Benim de tradutor Russo
24,563 parallel translation
Benim de bir parçam.
И я тоже.
Benim de sadece bir saatlik huzura ihiyacım var tamam mı?
А мне, черт побери, нужен один спокойный час, понятно?
Ne tesadüf ki benim de size sormak istediğim sorular var.
что у меня тоже есть к вам всем вопросы.
Benim de havaalanına gitmem lazım.
Мне скоро надо ехать в аэропорт.
İlkokuldayken benim de notlarım kötüydü.
У меня в школе тоже были плохие отметки.
Evet, benim de Ella'yla aynı sorunum var.
Да, такая же проблема с Эллой.
Reagan üç aylığına iş için New Orleans'a gidiyor ve benim de onunla gelmemi istedi.
- Билет? Рейган улетает в Новый Орлеан по работе на 3 месяца и предложила поехать с ней.
Ama ben de milyonlarca kez kan öksürmüşümdür ve bu da benim de virüslü olduğum anlamına mı geliyor?
Но я тоже харкал кровью целый миллион раз, но это же не значит, что у меня вирус, правда?
Benim de sana hediyem var.
Я тоже кое-что тебе привёз.
Benim de içimde karanlık vardı. Sadece bu konuda çok düşünmezdim.
Во мне много тьмы, просто я не зацикливаюсь на ней.
- Evet, benim de hiç yardımcım olmamıştı.
У меня никогда не было помощников.
Benim de benzer bir numaram var aslında.
У меня тоже есть похожая фишечка.
Benim de bir sınırım var.
И у меня есть предел.
- Bu benim de hoşuma gitmiyor.
Мне это тоже не нравится.
Dean. Ben de onu gördüğüme senin kadar sevindim. Çünkü senin bedenini parçalarken durduğun gibi benim Dean'e yaptıklarımı da izleyebilecek misin?
Дин. когда я если я сделаю это с Дином?
Tamam senin fikirlerin var benim de var.
У тебя своя идея, у меня - своя.
Benim de güçlerim var.
У меня тоже есть силы.
Benim de yok.
У меня тоже.
Senin kadar benim de hoşuma gitmiyor ama sadece iddiaya dayalı.
Мне это нравится не больше, чем тебе, но это он сказал / она сказала.
Amerikan halkı doğruları hak ediyor ve benim başkanlığımın esas temeli de şeffaflık olacak.
Я уверен, американцы заслуживают правду, таковым будет и моё президентство : открытым. На этом всё.
Ama yine de orada o kadar kaldın ki iş teklifi alıp benim hakkımda konuşmasına izin verdin.
- Да, но ты пробыл там достаточно долго, чтобы получить работу, а еще ты позволял ему говорить всякое дерьмо обо мне.
Ve suçlu hisseden de benim.
И теперь я чувствую себя виноватым.
Ve ben de size açılıp benim tarafımdan dinlemenizi istedim.
Поэтому позвольте мне объясниться с вами сразу и рассказать свое видение ситуации.
Bunda senin de benim kadar etkin var.
- Твоя заслуга в этом не меньше моей.
Ne de güzel yiyor benim canım.
Моя красавица так вкусно ест.
Dong Yi, Mal Soon, ikiniz de benim yüzümden acı çektiniz.
из-за меня вы так страдали.
Benim için ve de bizler için tüm yaptıklarınıza, hepinize teşekkür ederim.
Спасибо Вам за все, что сделали для меня и для всех нас.
Hey, Mike benim kardeşim ve tabii ki onunla vakit geçireceğim. Bunun için özür de dilemeyeceğim.
Слушай, Майк мой брат, я буду с ним рядом и не собираюсь за это извиняться.
Kendi hayatını bok ettin ve şimdi de benim ölümümü bok ediyorsun!
Себе всю жизнь перепортил, так ещё и мне помереть спокойно не даёшь!
Yine de hiç endişeli değilim, çünkü benim bir yeteneğim var.
Но я не волнуюсь, потому что... У меня есть дар.
Bu benim için de garip.
Для меня это тоже странно.
Bahse varım aynı şeyi benim için de demişsindir.
Спорю, ты говорил то же самое про меня.
Sen de benim gibisin.
Ты такой же, как и я.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyorum ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира я обычный криминалист, но тайно, с помощью моих друзей из С.Т.А.Р., я борюсь с преступниками и пытаюсь найти таких же как я.
Dünyamıza yeni tehditler getirmiştim. Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı tek kişi de benim.
Я привёл в наш мир новую угрозу, и только я достаточно быстрый, чтобы остановить её.
Elbette, sen de benim için aynısını yapardın.
Конечно. Ты бы сделал то же самое.
Belki de sende, benim şu an gördüğüm şeyi görmüştür. Cesur olduğunu.
что вижу сейчас я.
Sen de benim karım olacaksın ve Ric benim arkadaşım, Damon da kardeşim.
И ты собираешься быть моей женой
Biz bunları yaşamış olmamıza rağmen gelecekte benim affımı isteyeceğiniz günlerin geleceğini de biliyorum.
Несмотря на всё, что произошло, Я знаю, есть будущий ты который однажды попросит у меня прощение.
Benim zihnimin içini de görebiliyorsun değil mi?
Ты можешь залезть и ко мне в голову, не так ли?
- Özellikle de benim için.
Особенно для меня.
Yani eğer benim eşim de bu durumda olsaydı ne yapardım bilmiyorum...
Не знаю. чтобы я делал, если бы моя жена...
Yani benim Joe Fields soruşturmasına yardımcı olmamın önünde hiçbir engel yok. Sen de babanın soruşturmasıyla ilgilenirsin.
Ну, ничего, не мешает мне немного помочь с этим делом, пока ты разбираешься с делами отца.
Benim evim cehennem değildi. Cennet de benim için cehennem gibiydi!
Ад не был домом, а Рай был... ну... адом!
Eleanor Bloom. - Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun dedektif?
Детектив, ты думаешь, о том же, что и я?
Benim müvekkilimin de yargılanmaması gerek.
И моего клиента не должны тоже.
Bak, annemin biraz yalnızlığa ihtiyacı vardı benim için de sorun yok.
Слушай, маме нужно личное пространство и я сказал тебе, что смирился с этим.
Benim bebeğimi de istiyorsun yani, kocam yetmedi mi?
То есть тебе и ребенок мой нужен? Моего мужчины тебе, значит, недостаточно?
Benim üzerimde değil. Belki de daha iyi korunduğun yere Londra'ya geri dönmelisin.
Возможно, тебе стоит вернуться в Лондон, там ты будешь в безопасности.
Bir de benim iyi biri olmadığımı düşünüyorsun.
И это меня ты считаешь нехорошим.
Benim de.
И мой.
benim de yok 54
benim de var 55
benim değil 350
benim de öyle 78
benim demek istediğim 24
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
benim de var 55
benim değil 350
benim de öyle 78
benim demek istediğim 24
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111