Ama öyle tradutor Russo
10,511 parallel translation
Ama öyle değildi.
Но это было не так.
Ama öyle bir şey mümkün değil, değil mi?
Но это же невозможно, да?
Ama öyle değil.
Но это не так.
Derdimi sordunuz bana. Ama öyle bilgesiniz ki zaten biliyorsunuz.
Вы спрашиваете меня, в чем моя проблема, но уже знаете ее, потому что вы так мудры.
Bunu istediğin kadar söyleyebilirsin.. .. ama öyle olmuyor.
Ты можешь сказать это столько раз, сколько тебе нравиться, но это не так.
Ama öyle olmama engel olmaya çalışmıştı.
Девушка, которой она мешала мне стать.
Ben de öyle düşünmek isterdim ama yardım aldım.
Я тоже хотела бы так думать, но у меня была поддержка.
Ama eğer öyle olsaydı tabelalar ısı kalkanından uçmazlardı değil mi?
Но в этом случае у нас бы не отлетала обшивка теплового щита.
De Beauvoir'ın emeklerini yok saymıyorum ama evet. - Tam olarak öyle söylüyorum.
Не принимая во внимание работы де Бодуар, да, именно это я и хочу сказать.
Alınma ama sana öyle bir para verirken akıllarından ne geçiyor?
То есть, без обид, но дать такую сумму тебе?
Teknik olarak bir çocuğu öyle gördüğümde telefon açmam gerekir ama sizin çoktan bildiğinizi varsaydım.
Вот так, мне нужно пойти на свидание. У меня есть девушка. Ей нравится особое отношение.
Ama bu sefer öyle olmadı.
Но не в этот раз.
Ama artık normal olmana gerek yok. İyi olmana da öyle.
Но тебе больше не нужно быть нормальным, и совершенно точно не нужно быть хорошим.
Şaka yapıyorsun, ama evet, biz Barry'e öyle derdik.
Ты шутишь, но да, мы так называли Барри.
Öyle ama yer altında olursak, dünya yıldırımın elektriğini topraklar.
Только если ты не под землёй. Земля является громоотводом.
Bak biliyorum şu an öyle gözükmüyor ama başından geçen şeyler seni daha iyi yapıyor, ve etrafında seni daha iyiye götürmek isteyen insanlar var.
Слушай, знаю, сейчас так не кажется, но то, через что ты проходишь, станет лучше и есть люди вокруг тебя, которые хотят, чтобы ты стала их частью.
Biliyorum öyle hissetmiyorsun ama başından geçen şeyler...
Я знаю, что сейчас так не кажется, но то, через что ты проходишь...
Ama ikimiz de biliyoruz ki bu seninle benim aramda. Liderlik kazanılmalı ve öyle ya da böyle, o sözleşme benim olacak.
Но мы оба знаем, что это лишь между нами лидерство нужно заслужить так или иначе, мне нужен этот устав.
Ama o öyle sanıyor.
Но она думает, что он у нас есть.
Üzgünüm ama öyle.
Я сожалею, но это было бы.
Ama bu Felicity orada olsaydı öyle olmazdı.
Ладно. Но такого могло бы и не произойти, если бы там была эта Фелисити.
Öyle yaptık zaten. Ama Darhk pazarlıkta payına düşen hamleyi yapmadı.
Я своё слово сдержал, а вот Дарк – нет.
Oliver'ın kampanya ofisinde bizi öyle görünce rahatsız etmeyeyim dedim ama...
Я не хотела беспокоить тебя, когда мы виделись в офисе Оливера. Но я...
- Belki öyle ama bu yanıldığım anlamına gelmez. Adamlarını yolla hemen.
Может быть и так, но это незначит, что я не прав.
Evet, daha önce öyle oldu ama bu sefer olmayacak.
Да, так было раньше, но не в этот раз.
- Evet, öyleyim ama sen öyle olmak zorunda değilsin.
Да. Но ты не должна.
Hadi ama. Öyle bakacağını bilemezsin.
Ты не можешь быть уверен в этом.
- Başta ben de öyle dedim ama sonra yaptı.
Я тоже сначала так сказал, но потом он сделал это
Ama öyle değilim.
I'm very capable of being silly, too.
Aramız pek öyle süt liman değil, ama benimle her zaman konuşabilirsin.
Я знаю, что между нами всё не так гладко, но... ты всегда можешь мне открыться.
Ama senin için öyle değilmiş.
Но тебе, видимо, было всё равно.
Ama ben öyle biri değilim.
Но я не такой.
- Sen öyle değilsin ama.
Однако, не ты.
Öyle biri değil ama.
Ну, не сможет.
Ama sen öyle yapmadın.
Но это не то, что ты сделал.
Öyle olmasına izin vermen gerek ama.
Я думаю что все будет хорошо, Норма. Просто не вмешивайся в происходящее.
Hep yanında olmaya çalıştım ve layığıyla bir oğul oldum ama annemin bir şeyi var bir şeyler yapıyor ve hep beni suçluyor. - Ama bu şeyleri konuşamam öyle! - Konuşabilirsin tabii ki.
Я пытался всегда быть рядом для нее, и я был очень хорошим сыном, но с моей мамой что-то не так, и... и она делает вещи, в которых винит потом меня, но это вещи о которых я не могу...
- Ben de öyle sanıyordum. Ama işte buradayım.
Я бы тоже так подумал, но вот он я.
Çocuklara karşı da öyle, ama bilhassa yetişkinlere karşı.
К детям, но особенно к взрослым.
Öyle, ama bağımlılık da yapıyorlar.
Да, но вызывают зависимость.
Yani kız için öyle ama Ivano buna âşık.
Ладно, это для его девушки они такие, а он влюблен по уши.
Tanrı sükût içinde ama sen öyle olmak zorunda değilsin.
Он молчит, а ты не должен.
Konserve getirdin ama açacak getirmedin, öyle mi?
Банки ты взял, а открывашку забыл?
Ama var öyle bir şey.
Но он существует.
Tam olarak öyle değil ama sana yardım etmeye geldim.
Не совсем. Но я здесь, чтобы помочь.
- Evet, bir faydası olmayabilir ama hiçbir şey yapamamaktan iyidir. - Öyle mi?
*
Ama ben de öyle olsun isterdim.
Но мне тоже этого хотелось.
Öyle diyorsunuz demek, Bay Savage ama isteğinizi ne kadar çok belirtseniz de kararım değişmeyecektir.
Вы уже говорили это, мистер Сэвидж, но сколько бы вы ни повторяли доводы, я не изменю решения.
Öyle olsun. Ama gördüklerim hoşuma gitti.
Ладно.
- Evet, annemde öyle olmadı ama!
ƒа, но с матерью было не так.
Ama o öyle değildi.
Но не она.
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öyleyim 16
ama öyle olmadı 30
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
ama öylesin 16
ama öyleyim 16
ama öyle olmadı 30
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyleymiş 51
öyledir 296
öyle bir şey değil 75
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyleymiş 51
öyledir 296
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500