Ama öyle olmadı tradutor Russo
385 parallel translation
Gazetede yazıyor. Gazete yanlış yazamaz. Ama öyle olmadı.
"пухленькой розовощекой женщине, которая живет в красивом коттедже в Саннисайд на Лонг-Айленде".
Ama öyle olmadı birçok şeyde yanlış yapmış olmalıyım.
Это кажется невозможным, но я так во многом ошибался.
Ama öyle olmadı.
Но, так не получилось.
Bütün kadınların aptal olduğunu sanıyorsun, ama öyle olmadığımı bilesin diye.
Я не столь глупа, как ты думаешь.
Ama öyle olmadı işte.
Но этому не суждено было быть.
Yaşlandıkça değişeceklerini sandım ama öyle olmadı.
Думаю, со временем стало получше, но многого они так и не добились.
Ama öyle olmadı.
Но случилось то, что случилось.
Ama öyle olmadı.
Но увы этого не случилось.
Planımız Emily doğduktan sonra işe dönmemdi. Ama öyle olmadı.
я собиралась пойти работать сразу после рождени € Ёмили, но этого не произошло.
Seni götürecektim... ve sıradaki hayranla devam edecektim. Ama öyle olmadı.
Выебу тебя... и перейду к следующей поклоннице.
Ama öyle olmadı.
Но все произошло по-другому.
Ama öyle olmadığını düşünürüz, çok zeki olduğumuzu sanırız, dolandırıcılara engel olacağımızı sanırız.
Мы думаем, что мы не такие, что мы умны, мы думаем, что мошенники не растанут нас врасплох.
Oh, buraya gelerek iddialarınızın abartılı olduğunu görmeyi umdum, ama öyle olmadıklarını gördüm.
Я надеялся, что вы преувеличиваете свои возможности, но теперь вижу, что нет.
Ama öyle olmadı.
Но я ей не стала.
Ama öyle olmadı.
Но это совсем не странно.
Yaş farkının sorun yaratacağını sanıyordum ama öyle olmadı.
Я думал, что разница в возрасте будет проблемой, но я ошибался.
Kardeşin hayatımı kurtarırken öldü. Tam tersi olmalıydı ama öyle olmadı.
Твой брат погиб, спасая мне жизнь, хотя всё должно бьIло бьIть иначе.
Goa'uld'un varlığımızı hissedince geri çekileceğini bekliyorduk, ama öyle olmadı.
Мы ожидали, что Гоаулды отступят, едва почувствовав наше присутствие, но они не сделали этого.
Ama öyle olmadı.
Так вот, все было не так.
Scott, onları anlıyor, kurtadama dönüşmenin onlara çok cazip ve havalı geldiğini ama aslında bunun hiç te öyle olmadığını biliyor.
Скотт понимает их ситуацию, и знает, что предложение стать оборотнем звучит очень круто, но он знает, что это не так.
Ama Bayan Stanley, öyle olmadığını biliyorsunuz.
Но мисс Стенли, вы ведь знаете, что это не так.
Hollywood'a gidip... bir senaryo yazacaktı. Benim için de bir anlaşma ayarlayacaktı. Ama hiç de öyle olmadı.
Он собирался в Голливуд писать сценарий для какой-то феерии и он обещал устроить мне контракт с какой-то студией но всё вышло совсем иначе.
Gelmeyecektim, gelmeyecektim ama görüyorsun öyle olmadı.
Я и не хотела. Но, видите, ничего не получилось.
Savaş çıktığında birçok Alman esir olacağı beklentisi içindeydik. Ama tabii, hiç de öyle olmadı.
Во время "странной войны" мы рассчитывали взять много военнопленных, а ни одного не взяли.
Lütfen, lütfen, olmadı varsayalım. - Ama öyle şeydi ki...
Не беспокойтесь, пожалуйста.
Gerçekten istediğin hiçbir şey olmadığını düşünürdüm... ama mesele bu değil, öyle değil mi?
Раньше мне казалось, что ты ничего не хочешь по-настоящему но оказывается, это не так?
Ama öyle olmadı.
Но этого не произошло!
- Hiç öyle olmadığını söyledim mi? Ama.
А я говорила обратное?
Ama sen onunla da bölüşmezdin. - Öyle olmadı.
Я уверен, ты ему не сказала, что бросишь его.
