English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ö ] / Öyle birşey yok

Öyle birşey yok tradutor Português

91 parallel translation
Hayır Edie, öyle birşey yok.
| - Oh, não Edie, nada disso.
Buradaysa, öyle birşey yok.
certo?
- Öyle birşey yok.
Mas não vai!
- Öyle birşey yok!
- Não temos nada disso.
- Yoo, öyle birşey yok.
- Não é, não.
Sizin bir çift gibi göründüğünüzü söylediler öyle birşey yok.
Disseram que pareciam um casal de namorados. - Não foi nada disso, Yuko.
Muhtemelen sanıyorsun ki ben senin kötü biri olduğunu düşünüyorum ama öyle birşey yok.
Porque tu provavelmente pensas..... que eu acho que tu és uma má pessoa, mas não é verdade..
Yok, öyle birşey yok!
Não, senhor!
Dosyalarda öyle birşey yok.
Não ha nada disso no processo.
Hayır, öyle birşey yok, dostum.
Não é isso, parceiro.
Öyle birşey yok mu?
Nada desse género?
Sanırım öyle birşey yok.
Parece que não existe.
Bu kapı güçlü bir büyüyle korunuyor. - Öyle birşey yok.
Esta porta é protegida por um feitiço maligno.
Öyle birşey yok...
Não há...
Ortada öyle birşey yok.
Não há e não haverá.
Hayır öyle birşey yok.
Não, não tenho.
Hadi bebeğim. Sen yabancı değilsin. İnan öyle birşey yok.
Mas de onde tiraste essa ideia?
Aklından her ne geçiyorsa, öyle birşey yok.
O que quer que penses que é... não é.
- Öyle birşey yok.
- Nada disso.
hayır. çükü onlarda artık öyle birşey yok hepsini kaşıya kaşıya yok etmişlerdir.
Não, porque eles já não o têm. Coçaram-no até não haver mais.
- Öyle birşey yok.
- Isso não existe.
Evet ama öyle birşey yok.
Pois. Não sabes.
- Kesinlikle öyle birşey yok.
Não é nada disso.
- Burada öyle birşey yok.
- Não há nada disso aqui.
Artık küçük kabilemizin reisi falan değilsin, çünkü artık öyle birşey yok.
Já não és a chefe do nosso pequeno clã, porque já não existe.
- Öyle birşey yok ki.
Não há despedimentos.
Hayır, öyle birşey yok..
Não vais não!
Yok öyle birşey!
Em absoluto!
Yok öyle birşey!
Isso não existe!
Yok öyle birşey.
Não pode haver
- Sana evrendeki ahlaki düzen hakkında bir görüş kazandırmış, ama yok öyle birşey.
- Ele transmitiu-te uma visão de ordem moral no universo, e essa ordem não existe.
- Hayır, öyle birşey yok.
Não, não há nada.
Yok birşey. Öyle işte.
Nada, sou assim mesmo.
Öyle, ama hiç yapmayacak diye birşey yok.
Não, mas nunca se sabe.
Hayır, bizde öyle birşey yok.
Não, não temos mais nenhum.
- Yok öyle birşey.
- Não sou contra o sistema.
Yok öyle birşey.
Isso não existe.
Yok öyle birşey.
Não tenho.
Üzgünüm ama yok öyle birşey dedektif.
Temo que não, agente.
Eğer benim senden kredi istememden endişeleniyorsan, buna gerek yok. Çünkü öyle birşey istemiyorum.
Se tens medo que o meu nome apareça no filme do Joe, relaxa, eu não quero o crédito, nunca iria querê-lo.
Ben öyle birşey giyemem çünkü benim şeylerim yok- -
Eu não posso usar nada assim porque eu não tenho...
Yok öyle birşey. Seninleyiz, Richie.
Nem pensar. estamos contigo, Richie.
Yok öyle birşey!
É mentira!
- Hayir, yok oyle birsey.
- Não. Nada disso.
Yok öyle birşey.
Claro que não.
- Yok öyle birşey.
E não.
Öyle birşey yaptığım yok.
Eu não tenho feito isso.
- Hayır, Yok öyle birşey.
- Não, não estou
Onun onayı yok yada öyle birşey... o yüzden insanları ona götürmem için bana ihtiyacı var.
Não recebeu aprovação ou algo assim. Então, precisava que lhe levasse pessoas.
Yok öyle birşey.
- Nada.
Öyle birşey yok. Minik barista çalıştıramazsın, Jen.
Racista de minorcas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]