Ben benim tradutor Russo
6,611 parallel translation
Ben benim kağıt yayınlama düşünüyorum.
Я сейчас думаю, где бы мне опубликовать свою работу.
Ben benim toplama geçti. Sizin için "büyük hit" çanta
Я перебрал свою коллекцию и выбрал
Sen ünlü bir sanatçı, ben ise satranç tahtamın benim yarısındaki en önemli üçüncü taş olmak üzereyiz.
Ты станешь знаменитой художницей, а я - третьей самой важной фигурой на своей половине доски.
Anıt benim, ben.
Я монумент.
Onu buraya ben getirdim. O, benim potansiyel tanığım.
Это я вышла на Уивер, она мой свидетель.
Ben sadece ilk altı ayı düşünüyorum. belki en iyisi olur eğer benim sözlerimi takip edersen.
Я просто думаю, что несколько следующих месяцев будет лучше, если ты будешь следовать моим указаниям.
Rüyadaki ben yaptı ama gerçekten ben değildim çünkü benim rüyam değildi.
Ну, я же была во сне, но я была как бы не я, потому что сон не мой.
- Ben alayım o zaman. - Benim iki tane oldu.
О, как жаль.
Ben tuhaf Gordo'yum. Seninle tuhaf bir şekilde sevişmek istiyorum, benim küçük şeyimle benim küçük ürkünç pipimle.
"Я Гордо Чудик, и мне хочется странной больной любви с тобой, моей страшной, моей страшной, мелкой писюлечкой".
Sadece sen de ben de biliyoruz ki benim senin yasa dışı aktivitelerin üzerine olan bilgim seni kolaylıkla barodan attırabilir.
Просто мы оба знаем, что имеющаяся у меня информация может лишить вас лицензии.
Malcolm benim olduğumu sandığı katilin, aslında ben olmadığıma dair şüpheleri vardı.
Малкольм начал подозревать, что Я не был преступником, как он полагал.
Benim için bir şey yaparsan ben de kimseye söylemem.
Сделаешь для меня кое-что, буду молчать.
Sadece benim, kendim ve ben
Теперь я сама себе госпожа
# Kalan ömürümüzü paylaşmak # Sen, ben, benim yerimde akşam yemeği.
♪ Остаток дней, проведённый с тобой ♪
O benim şefim ve onu ancak ben idam edebilirim.
Он мой повар, и только я могу казнить его.
Seni öldürecek olan ben olsam da bu benim suçum değil!
И даже то, что это именно я убью тебя, даже это - не моя вина!
Evet, ben ve benim ihtiyar şüphen olmasın.
Ага, и мой старик там будет.
Benim o. Üç yıl sonra, ben hala iş nasıl yürütülür bilmiyorum ama buna rağmen her gün buraya gelmeyi seviyorum çünkü dünyanın en iyi ortağına sahibim.
Три года спустя я все ещё не знаю, как вести дела, но несмотря на это, я до сих пор прихожу в любимую студию каждый день потому что у меня самый классный в мире партнер.
Benim de çok hoşuma gitti. Ben.. Ben sadece,
Я... я просто... не знаю даже, я чувствую, что в этом что-то есть и... и может, нам стоит, ну..
Ben birisi Nora adında biliyorum ve bu benim büyük kardeşim.
У меня есть старшая сестра Нура.
Neden herkes sürekli benim hakkımda ben burada yokmuşum gibi konuşuyor?
Почему все всегда говорят обо мне так словно я вообще не здесь.
Ve benim için yaptığın her şey için minnettarım ama ben sadece...
И я ценю всё. что ты сделал для меня, но просто я...
Ben, benim arabası alabilir miyim?
Могу я забрать свою тележку, пожалуйста?
Ben şimdi ne yapıyoruz, onu geri ödemek için benim yoludur.
То, что я делаю сейчас, - это мой способ вернуть долг.
Yani, benim çocuk ama ama ben yine de bakımlı.
Пусть он не мой ребенок, но я заботился о нём.
Sanırım ben 18-19 yaşlarındaydım ve Kurt de 17 yaşındaydı, punk rock müzikten hoşlanıyordu ve bu benim de ilgimi çekti.
Мне было 18 или 19 лет, а Курту 17. Ему нравился панк-рок, мне тоже было интересно.
Bu benim hatam değil. Ben şöhreti hiç istemedim.
Я не виноват.
Sen, ben, Hector ve sinirli yeğen Hector'la Pazartesi günü benim kulüpte öğle yemeği yiyelim.
