Belki de daha fazla tradutor Russo
234 parallel translation
Belki de daha fazla değillerdir.
Может, больше и нет.
Belki de daha fazla, çatıda.
Может больше, там на крыше.
Belki de daha fazla.
Может, и больше.
Belki de daha fazla.
Может, даже больше.
Yüze yakın var, belki de daha fazla.
Их уже, наверное, больше сотни.
Bu savaştığımız, yüzleştiğimiz vampir en az 20 adam, belki de daha fazla gücünde.
Тот, с кем мы боремся, сильнее 20 человек или более.
İşini en az beni sevdiği kadar sevdiğini fark ettim. Belki de daha fazla.
Я поняла, что он любит свою работу так же сильно, как и меня... может, даже сильнее.
- Üç yüz, belki de daha fazla.
- Сколько лошадей? - 300, может больше.
Ben sadece bir keşişim ama en azından üç çuval pirinç eder. Aynen öyle. Belki de daha fazla.
На мой скромный взгляд, здесь мешок, нет, три мешка риса.
Sorun yok, bebek. Rahatla. Belki de daha fazla bilgi toplamak için bu seferkinin devam etmesine izin veririm.
Может быть, я забуду об этом за некоторую информацию.
Belki de daha fazla kira ödemeliyim.
Может, вы мне арендную плату повысите?
100, belki de daha fazla oy alabileceğime inanıyorum.
Я уверен, что смогу набрать около ста голосов, может больше.
Bizden yüzyıl, belki de daha fazla ilerideler.
Они, как минимум, на сто лет впереди нас, а может, и больше.
Zayıf olabilirler, belki de daha fazla paraşütçü vardır.
Могут быть обычные солдаты, могут быть десантники.
Belki de daha fazla.
Лет 20 назад, кажется, или даже больше.
Belki de daha fazla suç işliyorlardır.
Может, они совершают больше преступлений.
- İki pound'luk, belki de daha fazla.
- Думаю, пара фунтов.
Dişiydi. En azından bir yumurta vardı, belki de daha fazla.
У нее было яйцо, а может и несколько.
üç, dört gün, beş, bir hafta, belki de daha fazla.
Три, четыре дня, пять. Неделю, может, больше.
- Belki de daha fazla.
Далеко ещё?
Eğer çeneni tutarsan, 100 euro kazanabilirsin. Belki de daha fazla, bu sana bağlı.
Если ты сможешь заткнуться, то может быть заработаешь 100 евро, а может и больше, в зависимости от пункта обмены валюты.
Belki de daha fazla çekim bulana kadar beklemeliler.
Может, накопить больше роликов?
Kavanagh'dan herkes kadar nefret ederim... belki de daha fazla, fakat... bundan gerçekten emin olmamız gerek.
Слушайте, уж как я ненавижу Каванаха, сильнее некуда - но мы ведь должны быть в этом точно уверены.
Belki de düşündüğünden daha fazla nedeni vardır.
Возможно, причины есть.
Belki de bundan sonra liderimizi daha fazla sever, değil mi?
И тогда, возможно, он начнёт уважать фюрера?
Bundan daha fazla. Belki de öyle.
Я участвовал во многих битвах, Пьер, но я впервые чувствую, что завтра погибну.
Belki şansınız iyi gider de dükkanınıza daha fazla sakar kadın girer.
Возможно, вам повезёт, и к вам ещё зайдут неуклюжие женщины
Bir yıl olmuş bile, daha fazla belki de.
Вы, по меньшей мере, не изменились.
Belki de seni geri gönderirler. Neyse senin hakkında daha fazla konuşmayalım.
Возможно, они отошлют тебя домой.
Belki daha da fazla 25 yıl sonra... ben de oraya gideceğim.
Или даже больше. Через 25 лет и я... проделаю этот путь... на спине Кесакичи.
Şeyde daha fazla şiirsel güzellik vardır... telefon rehberinde... ve daha fazla anlayış belki de.
Да вы найдете больше поэзии в телефонном справочнике и уж наверняка в нем больше вдохновенного провидения.
