Bilmek zorundayım tradutor Russo
122 parallel translation
Ne olursa olsun, bilmek zorundayım.
Я должна знать, что бы это ни было.
Bilmek zorundayım.
Я должна знать.
Bilmek zorundayım, Paul.
Я должен знать, Пол.
-... bilmek zorundayım!
- Потому, что я должна знать!
Bilmek zorundayım.
Мне нужно знать.
Lolita, bilmek zorundayım.
Лолита, я должен знать.
Benim için ne yapabileceğini bilmek zorundayım.
Мне нужно знать, как далеко ты зайдешь ради меня.
Bilmek zorundayım, Lordum
Я должен знать, я должен знать, Мой Бог,
Anlıyorum, ama bilmek zorundayım.
Вы обещали... Вы говорите о любви.
Lütfen, bilmek zorundayım.
Ќет, € должна знать.
Bunu bana neden yaptığını bilmek zorundayım!
Я просто хочу знать, почему ты так со мной поступила.
Bilmek zorundayım Dufresne'ye anlattığın şey doğru mu?
Это было правдой?
- Bilmek zorundayım.
Вы умеете водить его? Хорошо, хорошо.
Ronin, bilmek zorundayım.
Ронин, я должна знать.
Ne taşıdığımı bilmek zorundayım.
Мне нужно знать, что у меня.
Size yardım etmek için bunu bilmek zorundayım.
Мне нужно знать, чтобы помочь Вам.
Ben bir dahaki ödeme çekimin nereden geleceğini bilmek zorundayım ama sen değilsin.
Мне надо точно знать, откуда приходит зарплата. Но не тебе!
Aksini söyleyene kadar tutabilirim ama bir şeyi bilmek zorundayım.
Я могу продержаться, пока вы не скажете, но я должен знать одну вещь.
Bunu gerçekten istediğini bilmek zorundayım.
Я должен знать, что ты этого хочешь.
Her şeyi bilmek zorundayım.
Мне нужно знать всё.
Neden kovulduğun hakkında her şeyi bilmek zorundayım. - Neden?
Если вы попадете в шоу, мне нужно знать, почему вас уволили.
Bilmek zorundayım.
Я должен все знать
Ve gerçekten bilmek zorundayım.
А знать мне необходимо.
Sizi gerçekten birbirinize bağlayan neydi? Bilmek zorundayım.
Я должна знать, что на самом деле вас связывало друг с другом.
Elimdekiyle yetinmeyi bilmek zorundayım.
Поэтому приходится заботиться о себе самому.
Dinleme cihazlarını çıkarttıracağım ama nerede olduğunu bilmek zorundayım.
Слушай, я скажу им снять все жучки.
Eğer bu doğruysa, bilmek zorundayım.
Если это правда, то я должен об этом знать.
Sevgili annem, bilmek zorundayım.
"Мама" "Мама, скажи мне, почему..."
Eğer tehdit alıyorsan, bilmek zorundayım.
Если тебе угрожали, я должна знать.
Nerede, kiminle ne yaptığını bilmek zorundayım.
Я должна знать, где ты, с кем ты, и что вы делаете.
Bilmek zorundayım.
Я должен знать.
- Temiz olduğunu bilmek zorundayım.
- Я должен знать, чисто ли тут.
Bilmek zorundayım...
Я должен знать.
Kimin bebeğiyle ilgilendiğimi bilmek zorundayım.
Мне нужно знать, с чьим ребенком я имею дело.
Bir sonraki teslimatın ne zaman geleceğini bilmek zorundayım, Laura.
Мне надо знать, когда у них следующая поставка, Лора.
Bu defa pes etmeyeceğini bilmek zorundayım.
Мне нужно знать, что на этот раз, ты не кинешь меня.
Tam ölüm nedenini bilmek zorundayım Ve o yaraların oluşum sırasını.
Я должен знать точную причину смерти, и порядок, в котором были нанесены эти ранения.
Mohinder, sana güvenebileceğimi bilmek zorundayım.
Мохиндер, могу ли я Вам доверять?
Ama bunun için neler olduğunu bilmek zorundayım.
Но для этого я должен знать что случилось.
Eğer oysa bunu bilmek zorundayım.
Я должен знать, если это может быть она.
Nadia'ya evlilik teklif etmeden önce beni mantıklı sebeplerden ötürü mü seviyor, bilmek zorundayım.
Прежде, чем я сделаю предложение Наде Я должен удостовериться, что она любит меня по-настоящему
Bilmek zorundayım.
Мне нужно знать. Ты смотрел ему в глаза.
Apollo, söylemek zorundayım, senin insan taklidi yapma tarzın çok çarpıcı, ama burada bilmek zorunda olduğum başka şeyler var.
Должна сказать, Аполлон, ты отлично подражаешь поведению людей. Но я хочу знать кое-что еще.
Bilmek zorundayım.
Я должна это знать!
- Bakın, kusuruma bakmayın ama sormak zorundayım. Poirot, dün amcanız öldüğü sırada ne yaptığınızı bilmek istiyor.
Мне очень жаль, но я должен спросить вас, что вы делали вчера вечером, когда умер ваш дядя?
Bilmek zorundayım.
Я должен знать!
hastalarımıza nasıl göz kulak olacağımızı bilmek zorundayız.
Должны знать, как заботиться о пациентах.
Dee, bilmek zorundayım.
Ммм. Ди, я должен знать.
Yani, biz de nerede yaşayacağımızı bilmek zorundayız.
Но, черт возьми, мы должны знать, где мы будем жить?
Benim yanımda olduğunu bilmek zorundayım.
Вы поможете мне?
Bilmek zorundayım.
Хочешь знать кое-что еще?
zorundayım 57
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek istiyor musun 23
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmeni isterim 16
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek istiyor musun 23
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmeni isterim 16