English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ B ] / Bilmeliyim

Bilmeliyim tradutor Russo

751 parallel translation
İçinde olduğum çevreyi bilmeliyim.
Я должна знать среду в которой я нахожусь.
Kendimi korumak ve hayatta kalmak için orada ne olduğunu bilmeliyim.
Должна понимать что там чтобы защитить себя и выжить
Her şeyi bilmeliyim. Onun sırrını keşfetmeliyim. Caligari ben olmalıyım!
"Я должен знать всё, постичь все тайны, я должен стать КАЛИГАРИ!"
Altın olarak ne kadar paranızın kaldığını bilmeliyim.
Я хотел спросить, сколько у нас денег. Золотом.
Bilmeliyim.
Мне нужно знать.
Tüm olanlari bilmeliyim ki birbirine uymayan kisimlari saklayabilelim.
Я должен знать все подробности, чтобы заполнить, если есть, пустоты.
Bilmeliyim çünkü ; engel dinlemem artık kendi çıkarımın önünde.
Я теперь Готов узнать всё худшее.
Bilmeliyim.
Я должна знать.
Nerede olduklarını bilmeliyim.
Пусть лежат.
Bilmeliyim.
Я должен знать.
Karanlık üzerime çöktüğünde başıma ne geleceğini bilmeliyim.
Я должен знать, что случиться когда тьма накроет меня.
Başı dertte mi bilmeliyim.
Скажите мне, что происходит.
Fakat gerçek şu ki, eğer ortalığa çıkıp, öğrencilerimden vazgeçeceksem... Kesin olarak bilmeliyim.
Но если я должен буду съеxать с квартиры и распустить своиx учеников, то xочу знать наверняка.
Bay Higgins, kızın hangi koşullarla burada bulunacağını bilmeliyim.
Мистер Хиггинс, я хочу знать, на каких правах эта девушка будет здесь?
Gerçeği bilmeliyim :
Мне нужно знать правду.
Dur, kiramın ne olduğunu bilmeliyim, kolej mezunuyum ben.
Но я должен знать, какова плата за квартиру.
- Nasıl ve neden olduğunu bilmeliyim.
- Я хочу знать, почему меня освободили. Да, мне тоже хотелось бы
Yaşayıp yaşamayacağını bilmeliyim, Spock.
Я должен знать, выживет она или умрет, Спок.
Ne yapmak gerektiğini bilmeliyim.
Я должен знать, что делать.
Dünyanın gerçeklerini bilmeliyim.
Я должна знать правду мира.
- Kaynağını bilmeliyim.
- Найдите источник.
Ama önce ben bilmeliyim.
Но мне скажи, я обязан знать.
Annem hakkında bir şeyler bilmeliyim.
Но мне как можно больше хочется узнать о моей маме.
Bilmeliyim, bilmeliyim Lordum
Должно знать мне, должно знать, Мой Бог,
Jean hakkında ne bilmeliyim.
Я хотел бы знать о Джин...
Hislerini, tepkilerini, alışkanlıklarını bilmeliyim.
Знать их образ жизни, поведение, привычки...
Kim ısmarlıyor bilmeliyim, öyle bedava içmem.
Я из тех, кого интересует, кто платит за его выпивку.
Ama dünyada kalan son tekboynuz olup olmadığımı bilmeliyim.
Но я должна разузнать, не осталась ли я единственным на свете единорогом.
Gelmesini istiyorum. Orada olduğunu ve beni sevdiğini bilmeliyim.
Я должен знать что она придет и что она меня любит.
Eğer birlikte kalmaya karar verdiysek, senin hakkında herşeyi bilmeliyim.
Я должен о тебе всё знать... Если мы хотим быть вместе, если вообще хотим быть.
Eğer yardım edeceksem, size söylediği her şeyi bilmeliyim.
Мне нужно знать все, что он сказал вам, чтобы помочь.
Seninle ilgili her şeyi bilmeliyim. Onların bilebilecekleri her şeyi.
Мне нужно знать о тебе все, все, что им может быть интересно.
Ancak olan biteni tam olarak bilmeliyim.
Но мне надо знать все точно.
Geçeği bilmeliyim.
Я должна знать правду.
Vicdanımı rahatlatabilmem için beni affettiklerini bilmeliyim.
Юридически, они могут простить или наказать меня.
Ama öncelikle, iyi olduğunu bilmeliyim.
Но сперва я хочу убедиться, что с тобой всё в порядке.
Ama adam hakkında bazı şeyler bilmeliyim,
Но мне нужно кое-что о нем знать.
Evet. Ama, onun hakkında bir kadının bilmesi gerekenleri bilmeliyim.
Да, но... мне нужно знать то, что знает женщина, которая...
Ben bilmeliyim.
Я - то знаю.
Ama daha fazlasını bilmeliyim.
Но мне нужно знать больше.
Bilmeliyim. Bana anlatmalısın.
Ты обязан сказать мне.
- Bilmeliyim.
- Я должен знать.
Slater'ın ne bildiğini bilmeliyim ve sen bana söyleyeceksin.
Я должен знать, что знает Слейтер и ты мне это скажешь.
Bilmeliyim, bilmeliyim bu bulduğum yer neresi
Мне надо узнать, мне надо узнать что это за место я нашел
Pekala Profesör, söylediklerin doğruysa, ve Nidell'in telepatik yeteneği ölümüne neden oluyorsa, nedenini bilmeliyim.
Профессор, если то, что вы говорите - правда, психопроективные способности Ниделл убивают ее, и я должен знать почему.
Senin avukatlığını yapacağım Paulie onun değil, gerçekleri bilmeliyim.
Я буду твоим адвокатом, Паули, а не его. Мне нужны факты.
Hangi sırrımın artık sır olmaktan çıktığını bilmeliyim.
Я хочу знать, какой из моих секретов уже не секрет.
Neyin nerede olduğunu her zaman bilmeliyim.
Например, я постоянно в курсе всех дел.
Ne biliyorsa bilmeliyim.
Тогда и узнаем, что он знает.
Bilmeliyim.
Я... я должен знать.
Ben bilmeliyim.
Хватит травмировать женщин половыми сношениями. Я - то знаю.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]