"Belki de çıkmaz. " Tabii buz gibi soğuksan arkadaşın da kollarından kolayca kurtulmana sesini çıkartmayacak kadar isteksizse elbette. " " Ama o öpücük seni zevkle dolduruyorsa unutma ki ona daha fazla zevk vermiştir. "
"Если ты холодна, как лёд, а твой друг не пылок, ты сможешь избежать его объятий, но если поцелуй взволновал тебя, помни, что его он взволновал ещё сильнее".
Belki de biraz daha fazla.
И даже немного больше.
Belki de David ile daha fazla vakit geçirmek istiyorumdur.
Возможно, я хочу побыть с Дэвидом подольше.
Jayne Mansfield'in, kafası vücudundan ayrılırken çıkarttığı gerçek sesi duymak size fazla gelecekse sizin için aşırıysa o zaman belki de Disneyland'e gitmeniz daha uygun olabilir.
Не очень приятно увидеть, как голова Джейн Мейнсфилд... Отделяется от тела... Я понимаю.
Bay Douglas belki de sizi beklediğinizden çok daha fazla eğlendirebiliriz.
Мистер Дуглас. Возможно, мы сможем развлечь вас так,... как вы и не предполагали. Завтра у нас будет суд.
Belki de böyle olmazdı ben daha fazla ilgi gösterseydim ya da daha dikkatli olsaydım ya da bir vajinam olsaydı.
Может, этого не случилось бы, если бы я больше заботился или уделял больше внимания или имел матку
İnsanoğlunun en iyi örnekleriyle çevrili olmadığınızın farkındayım ama belki de biraz daha fazla dışarı çıkmalısınız.
- Может, Вам нужно расширить свой круг? - Он никогда отсюда не выйдет.
Belki de seviyorsun. Bir parça daha fazla.
Хотя, может, я тебе нравлюсь больше.
Belki çok fazla konuştum. Belki de cinsel açıdan daha agresif olmalıydım.
Может быть, я слишком много говорю, или мне стоит быть агрессивнее в сексуальном плане.
Mm, belki de başka ilaçları da "yer değiştirirsek" daha fazla hastayı tedavi edebiliriz.
Возможно, получится "перераспределить" другие лекарства, лечить больше пациентов.
Belki de onlardan sandığından daha fazla hoşlanıyordur.
А может, он их любит больше, чем сам думает.
Belki de... gemiye geri dönebilirsek sosyalleşebilmek için daha fazla zaman geçirebiliriz.
Может... если мы вернемся на корабль, мы можем попытаться немного больше общаться.
Maria, daha fazla belki de yok, bir evet e ihtiyacım var!
- Да, возможно. Мария, мне не нужно "возможно", "может быть". Мне нужно "да"!
Belki de... benden daha fazla korkmaya başlamalısın.
Так что, может... может тебе стоит быть немного более напуганной мною, чем ты сейчас.
Belki de Wolfram and Hart Cordy'nin keder-ve-üzüntü şeyi ile ilgili bizden daha fazla şey biliyordur.
Но мы знаем точно И это проблема.
Belki de, daha fazla ortak yönümün olduğu... ... biriyle olmalıyım. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Мне нужен человек, с которым у меня больше общего.
Belki de kaza yüzünden biraz daha fazla para almalıyım.
Мне причитается коМпенсация за несчастный случай.
Belki de, bilirsin daha fazla dışarı çıkmalısın.
Ну, возможно тебе следует знаешь, быть более открытой.
Manderlay'de pek sık rastlanmayan, belki de hiç rastlanmamış olan "gururlu zenciler", kendilerini gururlu gördükleri sürece var olduklarından, sistem, onlara yardım etmek için, diğerlerinden daha fazla cezalandırıldıklarına ve zulüm gördüklerine inandırıyordu.
Поскольку гордый негр в Мандерлее, таких было немного, если они вообще были, выживает благодаря тому, что считает себя гордым, а эта система помогает ему верить, будто его наказывают и притесняют больше других.
Belki de, daha fazla.
Возможно и дольше.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de değil 95
belki de öyleyim 25
belki de bu 32
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de değil 95
belki de öyleyim 25
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki de değildir 39
belki değildir 19
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
belki de vardır 18
belki de değildir 39
belki değildir 19
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45