Ama bu yeterli değil tradutor Russo
121 parallel translation
Ama bu yeterli değil.
Но этого мало!
Ama bu yeterli değil.
Но этого не хватает.
Çok. Ama bu yeterli değil.
Oчень, но этого мало.
Ama bu yeterli değil.
Это очередная ловушка.
Ama bu yeterli değil.
Но этого недостаточно.
Londra'dan birini gönderiyorlar. Ama bu yeterli değil.
Они кого-то послали из Лондона.
Benimle birlikte olmak istediğine inanıyorum ama bu yeterli değil.
- но этого недостаточно.
Ama bu yeterli değil.
Но, конечно, этого недостаточно.
Bunu yapan bendim ama bu yeterli değil, o yüzden.
Это сделал я. Но мне этого не достаточно. Теперь я начинаю жонглировать твоими органами.
Birlikte her açıdan mutluyuz, ama bu yeterli değil.
Мы многое можем вместе, но этого недостаточно. Просто недостаточно.
Richard konusuna gelince tamam çok iyi birisi ve beni çok seviyor. Ama bu yeterli değil.
А Ричард очень милый парень и очень сильно меня любит, но всё же этого недостаточно.
Evet ama bu yeterli değil.
Да, но этого недостаточно.
Üzgünüm, ama bu yeterli değil.
Мне очень жаль, но это не достаточно хорошее объяснение.
Bu yeterli sebep değil ama, bunu da geçelim.
Слабоватый довод, но опустим это.
Subaylardan yardım istedim, ama bu da yeterli değil.
Я попросил офицеров помогать, но этого недостаточно.
Hususi konuta zorla girmişsiniz. Çoğu kişi için bu yeterli olurdu, ama yo, Poirot için değil.
Вы врываетесь к нему в дом, для большинства этого бы хватило.
Ama bu senin için yeterli degil.
Но, Этого не дастаточно для тебя.
Bu bir başlangıç ama yeterli değil.
... но этого не достаточно.
Davanın tek ele gelir yanı bu, ama yeterli değil.
Но, кроме такого эффекта, ничего нет. А этого мало.
Her gün yazacağım konusunda söz verdiğimi biliyorum, ama bu o kadarı yeterli değil.
Я знаю, что обещала писать тебе каждый день, но этого просто недостаточно.
Toplumun....... endişelendiği bir şey bulup ona yükleniyorlar. Ama bu, birisini karalamak için yeterli değil. Bu, masum bir insanı işinden etmeyi hak çıkarmaz.
Но это не оправдывает клевету и лишение невинного человека его бизнеса.
Bu eyaletler için yeterli, ama Roma için değil.
Этого довольно для провинций, но не для Рима.
Ama bu vücuduna iki kurşun yemesi için yeterli sebep değil. Bilemiyorum.
я не знаю.
Ama sadece bu yeterli değil tabi.
Но это еще не всё.
Hep işleri yoluna koyduğunu düşünüyorsun ama bu yeterli olmuyor değil mi?
- Я разберусь с этим. - Ты всегда так говоришь. - Обещаю.
Belki bu kadarı yeterli değil. Ama o uçağa binersen asla öğrenemeyiz.
Возможно этого не достаточно, но мы никогда не узнаем, если ты сядешь в тот самолет.
Ama ne yazık ki bu, buradaki heriflerin destek olması için yeterli değil.
Ну да, к несчастью, этого недостаточно, чтобы заставить этих ребят прийти.
Ama geldiğimiz yerde, bu yeterli değil.
Ho в нaшeм миpe этoгo мaлo.
Senin için herşeyi yapardım, ama bu senin için yeterli değildi değil mi? - Charles, ben...
Я бы сделал все для тебя, но этого недостаточно, да?
Sadece beyin yeterli olmalı, ama yeterli değil çünkü beyninin üstünde çalışacağı şey için paraya ihtiyacın var ve bu ülkede para bulmak için cesur olmalısın çünkü daima seni durdurmaya çalışacaklar olacaktır
Здесь нужны мозги, которых казалось бы должно быть достаточно, но это не так Поэтому еще нужны деньги чтобы обеспечивать то над чем ты работаешь Но чтобы получить от кого то деньги в этой стране Тебе нужны быки чтобы вытянуть их Иначе они пытаются отказать тебе всякий раз
Biliyorum bu yeterli değil, ama bu işin arkasında daha fazla bir şeyler olduğunu hissediyorum.
