Bir at tradutor Russo
9,815 parallel translation
Dışarıda yapılan bir atış talimi.
Тренировка на полевом стрельбище.
Babanız bir atı vurduğunu söyleyince soru sormayı kestim.
Я не задаю вопросов после того, как ваш отец сообщил, что застрелил лошадь.
Burada, o bir at gibi ayakta uyudu düşündüm.
О, а я то думал она спит стоя, как лошадь
Dinlenmiş bir at, yiyecek ve içkiye ihtiyacım olacak.
Мне нужен свежий конь, еда и эль.
İngiliz kuvvetlerinin kontrolüne eline aldıktan sonra vahşi bir atı evcilleştirmeye çalışırken at onu fırlattı.
Ему его выбил дикий жеребец, он пытался его приручить, после битвы с Британскими войсками.
Catherine ve seni hayal edebiliyorum ikiniz de aynı renk kamuflaj kargo pantolon giymişsiniz egzotik bir atış poligonundasınız sonra sen teklif pozisyonuna geliyorsun ve diyorsun ki...
Я себе это уже представляю... Вы с Кэтрин в одинаковых камуфляжных штанишках в каком-то очень экстравагантном тире, ты опускаешься на одно колено и говоришь :
Ben bir at hırsızıyım Mitchell.
Я скотокрад, Митчелл.
- Pis bir at hırsızıyım.
Я мерзкий скотокрад.
Bir el atıp, adam öldürmek istemez misin?
Эй, х-хочешь помочь мне и поубивать людей?
Kayıp bir çocuk arıyorsanız pencereye gidin, dışarı bir bozuk para atın.
Хотите найти пропавших детей, пойдите к окну и бросьте монетку.
Dedektif, bana bir iyilik yapın. Bıçağınızı onun güzel yüzüne atın.
Детектив, сделайте мне одолжение бросьте нож в это красивое личико
At'tan daha iyi bir fikir bulamayız.
Мы не придумаем ничего лучше, чем вариант с конём.
Sana orada bir konuşma ayarladım ama nokta atışı yapman gerek.
Я забил тебе место на платформе вместе с верхушкой но надо убедиться что твоя политическая линия будет выражена правильно.
Bir de Kendra'yla konuşmanı istiyorum. Ok atıyorsun, aşk konusunda ipuçları veriyorsun Cupid gibisin mübarek.
чтобы ты поговорил с Кендрой. типа ты Купидон или вроде того.
Birliğinden doğanın iğrenç bir oyunu olduğum için atılan bir cadıydım. Çünkü kendime ait bir gücüm yoktu.
Я была лишь ведьмой, изгнанной из ковена за то, что нарушала законы природы, ведь у меня не было собственной магии.
Valerie neden ailesini, senin saygını, geçimini sırf Julian'ı senden uzak tutabilmek için her şeyi bir kenara atıyor?
Почему Валери отвернулась от всего.... Ее семья, твое уважение, ее жизнь.... Просто чтобы удержать Джулиана подальше от тебя?
Bu yüzden Strix vampirlerin beni takip ediyordu benim peşimden geliyordu, beni dinliyordu kolay bir hedef olmadığımı biliyorlardı. Kökenlerin şehre gelmesinden beri iyi insanların kurban edilip çöp tenekelerine atılmasından bıktım usandım artık.
Так что, твои вампиры Стрикса следили за мной, ходили за мной, прослушивали меня, они знают, что я не легкая мишень, и меня тошнит, и я устал от хороших людей жертвуя мусором которые Древние привезли в свой город.
Bu apartman, Times Square'e bir taş atım uzaklığında,
Квартира находится в шаге от Таймс-Сквер, самой шумной улицы в самом шумном городе в мире.
Bir şeyler atıştırmaya giderken vurulmuş gibi.
Похоже, он просто вышел в магазин и получил пулю в голову.
- Dr. Pineda, gel şuna bir el at. - Gerçekten mi?
Доктор Пинеда, давайте сюда ваши руки.
Öğrenim kredisi borcunuz olmadan gerçek dünyaya atıldığınızı ve haftada sadece 36 saat çalışıp 40 saatlik maaş aldığınız hâlâ refah içinde yaşayan bir orta sınıf bulabileceğiniz bir yerde işe başladığınızı düşünün.
Мало того, что немцам не нужно выплачивать долг по окончании университета, представьте себе, что они выходят в "реальную жизнь" и устраиваются на работу, где работают 26 часов в неделю, а получают зарплату как за 40. Это место, где всё еще можно обнаружить процветающий средний класс, даже среди людей, занимающихся изготовлением карандашей.
Bir "Dildo boynuzlu at.".
Это... "Роготык".
Onu temiz ve iyi atış yapabileceğim bir yere getir.
Вымани его... Туда, где я смогу сделать выстрел.
Atış talimi sadece bir eğitim, ama ne ile karşılaşabileceğini bir düşün.
Стрельба по мишени - это одно, но подумай, через что она проходит.
Söylediklerime inanmıyorsanız etrafa bir göz atın.
