne demeye çalisiyorsun?
Sheldon, onde queres chegar?
Kitapçida çalisiyorsun degil mi?
Trabalhas na livraria, certo?
Sen anneni kurtarmaya çalismiyor, onu büyümekten korktugun için sabote etmeye çalisiyorsun.
Não estás a tentar salvar a tua mãe, estás a tentar sabotar... porque tens demasiado medo de crescer.
babam sana soyluyor sen yerel bir okulda calisiyorsun bir ogretmensin artik
O papá está falando consigo. Está trabalhando na escola? É professora agora?
Ne kadar süredir burda çalisiyorsun?
Então, há quanto tempo trabalha aqui?
Sen hala kendi isini halletmeye çalisiyorsun.
Você ainda anda às voltas - a tentar ganhar coragem.
Sahiden de beni öldürmeye çalisiyorsun.
Estás mesmo a tentar matar-me.
Bu kasinti adamlarin yaninda mi çalisiyorsun?
- Trabalhas para estes peneirentos?
Orada mi calisiyorsun?
Trabalha lá?
- Penny'i etkilemeye mi çalisiyorsun?
- Foi para impressionar a Penny? - Não!
Murdoch'la mi çalisiyorsun?
Trabalhas para o Murdoch?
Benimle kavga etmeye mi çalisiyorsun?
Está a tentar arranjar uma discussão comigo?
Nereye varmaya çalisiyorsun?
Aonde está tentando chegar?
Ne söylemeye çalisiyorsun?
O que estás a querer dizer?
- Kararimizi degistirmeye mi çalisiyorsun? - Senin kararini.
Estás a tratar de mudar-nos as ideias?
simdi Ben icin mi calisiyorsun?
E agora trabalhas para o Ben?
Erkeklere olan sinirini onlardan çikarmaya çalisiyorsun.
Está a projectar a tua raiva deles nelas. Isso é transferência.
Beni de değistirmeye mi çalisiyorsun?
Estás a tentar converter-me?
Havadan sudan konusmaya mi çalisiyorsun?
Estás a tentar manter uma conversa de circunstância?
Ne halt etmeye calisiyorsun?
Que está a fazer?
çalışıyorsun 24
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33