Davranışlarının çok garip olduğunu biliyorum ama genelde öyle normal ve uyumlu ki, John o olduğuna inanamıyorum dışardan onu etkileyen bir şey olmadığına.
Я знаю, что его поведение странное... но, обычно, он совершенно нормальный и спокойный, Джон... Я не узнаю его... им как будто что-то управляет изнутри.
Ama bu konuya gelmeden önce, bunun dışardan birilerinin Truman'a ulaşmak için ilk denemeleri olmadığını belirtmek gerekir, öyle değil mi?
Но прежде чем перейти к этому, стоит отметить, что это не первая попытка попасть в шоу Трумана, не так ли?
Tepeden tırnağa acılar ve kokular içinde uyanırsın ve hiç olmadığın kadar açsındır ama sen ne açlığı bilirsin, ne de öyle şeyleri gerçekten huzursuz ve acı verici, ama güzel, çok güzel.
Очнёшься - всё воняет, всё болит от макушки до пяток и ужасно хочется есть, как никогда раньше правда, ты сейчас и понятия не имеешь, что такое голод и прочее так что это очень необычно, очень больно, но очень и очень здорово.
Ama sonra asıl ustalığın öyle olmadığın anladım.
тыяа, неяы ти ха пеи доукеиа.
Ama hiçbir şey olmadı, öyle mi?
- И ничего не было? - Конечно, ничего не было.
Evet, ama bence öyle olup olmadığını bekleyecek durumda değiliz.
Выяснять это мы себе позволить не можем. Я решу проблему прямо сейчас.
Yani bana da inanması zor geldi ama... İnanması zor çünkü öyle bir şey olmadı.
Клянусь вам всем, что мне дорого... клянусь жизнью, клянусь своей верой, клянусь богом, всеми святыми и ангелами на небесах...
Ama belki de hiç öyle olmadı.
А, может, все было не так.
Sahiden gördüğümü düşünürdüm, normal şekilde yani. Ama hiç öyle olmadığını anladım.
как будто у меня нормальное зрение, но потом вдруг понимаю, что всё где-то далеко...
İkimizin de bildiği ama öyle olmadığına inanmaya çalıştığımız bir oyun.
- А именно? - Предназначены друг для друга.
Ama olmadığını sandığım tutkunun, orada olduğuna beni inandıracak bir erkekle karşılaşmayı öyle istiyordum ki.
Но я была так рада встретить нормального парня что видела страсть там, где ее нет.
Ama sonra öyle olmadığını anladın.
А потом ты понял, что нет.
Ama öyle bir şirketin hiç var olmadığını düşünüyorum. - Max'a bunun peşinde olduğumu söyle.
Вместе с пропуском на нее в компанию, которой, насколько я знаю, не существует.
Evet ama ben öyle olmadığını söylemedim ki...
Ага, но я не говорил, что это...
Duyduğuma göre... bunun doğru olmadığını duydum. Ama öyle söylemişti.
Я слышала, что это неправда, но, по крайней мере, мне он сказал так.
Öyle olmadığını biliyorsun ama olumsuzluk beni de etkiliyor.
Ты знаешь, что это не так, но негативность и до меня дошла, oкей?
Genelde internet dosyaları altın madeni gibidir ama bu adamda öyle olmadı.
Обычно интернет-файлы - это золотая жила, но только не в случае с этим парнем.
Evet, ama işin sonu öyle olmadı.
Да, но это все не так выглядело.
Ama şimdi size, onun hiç öyle bir niyeti olmadığını söylemek istiyorum.
Но не кажется ли вам, что Крэйл не собирался оставлять жену?
Ama yazılış tarzına olan özene seçilmiş olan sözcüklere ve düzene bakınca, öyle olmadığını görüyorum.
Но его тщательное построение, выбор слов и оформление говорят, что это не так.
Ama şimdi öyle olmadığı anlaşılıyordu.
Но, оказывается, не единственной!
Yani, öyle olsun isterdim ama olmadı.
В смысле, я хотел быть как ты, но это не так.
ama öyle 102
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öyleyim 16
öyle olmadı 39
olmadı 215
olmadım 24
olmadığını biliyorum 19
olmadı mı 33
ama oldu 35
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öyleyim 16
öyle olmadı 39
olmadı 215
olmadım 24
olmadığını biliyorum 19
olmadı mı 33
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama önemli değil 67
ama önemi yok 26
ama olamaz 19
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama önemli değil 67
ama önemi yok 26