Если не верите мне, посмотрите сами.
Sanıkla birlikte gerçeğe uyarladıkları bir oyuna atıfta bulunuyordu.
( ЖЕН ) Это из видеоигры, ( ЖЕН ) которой он с подсудимым увлекался.
Kara insanları korumak için hayatını riske atıyor. Ve o bir kahraman.
Значит, Кара рискует жизнью, чтобы спасти людей, и она у нас герой.
Bir saattir volta atıp duruyorsun.
Ты ходишь кругами весь последний час.
Bunu bir de o kabus gibi hapishaneye atılmış insanlara sor.
Скажи это тем из нас, кого забросили в эту кошмарную тюрьму.
- Şuna bir göz atın.
Взгляните на это.
Bunu sıklıkla söylemem ama şu anda iyi bir dövüş için can atıyorum.
Я не говорю такого часто, но сейчас у меня страстное желание подраться. Просто держи себя в руках. Ты сможешь.
Saldırgan Peru ordusundan atılmış bir teğmenmiş. General Alfredo Silva'nın altında çalışıyormuş.
Стрелком был опальный лейтенант перуанской армии, который работал под командованием генерала Альфредо Сильвы.
Bu bir truva atı mı?
Это "Троянский конь"?
Bu atışı yapabilecek bir adam bu kadar özensiz olmaz.
Человек, способный на такой выстрел, не бывает небрежным.
Dünyaya nasıl bir baş belası olduğunu göstermek için her atışını hesaplıyor.
Каждый выстрел просчитан, чтобы мир видел, как он крут.
Ş una bir göz at.
Взгляните на это.
Üniversite laboratuvarlarının ürettiği biyolojik atıklar özel bir işlem için kilitli bidonlarda konulur.
Все био-отходы из институтов помещаются в закрытые контейнеры для спецобработки.
Laboratuvar tahrip edilmeden bir gece önce atıklar toplanmış.
Последний раз отходы вывозились за день до пожара.
Arka odadaydım, seksi bir boynuzlu at kostümlü bir kızla konuşuyordum.
Я был в другой комнате, разговаривал с девушкой в костюме секси-единорога.
Bu çocuklara bir göz at.
Посмотри на этих ребят.
Telefon kayıtlar olay yerinin yakınında kullan at bir telefon ile arandığını gösteriyor.
Запись звонков подтверждает, что вам звонили с таксофона возле места преступления.
Ayrıca bina sorumlusundan çaldığı bir şey yüzünden hücreye atılmış.
Он так же отсидел в одиночке за попытку собрать бомбу из веществ, что украл у уборщика.
Bunu ellerindeki patlayıcı kimyasallarla birleştirirsek geniş bir radyasyon atık bölgesi arıyoruz.
Соедините это с теми химикатами, что у них уже есть и у нас появится зона поражения огромных размеров.
Bugün çok iyi bir atış yaptı.
Она сегодня сделала тот еще выстрел.
Evet, bir şeyler atıştırabilirim. Güzel.
Да, я бы перекусил, хорошо.
Geri adım at, derin bir nefes al, stres belirtileri için vücudunu baştan aşağı tara.
Отвлекись, сделай глубокий вдох, проверь себя с головы до ног на какие-либо признаки стресса.
Açlıktan ölüyorum. Bavullarımı bırakacak ve bir şeyler atıştırmaya gideceğim.
Ну, я голодна, так что я просто оставлю здесь свои вещи и пойду захвачу что-нибудь.
Johnson şantaj havalelerinden birkaç hafta önce bir benzin istasyonundan kullan at telefon almış.
Джонсон купил одноразовый телефон на заправке за несколько недель до перевода денег.
Ayrıca bir kullan at telefon bulduk görünüşe göre sıradaki hedef senmişsin.
Мы также нашли их предоплаченные телефоны, и похоже, следующей жертвой должны были стать вы.
Kan dondurucu bir sesle çığlık atıyor...
С леденящим кровь воплем :
Klon için bir çizik daha at.
Запиши еще одного на счет клона.
ateş 1641
athena 34
atlanta 129
atlantis 50
attica 24
atticus 45
attila 28
atlantic city 103
atış 62
athos 38
athena 34
atlanta 129
atlantis 50
attica 24
atticus 45
attila 28
atlantic city 103
atış 62
athos 38
atladı 21
ateşli 35
atım 21
ateşim var 24
atma 21
atina 92
ateşkes 51
ateşin var mı 136
ateşi var 45
atlar 92
ateşli 35
atım 21
ateşim var 24
atma 21
atina 92
ateşkes 51
ateşin var mı 136
ateşi var 45
atlar 92
ateşle 61
atilla 45
ateş et 239
atlantik 52
ateş yok 22
atıyor 16
ateş etmeyin 472
ateşiniz var mı 50
ateş serbest 41
atın 43
atilla 45
ateş et 239
atlantik 52
ateş yok 22
atıyor 16
ateş etmeyin 472
ateşiniz var mı 50
ateş serbest 41
atın 43