Ты, я, Гектор, вспыльчивый племянник Гарри — давайте пообедаем в понедельник, в моем клубе.
O iyi bir annedir, karımla benim de arkadaşımızdır ve ben bu ahlaksızca avukat işi lekelemelerinin bir parçası olmayacağım.
Она хорошая мать, подруга моей жене и мне, и я не буду участвовать в каком-то гадком адвокатском поклепе.
Sen benim için birşey yapmadın, ama ben sana birşey getirdim.
Ты ничего мне не приготовила, но у меня есть кое-что для тебя.
bu benim ve onun arasında ve ben bunu ona hatırlatacağım.
Это наши с ним разборки, и я ему об этом напомню.
Ama ben de yeterince uzun zamandır bu yalanın bir parçasıyım ve artık bunun benim de sırrım olduğunu kabul etmemin zamanı geldi.
Но я уже давно знаю правду, поэтому пора признать, что это и мой секрет.
Duffy'nin yaptığından ben de hoşlanmadım ama o benim patronum ve kötülük yapandan da intikamını almam lazım.
- Слушайте, мне не нравится, что сделал Даффи, но он мой босс, и мне придётся отомстить любому, кто причинит ему зло.
Ben... Sanırım benim diğer empresyonist çalışmalarımı görmek istemezsin?
Вы... наверное... не захотите взглянуть на мои импрессионистические работы?
O Twi'lek benim malım ve ben malımı hemen geri istiyorum.
Эта Тви'лечка — моя собственность. И я хочу, чтоб её немедля вернули мне!
Öncesinde benim kendi yıl için, ben diğer insanların aileleri koyarak edilmiştir.
Долгие годы я ставил чужие семьи впереди своей собственной.
- Evet, Annie benim rolümü aldı ben de Asyalı rolünü. - Chang.
Да, Энни получила мою роль, а я получил роль азиата.
Phil benim için çok şey yaptın. "Tucson'da Yaşayan Var" tabelaları olmasaydı ben burada bile olmazdım.
Фил... ты столько для меня сделал. Если бы не эти знаки "Выживший в Тусоне", меня бы тут даже не было.
Her gece suratımın boyanmasını benim olmayan elbiseleri giymeyi istemiyorum çocuk değilim ben piyesler için giyineyim.
Я не хочу вечер за вечером раскрашивать лицо, носить не свою одежду. Я не ребенок, переодетый для шарад.
Bu benim işim, hayatımın işi, ben bir aktörüm.
Это моя работа, мое жизненное призвание. Я — актер.
Benim konuşmama hiç izin vermiyorlar. Ama ben konuşmak istiyorum.
Они никогда не позволяли мне говорить, а я хочу... говорить.
Telefonun benim olduğunu iddia edebilirim. Ben de kanunları sikime takmadığımı iddia edebilirim profesör.
А у меня есть обоснованная претензия насрать на закон, профессор.
Ben de şunu bilmeni istiyorum. Senin gibi dal taşak ortada görüntülerini tüm dünyanın seyrettiği intihar eden eski iş arkadaşına karısını becertmiş bir adamın benim tarafımda olduğunu bilmek nasıl güven veriyor bilemezsin.
А я хочу, чтобы вы знали, что это очень обнадёживает, зная, что вы на моей стороне, человек, чья жопа и яйца на мониторе, которые увидел весь мир, как его жену трахает её парень-самоубийца, очень обнадёживает.
Ben bunlarla ilgilenirken, sen de benim için bu işi yapar mısın?
Ты можешь сделать это для меня, пока я управляюсь тут с этим?
Ben onun değil, o benim cenazemi kaldırmalıydı.
( ЖЕН ) Не я должна была хоронить его. Всё должно было быть наоборот.
- Tanrı benim çobanımdır... - Ben senin hasmınım...
- Господь - мой пастырь.
Benim 19'um ben nereye gidersem oraya gider.
О, мой 19-ый со мной везде.
Sen benim rüyamda mısın yoksa ben mi senin?
Я у тебя во сне или ты в моём?
Ben sadece insanların benim hakkımda çıkarımlar yapmasını sevmiyorum.
Просто не люблю, когда люди делают обо мне допущения.
Eğer iyi giderse, o zaman yakında benim evimden çıkar, ve ben de aile krizinden kaçmış olurum. Herkes kazanır.
Если все пройдет хорошо, она скоро съедет и я избегу семейного кризиса.
- Ben de sana aynı şeyi soracaktım... burası benim odam.
Я могу спросить то же самое. Это моя комната.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63