Şüphesiz ki tradutor Português
326 parallel translation
Şüphesiz ki Jolene Parker, Tom ile aynı kurum adına çalışıyor.
Ela trabalhava na mesma organização que o Tom.
Şüphesiz ki, birisi size kasıtlı olarak hakkımızda... tamamen yanlış şeyler anlatmış.
Alguém vos deu, sem dúvida deliberadamente, uma completa falsa impressão de nós.
Şüphesiz ki 500 dolara bileklik falan almadım.
Naturalmente, eu não iria comprar uma pulseira de 500 dólares.
- Şüphesiz ki bizimle beraber New York'a döneceğini.
- Naturalmente, vais voltar connosco para Nova Iorque.
Şüphesiz ki öldürülen yaşlı Jed'in hissesini almak saygısızlık oldu.
Que falta de consideração do Jed deixar-se matar daquela maneira.
O sesin bana söylediğinin doğru olduğunu hiç şüphesiz ki biliyordum. Korkunç gerçek.
Sabia sem qualquer dúvida que o que a voz me dizia era verdade... uma verdade terrível.
- Şüphesiz ki, sırrı paylaşmışlardır.
- Sem duvida, compartilham o segredo.
Ve şüphesiz ki yorucu.
E cansativa, sem dúvida.
Şüphesiz ki, ağzınızın epey sıkı olması lazım.
Obviamente, teremos que ser discretos...
Şüphesiz ki bu çocuğu gönderen yıldızlar değil, Tanrıydı.
Certamente não foram as estrelas, mas... - Deus quem mandou essa criança.
Üst subaylarınız Birleşik Devletler'e karşı savaşa girmeye hazır değillerse, şüphesiz ki davranışlarınızı onaylamayacak ve özür dileyeceklerdir.
Se os seus superiores não estão preparados para a guerra com os EUA, decerto desautorizam os vossos actos e corrigem as vossas ordens.
Çarpışırken unutmamam gereken nokta bu kişi son derece ileri ve zeki bir kişi, o da benim gibi bir yıldız gemisinin kaptanı. Şüphesiz ki tehlikeli derece de zeki bir rakip.
Devo lembrar que este é um indivíduo inteligente e altamente avançado... o capitão de uma nave estelar, como eu, sem dúvida um oponente esperto e perigoso.
Şüphesiz ki göktaşıyla olan çarpışmada.
Pela colisão com o meteoro.
Şüphesiz ki cehennemi boylayacağım yüzbaşı, ama sizden önce değil.
Vou com certeza, Capitão, mas não antes de si.
Şüphesiz ki, as her zaman en büyüktür.
Claro que o ás é sempre o mais alto.
Şüphesiz ki siz çok girişken bir subaysınız. Ve belki de çoktan kendi keşfinize önderlik etmeliydiniz.
O senhor é claramente um oficial de muita iniciativa... e talvez pudesse ter dirigido uma expedição sua.
Şüphesiz ki, neye bulaşmış olduğunuz merak ediyorsunuz.
Sem dúvida, estão-se a perguntar... em que diabo de coisa é que se meteram. Dr. Stone.
Şüphesiz ki, şehirlerimizdeki hizmetçi maymunlar arasındaki itaatsizlikten ve küstahlıklarından haberiniz yok.
- Certo, senhor. Portanto, sem dúvida nenhuma, o senhor não está sabendo da onda de desobediência, do desafio absoluto que assola as nossas cidades, por parte dos empregados macacos.
Şüphesiz ki aptalcaydı.
Eu fui tola.
Hiç şüphesiz ki, bir sürü Amerikalı, özellikle siyası parti idarecileri Hal Philip Walker'ın yok olup gitmesini her zayıfın yok olduğu gibi gitmesini ve daha uygun bir zamanda gelmesini istiyor.
Sem dúvida a muitos americanos, em especial às pessoas do partido, gostariam que Hal Phillip Walker se fora, que desaparecesse como o gelo... e voltasse em alguma outra estação mais adequada.
Şüphesiz ki onu nasıl gerçek şekline dönüştürdüğümü merak ediyorsundur.
Sem dúvida estás a pensar como vou devolvê-la à sua forma original. Pois não penses.
Şüphesiz ki hissediyorum.
Claro que sinto.
Şüphesiz ki bu çok sıradışı bir öykü.
Com certeza, é uma história muito bizarra.
Şüphesiz ki o bütün zamanların en büyük sopranosuydu.
Induditávelemente a maior de todos os tempos.
Şüphesiz ki hayatımda hiç karşılaşmadığım en karmaşık ve en cesur banka soygunu girişimlerinden birini ortaya çıkarıp engellediniz.
Não há dúvida que descobriu e anulou, da forma mais completa, umas das tentativas mais ousadas de assalto a um banco que já ouvi.
Şüphesiz ki, hayvanlar aleminin diğer üyeleri de aynı hissiyat içindedirler.
Decerto que muitos outros membros do reino animal sentem o mesmo.
Bu makale ve sen Pauline, hiç şüphesiz ki % 100 mertebesinde bokla dolusunuz. Şu konuşana bak.
Esta reportagem e você, Pauline, estão 100 % inequivocamente cheios de merda.
Şüphesiz ki iyi vakit geçirmesini biliyoruz.
Não há dúvida que sabíamos divertir-nos.
Şüphesiz ki, amaçları gizlice bilgi toplamak olan Rus ve Küba trol tekneleri bölgeyi ablukaya alıyor. - Sovyet hava araçları bölgeye yaklaşmamaları konusunda uyarıldı.
