Belki de öyle tradutor Russo
544 parallel translation
Belki de öyle.
Скорее нет.
- Belki de öyle.
- Может быть.
Belki de öyle yapmıştır.
Все может быть.
Belki de öyle.
Возможно.
Belki de öyle yapmalıyım ama... geç kalıyorum.
Да, пожалуй, ты прав, но я опаздываю...
Belki de öyle.
Может.
Belki de öyle olduğum için.
Может это потому, что я сержусь.
Belki de öyle.
Наверное.
Belki de öyle olmuştur.
Может, всё к тому и ведёт.
Yoksa aramızdaki anlaşmayı unutabilirsin. Belki de öyle yapmalıyız.
Может, это было бы лучше всего, ты, тупой поц.
Belki de öyle ama elimden geldiğince uzun yaşamak istiyorum.
Даже и так, горбатиться, но пожить, сколько можно.
Belki de öyle.
Может и так.
Eh, belki de öyle.
Хотя, может и их.
Gençken herşey hep çok mükemmel olacakmış gibi gelir, bilirim. Belki de öyle olur.
Я знаю в молодости кажется, что всё будет идеально.
Belki de öyle bir adam dahi yok.
Этого парня может, вообще не существует.
Belki de öyle yapmalıydım ama yapamadım!
Ну, я бы хотел, но я не могу! Пошел ты нахуй.
Doğru, belki de öyle ama Vesley bizden biri.
Возможно, что и так... но Уэсли - один из нас.
Belki de öyle birine ya da size rastlamadığım içindir...
Или не встретил ту, которая... Возможно, я не встретил вас.
Belki de öyle yapmalısın.
Ну, тогда иди спи.
- Evet. Belki de öyle.
Да, наверно.
Belki de öyle olur.
Возможно, так и будет.
Belki de öyle olmalı.
Всё может быть.
Belki de öyle yapmalıyım çünkü müzik, hoş bir eğlence ve bir din adamının mesleğine de uygun!
Поскольку, я считаю музыку вполне невинным развлечением и совершенно достойным служителя церкви.
Belki de öyle planladı ama işe yaramayacak.
Может, и планировал, но у него ничего не выйдет.
- Belki de öyle.
— Возможно.
- Belki de haklıdır. - Emin ol öyle.
— Возможно, в этом что-то есть.
Yine de sanki... Bunun kararını belki de Bay Gerard'a bırakmalıyız, sayın yargıç... Onu anlamak için üzerimizdeki rütbeleri çıkarıp, öyle takip etmeliyiz.
Если бы мы вынуждены были допустить, что сеньора Хирард права, мы должны были бы всё бросить, вы - свою тогу, я - свой халат и последовать за ней.
Belki de duygulandınız. Böyle tepkiler sonradan olabilir, öyle değil mi?
После увиденного ноги подкашиваются, да?
- Belki ben de bir gün öyle düşünürüm.
Может, когда-нибудь я соглашусь.
Bundan daha fazla. Belki de öyle.
Я участвовал во многих битвах, Пьер, но я впервые чувствую, что завтра погибну.
Belki geleceğin de öyle...
Да и будущее - в ваших руках.
- Belki sen de öyle yapmışındır.
- Возможно, и Вы тоже.
Ne bileyim, bana öyle geldi belki de.
Мы же совсем немного проехали сегодня, чувак.
Belki de haklısın, nasılsam öyle kalmışımdır.
Хотя, возможно, ты права. Я та же, что и прежде.
Borçlularım öyle kötüler ki, belki de sadece sen toplayabilirsin öyle ya da böyle.
Должники - сущие злодеи. И только ты сможешь заставить их отдать деньги. Действуй хитростью или силой, как знаешь.
Belki Riverdale'de öyle yapıyorsunuz ancak biz burada nakit çalışıyoruz.
Может быть, так принято у вас в Ривердейле, но здесь мы берем наличные.
Belki de rüyalarıma öyle girdiler.
Наверно, так они влезали в мои сны.
- basardigini açikla bana. - Belki de onu polis itmistir. - Öyle mi?
Может, его полицейский толкнул, такое бывает.
Belki de bu ciddi bir meseledir. Öyle mi düşünüyorsun?
- Дело, возможно, серьёзное.
- Belki sen de öyle düşündün.
Вы тоже? Нет.
Mahkeme salonuna öyle mi? Tabi. Belki de Maria Bautista'ya kocasının işkence edilerek öldürülmediğini söyleyen hakimin önüne.
Да,... возможно, тем же судьей, который сказал Марии Батисте, что ее муж не был замучен до смерти, а сбежал с молодой женщиной.
Belki ikimiz için de öyle.
Возможо удачной для нас обоих.
- Öyle değil mi Sito? - Belki de.
Возможно.
Belki öyle, belki de değil.
Может быть.
Anahtarı öyle iyi saklıyor ki, belki de kıçına sokmuştur.
Он так вцепился в этот ключ, он даже наверно его в зад себе засунул. Ты права. Это Сэмми.
Belki de siz öyle hissediyorsunuzdur.
Может, вы всегда так себя чувствуете.
Belki seninkiler de öyle olur, George.
Знаешь, они могут и у тебя появиться тoже, Джордж.
O da öyle minnettar olacak ki, Kor'a bir heykel verecek ve belki senin de şerefsizliğini affedecek değil mi?
Который будет так благодарен, что поставит Кору статую и, возможно, даже простит твое бесчестие?
Beller da öyle düşünüyor. Belki de haklıdır.
Похоже, Беллер прав.
Senin de sütyene koyacak bir şeylerin olsa, belki öyle sus pus oturmazdın.
Если бы тебе было что приподнять, ты бы не сидела с такой кислой миной.
Bu mesaj öyle bir medeniyetten geliyor ki belki de bizden milyonlarca yıl ilerideler.
Это послание от цивилизации, опережающей нас в развитии на сотни, а может, и на миллионы лет.
belki de öyleyim 25
belki de öyledir 60
belki de 1259
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de öyledir 60
belki de 1259
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de bu 32
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
de öyle 26
öyle mi 14811
oyle mi 19
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
de öyle 26
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öylesin 305
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öylece 26
öyle olsun bakalım 50
öyleydim 119
öylesiniz 29
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öylece 26
öyle olsun bakalım 50
öyleydim 119
öylesiniz 29