Şüphe yok tradutor Português
1,396 parallel translation
Artık sanatının zirvesinde olduğuna hiç şüphe yok. Bu gece "Yılın Oyuncusu" ödülü...
Hoje, no auge de sua carreira, não é por acaso... que será agraciada com o prêmio de "Intérprete do Ano".
- Katılıyorum. Senden memnunum. İşinin ehlisin, buna hiç şüphe yok.
Não digo o contrário, não está em causa a sua competência.
Whitney Young'dan daha çok eğlendiğimize şüphe yok.
Divertimo-nos mais Que os da Whitney Young
O konuda bir şüphe yok.
Isto é de primeira.
Buna şüphe yok, evlat.
Não há dúvida, miúdo.
Hiç şüphe yok. Bir şey hissediyorsun.
Não há dúvida sobre isso.
Evet, hiç şüphe yok.
Sim, sem dúvida.
Başka büyük oyuncular da olacaktır, bu konuda hiç şüphe yok.
Vai haver outros grandes jogadores não há questão sobre isso.
Babanızın onurunu savunmaya çalıştığınızı biliyorum ama kendi kendini öldürdüğüne hiç şüphe yok.
Sei que está a tentar defender a honra do seu pai, mas não há dúvida que ele morreu pelas próprias mãos.
Eğer bu esrarengiz "Bir, İki, Üç" Tesla'nın söylediği gibi Mars'tan gönderildiyse özellikle Kolorado Springs'i seçerek hiç şüphe yok şahane bir zevk örneği göstermişler.
Se um mítico "um, dois, três" foi emitido de Marte, como diz Tesla, certamente mostraram muito bom gosto ao terem escolhido Colorado Springs.
En yakın deliğe süründüğüne hiç şüphe yok.
Sem dúvida, encontrou o buraco mais próximo e rastejou para seu interior.
Hiç şüphe yok, sahte.
Não há dúvida nenhuma, é uma falsificação.
Hiç şüphe yok.
Não há dúvida disso.
- Hiç şüphe yok. - Hadi ya?
- Não há dúvidas sobre isso.
Hiç yara izi kalmaz ve onlara patronun kim olduğunu gösterir.Buna zaten hiç şüphe yok.
Elas não deixam marcas, para os deixarem saber quem é que manda. Ná há dúvida sobre isso.
Büyük bir darbeyim, şüphe yok
Eu sou um dos grandes, não há duvida
Bu palyaçonun öldüğüne şüphe yok Akciğerleri şekerle dolu.
Não admira que o palhaço tenha morrido. Tem os pulmões cheios... De rebuçados!
Zhaan, hiç şüphe yok. Duman bulutu Moya'yı tamamen işgal etti.
Estou certo de que a fumaça definitivamente invadiu Moya.
John, yapabileceğim her testi yaptım. Buna şüphe yok.
Fiz todos os testes possíveis, não há dúvida.
Buna şüphe yok.
Não digo que não.
İnsan kemikleri olduğuna şüphe yok. Ama işin ilginç tarafı bu değil
Não há duvida que os ossos são humanos, mas essa não é a parte mais interessante.
Hiç şüphe yok.
Nenhuma dúvida sobre isto.
Standart altı bir teknoloji olduğuna hiç şüphe yok.
O último em tecnologia padrão, sem dúvida.
Kozmolog olmana hiç şüphe yok.
Não é à toa que você tornou-se um cosmólogo.
Hiç şüphe yok.
Sem dúvida.
Bunu yapacağımıza şüphe yok.
Você tem certeza que devemos fazer isso?
Direnişine katıldıklarına hiç şüphe yok.
Sem dúvida juntaram-se à resistência.
Sen ve benim arkadaş olmamıza hiç şüphe yok.
Sem dúvida, foi por isso que você e eu nos tornamos amigos.
Hiç şüphe yok ki Nick çok meraklanmış olmalı.
Nao admira que o Nick ficasse tao fascinado...
Hiç şüphe yok. Küçük çocuğun kanı.
Não há dúvida de que é do rapazinho.
Bu mezardaki Billy Underwood'un iskeleti olduğuna hiç şüphe yok.
Não há dúvida de que é o esqueleto do Billy naquela campa.
Düştüğü nokta şu an Ajan Scully'nin bulunduğu yer. Bundan hiç şüphe yok.
Tem aí o ponto de impacto, claro e bem identificável.
Hiç şüphe yok.
Não há dúvida.
Yükselirken Slytherin'in sana yardım edeceğinden hiç şüphe yok.
E Slytherin ajudar-te-á a alcançar a grandeza, sem dúvida.
Sanırım... yazdıkları makale yayımlanınca... meşhur olacaklarını düşünüyorlar. Benim hakkımda yazacaklarına şüphe yok.
Acho que isto, para eles, também representa celebridade, graças ao artigo de revista que sem dúvida escreverão sobre mim.
Hiç şüphe yok Jack, serbest kaldılar.
Não há dúvida, Jack. Estão em casa, em liberdade.
- Bundan şüphe yok.
- Não vamos disputar isso.
Aklımda hiçbir şüphe yok. Bütün kızgınlığıma, egoma rağmen sana olan sevgime karşı hep sadık kaldım.
Não tenho a menor dúvida, mesmo com a minha raiva e o meu egocentrismo, que fui fiel no meu amor por ti.
- Bana sorarsan şüphe yok.
- Para mim, sem dúvida.
Hiç şüphe yok ki, perişan bayan Croft'tan kurtulmanın fırsatını değerlendirecektir.
Ela vai aproveitar a oportunidade para se livrar da Sra. Croft.
Hiç şüphe yok ki, Chakotay'ın hologramı ile daha fazla zaman geçireceksin.
Você sem dúvida tem rodado mais simulações com o holograma do Chakotay.
Kraliçe'nin, bizim nebulanın içine girmemizi istememesine hiç şüphe yok.
Não admira que a Rainha não nos quisesse naquela nebulosa. Então, como é que o destruímos?
Ona şüphe yok.
Não vou contestar.
Hiç şüphe yok. Ölüm sebebi boğulma.
Sem dúvida, a causa de morte foi afogamento.
Jüri ölüm sebebi için hala dışarıda. Ama kamçı ve bağlama izlerini dikkate alırsak, hiç şüphe yok ki bu bir şiddet.
Ainda não foi determinada a causa da morte, mas... avaliando pelas marcas de chicote e de cordas, foi violenta.
Hiç şüphe yok.
Lamento muito a sua perda.
Hiç şüphe yok.
Não há qualquer dúvida.
- Şüphe etmeme gerek bile yok.
Não preciso de o fazer.
Kolejdeyken de güzel bir kızdın. Hiç şüphe yok.
Quero dizer, tu eras uma rapariga bonita na faculdade, não há dúvida, mas isto...
Brett'in niye zayifladigina süphe yok.
Não admira que o Bret esteja mais magro.
Hiç şüphe yok.
Qual acelerador foi usado?
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65