Traineiras russas e cubanas, indubitavelmente barcos de vigilância, têm circundado a área e advertiu-se a aviação soviética.
Basın eli kanlı caniler diye bağırıyor, özellikle İngiliz medyası ve şüphesiz ki komünistler yönetimi ele geçirirse ilk ihanet edecekler onlar olacaktır.
A imprensa acusa-nos de assassinatos, especialmente os ingleses, Mas serão os primeiros a gritar se os comunistas assumirem o poder.
Şüphesiz ki tüm yeteneğin bu değil
Nunca duvidei do teu talento.
Yaşayan hiç bir canavarın senin karşında şansı yoktur ve şüphesiz ki, hiç bir kızın da.
Nenhum animal vivo tem qualquer hipótese contra ti. - E também nenhuma rapariga.
Ve şüphesiz ki eğer devrim başarısız olursa...
E não há dúvida que se a revolução for esmagada...
Ve şüphesiz ki eğer devrim başarısız olursa biz bu sefer başarısız olduğumuzdan olacak.
E não há dúvida que se a revolução for esmagada... Será esmagada só porque, nós fomos derrotados.
Şüphesiz ki, hayatımın her günü iyilik ve merhamet benimle olacaktır. Ve ben, Tanrı'nın evinde sonsuza kadar yaşayacağım.
Certamente que a bondade e a misericórdia me seguirão... todos os dias da minha vida... e habitarei na casa do Senhor para todo o sempre.
"Cevap aşktır ve şüphesiz ki siz bunu biliyorsunuz."
O amor é a resposta, sabes isso muito bem.
Hiç şüphesiz ki bahçe yolundan ve arka kapıdan,
Sem dúvida, pelo carreiro do jardim e pela porta das traseiras.
Her ne kadar 1295 yılında Marco Polo Japonya'dan Venedik'e milk shake tarifini getirmiş olsa da şüphesiz ki İtalyanlar soğuk şerbetin gerçek mucididirler.
E se bem que, em 1295 Marco Polo haja trazido do Japão para Veneza, uma receita de carapinhada de leite, indiscutivelmente, são os italianos os verdadeiros criadores do sorvete.
Bana öyle geliyordu ki buradaki varlığım çarpıtılmış ve alacakaranlık anılara ve hiç şüphesiz, berbat bir yazgıya doğru adım adım ilerliyordu.
Tinha a impressão que a minha existência aqui... se convertia, pouco a pouco na recordação ou, mesmo, no reflexo crepuscular e, sem dúvida, adulterado de um destino terrível.
Ben de demiştim ki "şüphesiz". Böylece bana göstermeye başlamıştı.
e ela começou a mostrar-me.
Şüphesiz bu gösteriyor ki sizin ülkeniz ile benimkinin işbirliği yapması çok akıllıcaydı.
E comprova, sem dúvida... a sabedoria na cooperação entre seu país e o meu.
Şüphesiz farkındasınız ki bu ünlü bir Thorndyke spesiyalidir.
Você não deve saber que este Thorndyke é uma versão especial.
Biliyorum, bu sizi şaşırtabilir ; sonuçta burada mahkûmsunuz. Ama şüphesiz biliyorsunuzdur ki her yıl yılbaşı vesilesiyle sağlanan şartlı tahliyeden siz üçünüzün yararlanmasına karar verildi.
Isto talvez os surpreenda, já que são prisioneiros... mas como sabem, todo ano nesta época... liberdades condicionais são concedidas.
Şüphesiz evren Büyük Patlamadan beri genişliyor ancak tabi ki bu sonsuza kadar büyümeyeceğini göstermez.
É muito provável que o universo tenha estado a expandir-se desde o Big Bang, mas não é de modo algum evidente que continue a expandir-se para sempre.
Bir kere daha kazançlı bir işte bulunduğumda hiç şüphesiz durum düzelir. Oh, akademik bir yaradılış elbette ki.
Contudo, é certo que as coisas vão melhorar quando eu voltar a ter um emprego melhor remunerado.
Ama şüphesiz ki bu yaklaşımınız ırksal bir nefreti ve beyaz karşıtlığını tetikleyecektir.
Mas essa visão inflama certamente o ódio racial contra os brancos?
Ama süphesiz ki bir fener var.
- Mas o farol existe mesmo!
Onu sorgulamak için daha beklemelisiniz. Genç bir adam öldürüldü. Ve bizim isimiz de süphesiz ki katili ortaya çikarmaktir.
Foi assassinado um rapaz e compete-nos descobrir o assassino.
Dürüst olmak gerekirse bugüne kadar bu konuda çok düşünmemiştim ta ki bugüne kadar. 14 temmuz 35. yaşgünüm. Ve hiç şüphesiz hayatımın en garip günü.
Para ser franco, nunca pensei muito nisso, até hoje, 14 de Junho, o dia em que faço 35 anos, e, sem dúvida, o dia mais estranho da minha vida.
Ki hiç şüphesiz senin gibi biri bu sanıya kapılmayacaktır.
As quais, sem dúvida, desesperas por evitar.
Ve tabii ki, şüphesiz Kaptan Ramsey'in önerisiyle,... Komutan Teğmen Hunter'ın olabildiğince kısa sürede göreve atanması kabul edilmiştir.
E, baseado em grande parte na recomendação do Capitão Ramsey, que ao Tenente-Comandante Hunter seja atribuído o seu próximo comando, o mais cedo que fôr possível.