Çok hassas tradutor Português
1,247 parallel translation
Çok hassas bir noktada.
Está numa situação muito delicada.
Bunlar çok hassas.
Isto é frágil.
Onun adı, Tadeo. O çok hassas.
Ele se chama Tadeu, e é muito sensível.
- Sus, kulağı çok hassas.
- Cala-te, ele é supersensível.
Onlar çok hassas aletler.
- Esse equipamento é delicado.
Çok hassas bir konu.
Material muito sensível.
- Bunlar çok hassas belgeler ve her zaman aramızda 3'e böleriz.
- Os documentos mais sensíveis são sempre divididos em três dos nossos.
Bu çok hassas bir konu.
Esta é uma questão muito sensível.
Bu çok hassas bir konu. Bence... Şöyle geçelim.
bolas, o tema é delicado, não me parece oportuno que...
Bu konuda çok hassas.
Ele é sensível em relação a isso.
Ben de ona biraz zorlamadım sadece önerdim biraz daha seksi giyinmesini önerdim. - Ama Carmela çok hassas olabiliyor. - Belki küçük düşürücü bulmuştur.
Então, sugeri-lhe não exigi sugeri-lhe que ela se vestisse de forma mais sensual mas ela pode ser muito sensível.
Bu konuya çok hassas yaklaşmalıyız, tamam mı?
Temos de ser bastante sensíveis a isso, ok?
Burası çok hassas bir bölge.
Esta área é de alto risco.
öyle ya da böyle, ben de onun intihar ettiğine inanıyorum. Oğlunuzun çok hassas bir egosu vardı ve kendisininkinden kat kat güçlü bir ego karşısında ezilmişti. Sizinki.
- e de uma forma ou de outra, penso que o fez... é porque tinha um ego muito frágil que foi facilmente esmagado por um bem maior, o seu.
Çok hassas bir şey.
Isto é uma coisa delicada.
Burda çok hassas bir durum sözkonusu
Estamos perante uma situacão delicada.
Çok hassas.
- Tão sensível!
Çünkü STS - 200 çok hassas ve gizli bir uydu tamir görevi bu yüzden.
Porque a STS-200 é uma recuperação de um satélite ultra-secreta. É por isso.
Boynundaki o delik konusunda çok hassas, çünkü onu kendi açmış.
Tem consciência de que foi ele próprio quem fez aquilo.
Sana bu konuda çok hassas olacağımıza söz veriyorum.
Prometo que teremos muita sensibilidade nessa questão.
Çok hassasım.
Sou sensível.
Sen benim gerizekalı kuzenim olacaksın. Birden bire, ben çok hassas olacağım. Sen sarhoş olup, güçlü bir şekilde geleceksin...
Se fingires que és o meu primo idiota por um fim de semana, eu passo a ser o tipo sensível.
O kendini bilen, çok hassas biriydi.
Era tão consciente de si mesma, sensível.
Tanrı aşkına. Bu çok hassas bir mesele.
Por amor de Deus, este é um caso muito delicado.
Çünkü sen çok hassasın!
Porque és demasiado sensível!
İnsan beyni çok hassas bir organdır.
Desculpa. A mente humana é muito sensível.
Dr. Behrle, size çok hassas sorular soracağız.
Dra. Behrle, iremos fazer-lhe algumas perguntas muito delicadas...
Nazi Almanya'sından kaçan eşcinsel bir kuzenimiz vardı... bu yüzden annemle babam bu konuda çok hassas.
Tínhamos um primo homossexual que fugiu da Alemanha nazi, por isso os meus pais são sensíveis ao assunto.
Ben Marty, kilom konusunda çok hassasımdır.
O meu nome é Marty, e eu sou muito sensível em relação ao meu peso.
O çok hassas.
Ele é tão impressionável.
Bu sanatçılar da çok hassas oluyorlar.
Estes tipos artísticos são muito sensíveis.
Bu çok hassas ve kırılgan bir durum.
É uma situação delicada e frágil.
Hayır, bekleyin, o çok hassas bir... teknolojidir.
Não, espere. Aviso.
Bunda çok hassas.
Muito sentimental.
Başarısızlığı konusunda çok hassas.
Ele é muito sensível sobre o facto de ser um falhanço.
Üst üste ağır şeyler yaşadın. Annen öldü, kız kardeşin ilgili duyguların ön plana çıktı. Şu anda çok hassas durumdasın.
Passaste por tanto num período de tempo tão curto, a morte da tua mãe e os sentimentos pela tua irmã : estás vulnerável.
Evet, çok hassas bir çiçek.
Ela é uma flor delicada.
- Hayır, çok hassas.
- Não, dói.
" yani çok hassas bir müşteri ilişkisinde...
" O John mostrou excelentes dotes de comunicação
- Çok hassas çalışmış fareler.
Ratos muito queridos.
Demek baban kavga konusunda çok hassas.
O teu pai ficou chateado por causa da briga?
Çok hassas, değil mi?
- Escala, não é?
Bunlar çok hassas antikalar.
Essas coisas velhas podem ser muito delicadas.
Çok hassas bir durum...
A polícia está perante uma situação muito complexa.
Diş etlerim çok ama çok hassas.
Tenho gengivas muito sensíveis.
O çok hassas. Ve gerçekten de sadik bir arkadaşa ihtiyacı olacak.
Ela é muito sensível, e realmente necessitará de uma amiga fiel.
Çok akıllı ve hassas biri ve onu çok seviyorum.
Ela é tão esperta e sensível, e eu gosto tanto dela.
Çok hassas ekipmanlar!
Há equipamento sensível
Çok fena. Bu meretler de amma hassas!
É uma pena... que estas coisas sejam tão sensíveis!
Hayır, teknolojilerinin bizden çok ileri ve hassas olduğuna inanıyorum.
Tenho a certeza que a tecnologia dela é muito precisa.
Bense hassas, düşünceli ve daha sayamayacağım pek çok... özelliği olan biri.
Ou o cérebro que tem sensibilidade e muitas outras coisas que posso fazer.
çok hassastır 18
hassas 41
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoş görünüyorsun 55
hassas 41
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok hasta 99
çok heyecanlandım 55
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hızlısın 42
çok hoş olur 23
çok hoşsunuz 21
çok hasta 99
çok heyecanlandım 55
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hızlısın 42
çok hoş olur 23
çok hoş değil mi 27
çok haklısın 247
çok heyecan verici 71
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hafif 28
çok heyecanlıydı 27
çok hoştu 69
çok haklı 59
çok haklısın 247
çok heyecan verici 71
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hafif 28
çok heyecanlıydı 27
çok hoştu 69
çok haklı 59