English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ü ] / Üş

Üş tradutor Português

649 parallel translation
Tamamlanan ilave bir üs, Kuzey yarımkürede Kanada ve Hudson Körfezi'yle güneyde Lima ve Peru'ya kadar pek çok büyük şehri yok edebilecek kapasitede orta menzilli balistik füzelerin yapımı için inşa edildiği düşünülüyor.
... uma base adicional, ainda nâo acabada, parece ter sido desenhada para mísseis balísticos de médio alcance, capazes de destruir a maioria das principais cidades do hemisfério ocidental entre a baía de Hudson, Canadá, a norte e de Lima, Perú, a sul.
Churchill, bir yandan Norveç karasularının mayınlanmasını istiyor bir yandan da eğer Narvik ele geçirilirse, Komünistlere karşı Finliler'e yapılacak yardımlar için bir lojistik üs olarak kullanılabileceği düşünsesini taşıyordu.
Churchill queria minar as águas e se Narvik fosse capturada, podia usá-la como base para ajudar a Finlândia contra a Rússia comunista.
Tepeleri üş... üstünde.
Montes de Slow... Solway Firth.
Az önce karargahtan bizi alacak uçağın burasıyla üs arasında... inebileceği hiçbir alan olmadığını öğrendim.
Acabo de saber do Quartel General que não há lugar para aterragem... entre aqui e e nossa base, não há onde um avião nos possa recolher.
Hepinizin üs yerine neden kuzeye gittiğimizi merak ettiğinizi de biliyorum.
Eu sei que estão a pensar porque vamos para Norte, em vez de irmos em direcção à base.
Saipan'a altı bin adam saldırıyor Japon anakarasını bombalamak için bize üs bulmak amacıyla.
Quem pensa que é? Pode atirar esse livro no mar.
Adada Smithtown yakınında bir kulübesi vardı ve onu ördek avı için bir üs olarak kullanıyordu.
Ele tinha um chalé, em Smithtown, perto da ilha e ele o usava como base, para a caça aos patos.
Biliyor musun üs cerrahı başarısız olduğunu söylemedi aslında.
Sabe o cirurgião da base não disse que era péssimo.
- İzin kağıdın. Seni, yarın üs hastanesine aldırıyorum.
Amanhã, vou enviá-lo para o hospital da base.
Bütün üs Kırmızı Alarma geçiyor.
A base vai passar a Alerta Vermelho.
General 843üncü hava üs komutanı General Ripper'i aramanızı öneriyor.
O general sugere que telefones ao general Ripper, comandante da base.
Şimdi sonuç olarak, şunu söylemek istiyorum ki üs komutanınız olarak çalıştığım şu son iki senede sizden her zaman en iyiyi bekledim ve siz asla daha azını vermediniz.
Em conclusão, homens, gostaria de dizer que nestes dois anos em que tenho sido vosso comandante,... sempre contei com o vosso melhor, e nunca me deram menos.
Kırmızı Alarm halinde üs kapatılır ve üs güvenlik güçleri tarafından savunulur. Çok ağır kayıp verirler.
Em Alerta a base é isolada e defendida pelas tropas da base Sofreriam grandes baixas.
Bunu geminin tayfa veya üs personeliyle konuşmayacaksınız.
Não falarão disto à tripulação, nem ao pessoal da Base Estelar.
Hayır, Gloucester'de hiç üs yok.
Não, não há bases em Gloucester.
Corinth IV'deki üs gecikmenin sebebini soruyor.
A Base de Corinth lV pede explicaçőes sobre o nosso atraso.
Ama adasında bir üs kuracağım.
Estabeleço uma base na ilha Ama.
Uzay alanımıza gelerek bir üs kurdunuz.
Estabeleceram um posto avançado no nosso espaço.
22 EKİM 1962 KENNEDY KONUŞUYOR Baskı altındaki bu adada pek çok üs saldırı füzeleri üretmektedir.
... uma série de bases de mísseis ofensivos está se preparando nessa ilha oprimida.
Burayı, üs olarak kullanırız.
Usaremos isto... como base.
Bir yerlerde bir üs gibi.
Uma espécie de base de operações.
Finlandiya, komşusu Rusya'nın toprak ve üs talebini reddetti.
A Finlândia recusou-se a entregar territórios exigidos pela Rússia.
Corinth IV'deki üs gecikmenin sebebini soruyor.
A Base de Corinth IV pede explicações sobre o nosso atraso.
