English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çok hassastır

Çok hassastır tradutor Português

148 parallel translation
- O çok hassastır.
- Ele é demasiado susceptível!
- Çok hassastır, hepsi bu.
- É muito sensível. Só isso.
Topları yenilendi, tek yapman gereken ateş etmeye karar vermek. Tetiği çok hassastır.
O percussor foi modificado, por isso só terás que te preocupar em disparar... o gatilho dispara imediatamente.
İnsan denen makine çok hassastır.
A máquina humana é um instrumento delicado. Pronto.
Müşteri ve menajer arasındaki ilişki çok hassastır. Çok hassas.
Sabe, a relação entre um cliente e um agente é muito delicada.
Tetiği çok hassastır.
Esta tem um gatilho sensível.
- Sinir sistemlerimiz çok hassastır.
O nosso sistema nervoso é muito delicado.
Ted çok fazla ilişki yaşamak için çok hassastır.
O Ted é muito sensível para se envolver muito.
- Çok hassastır.
- Ela é muito sensível.
Sana kutundan çıkma demiştim benim oğlum çok hassastır...
Disse-te para não saíres da caixa, que o meu filho é muito sensível.
Lester çok hassastır.
Lester é muito sensível.
Çok hassastır, çok.
É tão reservado como um caracol.
O çok hassastır.
Ele é delicado.
Legaranlılar protokol hususunda çok hassastır.
Os Legarans são muito susceptíveis quanto ao protocolo.
Ama benim cildim çok hassastır.
Mas eu tenho uma pele tão sensível.
Kulaklarım çok hassastır.
Os meus canais auditivos são muito sensíveis.
Ama aşk çok hassastır.
Mas o amor é muito delicado.
- Çok hassastır.
- É muito sensível...
Çok hassastır.
Sempre foi mais dócil.
İdari bölümdekiler arşiv konusunda çok hassastır.
Nós, burocratas, levamos os arquivos muito a sério.
Yanık mağdurları enfeksiyonlara karşı çok hassastır.
As vítimas de incêndios são muito suscetíveis a infeções.
Ama olayın tamamını göz önüne alırsak ; kutup bölgesi, çevresel değişimlere karşı çok hassastır. Bu yüzden oraya gittik.
No todo, o Árctico é muito sensível às mudanças ambientais.
Bu konuda çok hassastır.
Ele é muito sensível sobre elas.
Hey, hey! Bu çok hassastır.
Cuidado, isso é muito delicado.
Bu sinir sistemi herhalde çok hassastır.
Mas, estas fibras neurais são supostamente frágeis.
Burnun eklemi çok hassastır.
A ponte do nariz é muito vulnerável.
Babam bu konuda çok hassastır.
Meu pai é da velha guarda.
Dennis, çok hassastır.
O Dennis é sensível.
Sakın bu konuyu açma. Bu konuda çok hassastır.
Tem cuidado, ela é muito sensível.
İkinci nokta, Jack çok hassastır.
Segunda coisa : Jack é... sensivel.
- Meme uçlarım çok hassastır, ya senin?
- Tenho os mamilos sensíveis. - E são enormes.
Çünkü hayalarım çok hassastır.
- Eu tenho... Uns testículos muito sensíveis.
Ulusal Silah Birliği güvenlik konusunda çok hassastır, özellikle çocuklar söz konusuyken.
A "Associação Nacional de Armas" preenche todos os requisitos de segurança. Especialmente no que diz respeito a crianças.
O çok hassastır. Bu onu mahvedecektir.
O Viktor não vai aguentar, é sensível demais.
Dedektif, bu okul öğrencilerinin özel hayatlarının mahremiyeti hususunda çok hassastır.
Detective, esta faculdade é muito cuidadosa em relação à privacidade dos seus estudantes.
Çok hassastır.
É muito sensível.
Göğüsler çok hassastır. Havayla temas ettiklerini hemen anlarlar.
Os seios são sensíveis, sentem quando estão expostos ao ar.
Ayrıca işitme duyularımız çok hassastır.
Também temos ouvidos sensíveis.
Mülkiyet hakkı veya evsizlerle ilgili meseleler çok hassastır.
Quando se trata do direito de ocupas, ou de algo que tenha a ver com os sem-abrigo, o caso complica-se.
Koltuk altım çok hassastır.
Sou muito sensível debaixo dos braços.
Çocuklar da zaten çok hassastır.
Demasiado vulnerável. Pequenos, eles já são vulneráveis
O çok hassastır.
Ele é muito sensível.
Bütün bu odalarda mikrofon vardır..... çok hassastırlar.
Todas estas divisões têm microfones... que são extremamente sensíveis.
Evet ama çok hassastır.
Sim, mas muito sensível.
Orta Doğu'daki sorunlar çok karmaşık ve böylesi bir, iki veya üç toplantıyla çözülemeyecek derecede hassastır.
"Os problemas do Médio Oriente são terrívelmente complexos... " e não são susceptiveis de solução... " numa reunião ou duas reuniões ou três reuniões...
Kontroller çok hassastır.
Está ele com boa cara?
çok hassastır!
E evidentemente também me ofendeu!
Catherine çok nazik ve hassastır.
A Catherine é muito gentil e simpática.
Denge çok... hassastır.
O equilíbrio é muito delicado.
Çok ama çok hassastır.
Muito, muito sensível.
- Ama söz konusu çocuklar olunca insanlar çok hassastır ve güven gerektiren bir konumdaysan büyük beden bayanlarla orgazm olup bağıran biri bence...
E encontras-te numa posição de confiança. Acho que alguém que tem orgasmos a gritar com mulheres gordas não...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]