Artık senin tradutor Russo
2,445 parallel translation
Seni çok seviyorum ama bu artık senin görevin değil.
Я люблю тебя так сильно, но это больше не твоя забота.
Bu artık senin sorunun!
Это ваша проблема!
Evlatlık, artık senin de bir Kız Kardeşin var.
Сирота! Теперь у тебя есть сестра.
Pekâlâ, artık senin hakkında bir şey öğrendiğimize göre al sana benim hakkımda bir şey.
Итак, после того как мы узнали кое-что о тебе, время узнать кое-что обо мне.
Artık senin sözüne inanmak zorundayım.
Придется поверить тебе на слово.
Orası artık senin evin.
Теперь там - твой дом.
Ama şu andan itibaren artık senin davalarla ilgili... aktivitelerine dahil olmayacağım.
Но с этого момента я не хочу вовлекаться в твою... факультативную деятельность.
Olaylar nasıl sonuçlanmış olursa olsun, onlar artık senin tavukların.
Как бы там ни было, они теперь твои.
Bence artık senin de adım atman gerek şekerim.
Я думаю, ты тоже должна сделать свой вклад, сестренка.
Hey, Campbell, O artık senin problemin.
Даг : Эй, Кемпбел, теперь сам с ней разбирайся.
Artık senin mesuliyetinde.
Она под твоей отсветственностью.
Onunla olan bağlantını öğrendiklerine göre, artık senin de peşindeler.
И теперь, зная о ваших с ним отношениях, они охотятся и за тобой.
Bak, Gibbs nereden bakılırsa bakılsın, artık senin ekibinde.
Слушайте, Гиббс, так или иначе, он сейчас в вашей команде.
Ama artık senin gibi olduğumun farkına varıyorum.
Но сейчас я осознал, что я такой же как ты.
Hannah artık senin sorunun.
Теперь она твоя проблема.
Bıktım artık senin şu kaderci saçmalıklarından.
Меня тошнит от твоей обреченности.
Her neyse, bu para artık senin. Ve eğer yüz estetiği yaptırmayı gerçekten istiyorsan...
Как бы там ни было, они теперь твои, и если хочешь сделать пластическую операцию...
Bu seansları artık senin ofisinde yapabilir miyiz artık?
Мы можем снова проводить сеансы в вашем офисе?
Ona sahip olduğunu hissettiğin bir an vardı ve artık senin olduğunu biliyordun.
Был момент, когда он стал твоим, и ты это поняла.
Burası artık senin.
Всё это место - ваше.
Artık senin arkadaşın benim.
Теперь я твой друг.
Ama yemekten sonra, yani resmiyet artık önem arz etmediğinde senin varlığına kimsenin itiraz etme hakkı kalmıyor.
Но после ужина, когда формальности не столь важны тогда... твое присутствие не вызовет протестов.
Senin ellerinde artık.
Всё теперь в твоих руках.
Senin için kendini feda etti, artık evine dönüyor.
Она всем пожертвовала ради тебя, а теперь возвращается домой.
Artık son kez... senin için iyi bir şey yapıyorum.
Последний раз... я тебе помогаю.
Bak, artık evli değiliz diye senin için endişelenmekten vazgeçemem.
Если мы не женаты, это не значит, что я не переживаю.
Artık yüzleş, Lana. Senin ilgilendiğin tek bir şey var o da şöhret.
Признай это, Лана, тебя интересует лишь одно — слава.
Senin artık gitmediğini söyledi.
Она сказала, что вы больше к нейне приходите.
Biliyorum. Ama artık biz de bunun bir parçasıyız. Senin çalışmaların derinlemesine incelendiği için, seni temsil etmekten alıkonulduk.
Но теперь, когда мы стали частью этого... расследования твоей деятельности, мы не можем представлять тебя.
Senin bu agresifliğin bu şirket tarafından artık daha fazla tolere edilmeyecek.
Твое агрессивное поведение больше никто в этой компании терпеть не будет.