Не то, чтобы этого недостаточно, но у меня такое чувство, что есть еще что-то больше.
İçinde var. - Ama bu yeterli değil.
Он любит бегать.
Uluslar arası ortaklık mümkün olduğu kadar çabuk ilaç sağlıyor ama bu, felaketten kurtulmayı düşünen Etiyopyalı mülteciler için yeterli değil.
Международное сообщество помогает медикаментами, но уже понятно, что этого недостаточно, чтобы улучшить бедственное положение оставшихся в Эфиопии.
Ama bu yeterli değil.
Этого недостаточно.
Elbette bu yeterli değil ama...
Я знаю, что это не так просто, но....
- Ama bu da yeterli açıklama değil.
-... но это не объясняет, как...
Ricky Simmons cinayetinde parmağın var. Ama bu senin için yeterli değil.
.. что Рикки Симмонса убил ты, но тебе показалось, что этого мало,..
Bu kızın "mana" sı senin Ustanla arandaki bağı engellemek için yeterli değil, ama senin gizli silahını mühürlemek için yeterli.
Энергии этой девочки было недостаточно для разрыва твоего контракта с Мастером но её хватило для запечатывания твоего секретного оружия.
Bu yeterli bir süre değil, mutfağı henüz şekle sokmaya başladı, ve bunu sana söylemek istemedim ama bahçe düzenlemesinin de lafı geçti.
Этого недостаточно. Она начала наносить узор на кухне. И я тебе не говорила – речь шла о посадке пряностей.
Aslında çok iyi bir öğretmen olur, ama bu, Çılgın Köpek için yeterli değil.
Он по сути крутой учитель но этого мало для Сумасшедшей собаки.
Ama bu senin için yeterli olmadı, öyle değil mi?
Но тебе ведь не было этого достаточно, так ведь?
Ama, bu yeterli değil. Piyasaya uyum sağlamamız gerek.
Это все не те деньги.
ama bu sizin için yeterli değil, siz, "hayır, temel olarak bilimle yaradılışı... uzlaşatırabiliriz." diyorsunuz.
Но вам этого не достаточно. Вы говорите : "Нет, мы можем, по сути, привести науку в соответствие с тем, что говорится в Книге Бытия".
Yani bu gerçek bir tedavi değil ama diyet ve fiziksel aktiviteler... Bunlar yeterli olacaktır. Ama yalnızca biraz daha uzun yaşamasını sağlayacak değil mi?
если он будет осторожен с питанием и занятиями... то сможет продлить свою жизнь?
Öyleydi, ama bu günlerde bayım, bu geçinmek için yeterli değil.
Да, работал. Но сейчас, сэр, этого недостаточно, чтобы прожить.
Çok iyi değil ama bu kadarı da yeterli.
Нет. Не достаточно хорошо.
Sadece Constance'ın kraliçesi olmak yeterli diyebilirsin ama hayır, sonra bütün doğu yakasının kraliçesi olman gerekiyor bu da en mükemmel kavalyeyi bulmanı gerektitiyor orada kendimi rezil edeceğim değil mi?
Я... Я... Ты думаешь, что достаточно просто быть королевой Констанс, но нет, теперь тебе нужно быть королевой всего Верхнего Ист-Сайда, значит, нужен идеальный сопровождающий и...
Ama bu, bir ilişkiyi dayandırmak için yeterli değil Penny. Ve o adam seri katil olabilirdi, biliyorsun!
Но этого недостаточно, чтоьы строить отношения, Пенни, возможно, что этот парень был серийным убийцей!
Ama bu zamana kadar aramaman için yeterli değil.
Но, видимо, недостаточно, чтобы позвонить мне раньше.
Evet, ama bu yeterli bir mazeret değil.
Да, это не достаточно хорошее оправдание.
Eğer ilk suçu olsaydı kısa hapis cezası yeterli olurdu ama bu ilk suçu değil, değil mi Bayan Dalrymple?
Если бьı это бьıло первое преступление, то хватило бьı короткого тюремного заключения, но это уже не первьıй раз, не так, мисс Дэлримпл?
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23