Leningrad daha çok askeri bir üs gibi görünmeye başladı.
Leninegrado começou a parecer-se mais com uma base militar.
Lancaster uçakları dahil, üs boyunca ağır uçaklar ağır bombardıman uçakları, bu gece için hazır.
Em todas as posições há grandes aviões, incluindo Lancasters, o bombardeiro pesado do momento, prontos para esta noite.
Gemiyle üs arasındaki iletişimi kaybettik.
Perdemos comunicação entre a Base e a nave.
Ay'ınızda bir üs kurduk... ve gözlemledik.
Montámos uma base na vossa lua. E observámos.
- On-dört, Beş-Victor. - On-dört, üs.
- 10-4, tchau, Victor.
Tüm üs tehlike altında.
Toda a Base está em perigo.
94 numaralı üs. - 94
- Noventa e quatro.
Bu civarda hiç üs yok.
Não há bases aqui.
Muhtemelen 25 saat önce kurtulduğumuz üs gemisindendir.
Provavelmente da nave-base que iludimos há 10 centares.
Seni tamamen senin yönetiminde olacak bir üs gemisi ile göndereceğim.
Vou dar-te uma nave base inteiramente sob o teu comando.
Bir üs gemisi Galactica'ya karşı zafer için yeterli değil.
Uma nave base não é suficiente para assegurar a vitória contra a Galactica.
Hiç anlayamadığım birşey vardı. Neden üs gemilerini bizi yok etmek için göndermedikleri.
O que nunca percebi... foi porque não mandavam um batalhão de naves atrás de nós.
Tüm üs için tekrar mı gidiyoruz?
Vamos atacar a base? !
Bir Savaş Yıldızı üç üs gemisine denk değildir.
Uma única battlestar não é adversário para três naves-mãe.
- Emin değiliz. Ama bombacılarının sayısına bakılırsa 3 üs gemisi ile hareket ediyorlar.
- Não temos certeza... pelo aspecto da força dianteira... temos pelo menos três naves-mãe a aproximarem-se.
Cylonların 3 üs gemisi olduğu doğrulandı.
Os Cylons têm três naves-mãe confirmadas.
Üç üs gemisiyle bizi sarmışlarken başkentlerine saldırmamızı beklemezler.
Não acredito que esperem que ataquemos a capital deles do Sul, com três naves a perseguirem-nos.
O üs karşılığında hayatlar kaybetmek inandığım her şeye karşı.
Perder vidas para conquistar aquela base, vai contra tudo o que acredito.
Gamoray'den sadece o üs gemilerinden kurtulmamıza yetecek kadar yakıt ele geçirmeyi umut edebiliriz.
Tudo o que podemos esperar obter de Gomoray... é o combustível necessário para escapar àquelas naves.
Ne yaptığımızı keşfettiklerinde o üs gemilerinde ne varsa üzerimize gönderecekler.
Logo que descobrissem o que tínhamos feito, viriam em força atrás de nós.
O yakıt üssünü güvene aldığımızda bir savaş yıldızını, üs gemilerini geciktirmek için geri çekmeyi öneriyorum.
Depois de conquistarmos a base, proponho enviar uma battlestar para retardar a chegada das naves.
3 Cylon üs gemisiyle çarpışmak için bir savaş yıldızı mı?
Uma única battlestar... para afugentar três naves Cylon? !
O üs gemilerini sizden uzaklaştırmak için bu yüzden Pegasus'u seçtim.
É por isso que propus que a Pegasus levasse as três naves para longe.
İki üs gemisi komutanının ortak fikrine göre Gamoray gezegeninden yardım istemeliyiz.
Os dois comandantes das naves de apoio concordam... que devíamos pedir imediatamente reforços de Gomoray.
Nedense, Gamoray'deki üs komutanına Galactica'yı yok etmek konusunda itimat edilmesini biraz can sıkıcı buluyorum.
Acho a ideia de algum comandante de Gomoray... ficar com os créditos de destruir a Galactica algo desagradável.
Bir üs gemisine denk tam dört filo.
Quatro completas... O equivalente a uma nave-mãe.
Başka bir deyişle şu an dört üs gemisinin ateş gücüne mi sahibiz?
Por outras palavras... temos o poder de fogo de quatro naves à nossa disposição?
Bu cephane ambarlarıyla dikkatlerini dağıtıp üs merkezine gidebiliriz.
Estes depósitos de armas podiam funcionar como distracção, enquanto tentamos entrar no quartel-general deles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]