Öyle mi diyorsunuz tradutor Português
75 parallel translation
- Öyle mi diyorsunuz?
- Sério?
- Oraya hâlâ öyle mi diyorsunuz?
- Vocês ainda chamam assim?
- Öyle mi diyorsunuz?
- Acha mesmo?
- Öyle mi diyorsunuz?
- É isso que lhe chama?
- Öyle mi diyorsunuz?
- Acha? .
Ona öyle mi diyorsunuz?
Trata-o assim?
Öyle mi diyorsunuz?
Acha mesmo?
Öyle mi diyorsunuz?
Em combate. Acha?
- Öyle mi diyorsunuz?
- Acha que sim?
Öyle mi diyorsunuz, Bayan Lemon?
Acha, Miss Lemon?
Öyle mi diyorsunuz?
O que é que estava a dizer?
- İki yüzlülük. - Öyle mi diyorsunuz?
- Dissimulação.
Öyle mi diyorsunuz?
É o que está a dizer?
Öyle mi diyorsunuz?
É isso que lhe chamam?
Bu yaptığınıza öyle mi diyorsunuz?
Chamas a isso ver?
Siz buna öyle mi diyorsunuz?
É assim que chama isto?
Öyle mi diyorsunuz?
Acham que sim?
- Hepsini yakında çalıştıracağız. - Öyle mi diyorsunuz?
- Faremos com que funcionem de novo em breve.
siz erkekler o işe hâlâ öyle mi diyorsunuz?
É assim que ainda lhe chamam?
Siz buna öyle mi diyorsunuz?
É assim que chamam-lhe a isto?
- Öyle mi diyorsunuz?
Você acha?
Öyle mi diyorsunuz?
É isso que me estão a dizer?
Öyle mi diyorsunuz?
É isso que você chama?
Siz sadece öyle mi diyorsunuz?
É assim que lhe chamam?
Pornoya öyle mi diyorsunuz artık?
É esse o nome que dão à pornografia hoje em dia?
- Öyle diyorsunuz, değil mi?
- Você é que diz, certo?
- Öyle mi diyorsunuz?
- Acha?
- Öyle mi? O halde hayretler içerisinde bırakan çocuk doğurma mucizesine ne diyorsunuz? Beraberinde getirdiği insan sevgisi ve acıma duyguları.
Pensem no assombroso mistério do nascimento... com o inerente sentimento de Humanidade e Patos.
Öyle diyorsunuz değil mi?
É isso que lhes chamas, não é?
- Öyle mi diyorsunuz? - Doğru. Tamam, dinleyin.
Nós não estamos dizendo que não pode ser dono do negócio, nós estamos dizendo para achar outro qualquer com experiência para correr isto!
Diyorsunuz ki, Brown and Williamson yapay olarak nikotin ekleyerek değil amonyak gibi kimyevi maddeler katmak yoluyla nikotinin etkisini güçlendirerek dozunu manipüle ediyor ve ayarlıyor, öyle mi?
Está a dizer que a Brown Wilhamson manipula e ajusta a dose de nicotina não aumentando a nicotina... mas aumentando o efeito da nicotina através da utilização de químicos tais como o amoníaco?
Siz de kendinize köle diyorsunuz öyle mi?
E dizem vocês que são escravos? !
Yani diyorsunuz ki bu yasak öyle mi?
- Estás então a dizer que é proibido?
- Siz öyle diyorsunuz diye mi?
Porque você o diz?
Evet. Bambino'nun laneti, buna öyle diyorsunuz değil mi?
É. "Maldição do Bambino," não é como você chama?
Ikegami diyorsunuz, öyle mi?
Ikegami, diz você?
Yani onu öpmeliydim diyorsunuz, öyle mi?
Então vocês acham que eu a devia ter beijado?
Yani diyorsunuz ki ; Latinler burada olmasaydı ya da Kamboçyalılar, siyahlar, beyazlar veya her kimse eğer burada olmasalardı, sizin için her şey daha iyi olurdu, öyle mi?
O que vocês estão a dizer é que, se os Latinos não estivessem cá, ou os Cambojanos ou os negros ou os brancos ou quem quer que seja, se eles não estivessem cá, tudo seria melhor para vocês, correcto?
Bir ajansla anlaştım. Terapiye cevap verdi diyorsunuz yani, öyle mi?
Então, diria que ele está a reagir à terapia?
- Yani berbat diyorsunuz, öyle mi?
- Então quer dizer que é uma porcaria.
- Oyle mi diyorsunuz? - Isa... Isa da cok iyi giyinirdi.
Jesus trajava bem.
Yani diyorsunuz ki, onu size veremezsem savaşmak için bir mazeret bulmuş olacaksınız, öyle mi?
Por outras palavras, se eu não o entregar, vão arranjar uma desculpa para atacar, certo?
Yani kısaca diyorsunuz ki, tüm işi biz yapacağız ve siz de hiçbir şey yapmadan % 30 pay alacaksınız öyle mi?
Basicamente, o que está a dizer é que fazemos o trabalho todo e você fica com 30 % sem fazer nada, certo?
Öyle diyorsunuz, değil mi? Deri çıkıntısı. Ne kadar güzel, değil mi?
É assim que lhes chamam?
Bu kadar yakın çalıştığınızda, nefesiniz kesilsin istiyorsunuz canları cehenneme diyorsunuz, öyle değil mi?
Quando trabalhas de tão perto, tu só queres sufucar, os diabos de alguém, certo?
Yani sadece tesadüf diyorsunuz, öyle mi?
- Então é coincidência?
Yani diyorsunuz ki, bu kadar insansınız ve bize neyin yaklaştığıyla ilgili hiçbir fikriniz yok, öyle mi?
Então não sabem o que está a vir na nossa direcção? É isso?
Hayatının hayalini bir maaş için vermek istemediğinden mi öyle diyorsunuz?
É isso que chama a quem não entrega um sonho de vida - por dinheiro?
Başka bir madenci diyorsunuz, öyle mi?
- Uma garimpeira, disse?
Öyle mi diyorsunuz siz?
É isso que o chama?
Bayan Owen? Yani bütün paranormal fenomenler istisnasız sahtekârlıktır diyorsunuz öyle mi?
Está a dizer que todos os fenómenos paranormais são fraudes?
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle mi söyledi 29
öyle mi oldu 22
öyle miyim 118
oyle mi 19
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle mi söyledi 29
öyle mi oldu 22
öyle miyim 118
öyle miydim 20
öyle mi düşünüyorsunuz 64
öyle mi sanıyorsun 46
öyle mi dedim 56
öyle miymiş 16
öyle mi yaptım 31
öyle miydi 82
öyle midir 18
öyle mi dersiniz 40
öyle miyiz 25
öyle mi düşünüyorsunuz 64
öyle mi sanıyorsun 46
öyle mi dedim 56
öyle miymiş 16
öyle mi yaptım 31
öyle miydi 82
öyle midir 18
öyle mi dersiniz 40
öyle miyiz 25
öyle mi sence 19
öyle mi dedi 80
öyle mi yaptı 18
diyorsunuz 82
diyorsunuz ki 20
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle mi dedi 80
öyle mi yaptı 18
diyorsunuz 82
diyorsunuz ki 20
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113