Biliyorum senin için çok nahoş bir durum ama artık son aşamaya geldin. Son bir kaç aydır tam bir süvari gibi güçlü davrandın.
Я знаю, тебе это неприятно слышать, но ты пролежала в таком положении очень долго и держалась как солдат эти последние месяцы.
Şimdi, hareketlilik um, korunmuş, ama... Senin için artık tam temas basketbol, tamam mı?
Подвижность ног была сохранена, но больше никаких "случайных касаний" в баскетболе, ладно?
Ayrıca eskiden Adalind'ın olduğu gibi, şu Hexenbiestlerden birisi ama senin sayende artık değil?
А ещё он частично Хексенбист, кем была и Адалинда, пока ты её не лишил этого?
Affetmeye ne oldu peki, işimiz bitsin de senin canavar eğitimine dönelim artık!
Как на счет прощения, чтобы мы могли вернуться к твоей монстро-проверке!
Fark etmediysen söyleyeyim, hain oğlum artık eski tahtımda oturuyor bunda senin payın da çok büyük.
Чтож, если ты не заметила, мой вероломный сын восседает на моём бывшем троне, не без твоего в этом участия.
Senin hataların da tıpkı benimkiler gibi, benliğinin bir parçası artık.
Твои ошибки, как и мои, теперь часть тебя.
Yönetim kurulu senin işini kendilerinin yapabileceğini düşünüyor artık.
Правление решило, что они смогут обойтись без тебя.
Senin durumunda bisikletini ya da pasonu, her neyse artık.
Или проездной на метро, неважно.
Senin kurallarınla oynamıyoruz artık Marnie.
и знаешь что, Марни Мне не нужно больше играть по твоим правилам, ясно?
Ve senin isim etiketinde "Sekreter" yazıyor. Fakat "Anika" artık devlet sekreterliği haricinde sekreterlik kalmadı... ve sen prosedürleri uygulamıyorsun onları yazıyorsun.
И на вашем жетоне написано "секретарь", но в имени Ани́ка не больше секретарского, чем в государственном секретаре, и вы не следуете правилам, вы их сами устанавливаете.
Artık burası senin evin ve burada yalnızca İngilizce konuşacaksın.
Теперь это твой дом. И здесь ты будешь говорить только по-английски.
- Senin yüzünden artık gerek var.
— Ты сделала это необходимым.
Sanırım artık bunu senin yönteminle yapacağız Başçavuş.
Я смотрю, вы добились своего, старшина.
Senin tüm söylevlerin, tüm o konuşmaların artık yeterince iyi değildi!
И все твои речи, вся твоя болтовня больше ничего не значили!
Senin de sertleşmen gerek çünkü ben artık o küçük kız değilim.
И это тебе нужно стать более сильным, потому что я больше не та маленькая девочка.
# Kapıya vardığımda omuzlarım kurumuştu # # Senin şehrinde yağmur da pek yağmıyor artık #
За тобой я вышел из метро, рукава мои почти сухи - в твоем городе с небес уже не льет как из ведра.
Artık gün yüzüne çıktı. Senin de bunu kabul etmeni istiyorum.
Раз теперь вы в курсе, я хочу, чтобы вы с этим смирились.
Bu mektubu yıllar önce yazdım, tamam mı? Pekin Olimpiyatları'nda çalınan davullar sayesinde havaya girmiştim. Ama senin hakkında artık öyle hissetmiyorum.
Когда дело дошло до того, того, что меня не будет дома несколько недель, мои родители смогли доверить меня только в ласковые руки евреев в лагере, расположенном близ района Беркшира.
Senin yüzünden orada kaldı ve artık hayatta değil!
Это из-за тебя она осталась, а теперь она мертва!
Senin zırvalıklarını yapmayacağım artık Meg.
Больше я ни черта для тебя делать не стану, Мег.
Ama senin artık sevişmen gerek be kadın.
Но вам срочно нужно с кем-то переспать.
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196