Bir cinayet tradutor Russo
4,136 parallel translation
Duygusuz bir cinayet.
Бессмысленное убийство.
Bu sadece bir cinayet değildi. Bu... bu bir sanat eseri soygunuydu.
Это было не просто убийство, это было похищение картины.
Bay Brennan, Kaos federal bir cinayet soruşturmasında şüpheli. Ve açıkçası siz de Woodward veya Bernstein değilsiniz.
Мистер Бреннан, Каос подозреваемый в расследовании убийства на федеральном уровне.
Bu, diğerlerinden çok daha vahşice işlenmiş bir cinayet.
- Это более жестокое убийство, чем другие.
Ne saklıyorlarsa da bu bir cinayet diyor.
Это говорит о том, что неважно, что они скрывают, произошло убийство, Каролина получит ордер на обыск.
İki gün önce bir cinayet işlendi.
Я...
Bu bir cinayet.
- Это убийство.
4 yıl önce başka bir cinayet davası için Bay Sweeney'i temsil etmediniz mi?
Вам довелось присутствовать во время другого убийства в доме мистера Суини четыре года назад?
Sonra birdenbire bir cinayet tanığı ortaya çıktı ve onca insanın arasından kimliğimi tespit etti?
И вдруг, внезапно, свидетель убийства появляется из ниоткуда и указывает именно на меня?
Haklısın, şehirden bir gün boyunca uzak kaldın ve birden sokağın karşısında çok detaylı bir cinayet işlendiğini buldun?
Ага, ты всего как день уехала из города, так ты и тут уже накопала заговор с целью убийства в соседнем доме.
Bir cinayet davasında potansiyel.. .. şüpheli olarak gösterildiniz Bay Lowan.
Вы стали потенциальным подозреваемым в расследовании убийства, мистер Лоуэн.
Üç gece önce, Montague Sokağındaki, ahırlarda.. .. bir cinayet işlendi.
Три ночи назад, в кооперативных конюшнях на улице Монтегю, произошло убийство.
Bir cinayet soruşturmasına dahil olan herkesin ifadesini almak isteriz.
Мы хотим получить заявленияот всех, кто замешан в расследовании убийства.
Başka bir cinayet davasında tanık olmaya hiç niyetim yok.
Я не хочу стать свидетелем в ещё одном убийстве.
O bir cinayet kurbanı. Ve olay daha yeni oldu.
Его убили, и это случилось недавно.
Artık bir cinayet soruşturması söz konusu olduğuna göre bize konuyla alakalı ayrıntıları anlatacağınızı umuyoruz.
Раз уж теперь это расследование убийства, мы надеемся, вы расскажете нам о некоторых важных деталях.
Bunun bir cinayet suçlaması olduğunu görüyorum, ve müvekkiliniz suçlu ise idam cezası alabilir.
Как я вижу, это дело об убийстве, и если оно будет доказано, ваш клиент возможно будет приговорен к смерти.
Kısa bir süre önce, Fox'un eski evinde bazı eski vakalarla benzer yönleri olan bir cinayet gerçekleşti.
Только что произошло убийство в бывшем доме Фокса, по признакам совпадающее с тем же делом.
Brad cinayet silahını evde bir yere bırakmayacak kadar zeki.
Бред слишком умен, чтобы выбросить орудие убийства в доме.
Yani diyorsun ki... cinayet silahı bir belgesel filmi miydi?
Итак, ты утверждаешь, что орудием убийства послужил документальный фильм?
Kendisi için hırsızlık yapan ve cinayet işleyen adamlar bulan narsist bir manipülatör.
Самовлюбленную манипуляторшу, которая заставляла мужчин красть и убивать ради нее.
SEC'in cinayet soruşturmasına nasıl bir yardımı olacağını anlamadım Ajan Booth.
Мне всё ещё не ясно, как Комиссия может помочь расследованию убийства, Агент Бут.
Onlarca yıldır kullanılmadı. Cinayet silahından bir şey çıktı mı?
Его не используют много лет, а как у вас с орудием убийства?
Bir cinayet soruşturmasını Sweets'e mi bırakacaksın?
Знаешь, Свитс, хочет взять часть моей работы на себя. Хочешь, чтобы Свитс расследовал убийства?
Ama işin içinde cinayet var, özel bir durum bu.
- Но есть особое обстоятельство, причастность к убийству, и у Бута есть секретный допуск.
Cinayet gecesi Ana'nın evinde olduğunu söyleyen bir sürü tanık var. Ağlıyormuşsun çünkü ona aşıkmışsın, Göttenbacak.
У нас куча свидетелей, утверждающих, что ты был возле дома Аны после её убийства, рыдающий, так как любил её, индюк.
Yayınımıza nasıl girildiğini bilemiyoruz ancak az önce seyrettiğiniz yayının canlı olduğu ve Grayson'ların evinden verildiği anlaşılıyor. İnsanı dehşete düşüren kareler Conrad Grayson'u bir dizi yasa dışı eylemi itiraf ederken gösteriyor buna terörizm, çetecilik, yalan söyleme ve cinayet dâhil.
Ни слова о том, как наш сигнал был кооптирован, но, похоже эта трансляция был в живую из дома Грейсонов... шокирующие кадры, показывают Конрада Грейсона признающегося во многих незаконных действиях, в том числе терроризм, заговор,
Bir polis memuruna cinayet teşebbüsü gerçekleşmiş.
Это покушение на убийство офицера полиции.
Anne, dışarda Cinayet Şube'den bir dedektif var.
Мам, здесь детектив из главка за дверью.
Herhangi bir sorun çıktığında, cinayet ilk eylem tarzı mıdır?
Убийство, как лучшее решение любой проблемы?
Bir yıl önce müzede.. .. tanık olduğunuz cinayet hakkında.
По поводу убийства в музее, свидетелем которого вы стали год назад.
- Evet cinayet mahalline yakın bir yere hiçbir şey bırakmayacak kadar zeki.
- Да, он слишком умён, чтобы оставить что-либо близко от места преступления.
Jupiter kasabası, iki haftada dört faili meçhul cinayet ve bir kayıp vakasıyla mücadele içerisinde.
Город Юпитер во власти страха уже вторую неделю, от четырех нераскрытых убийств и пропавшего ребенка, которого до сих пор разыскивают.
Fakat elimizde bir yığın cinayet ve kayıp bir polisimiz var. Bizi tanısanız iyi edersiniz.
У нас куча убийств и к тому же, пропавший коп, поэтому ожидайте знакомства с нами.
Acil bir dedektif, Olay Yeri İnceleme, Trafik Şube ve Cinayet Şube'ye ihtiyaç var.
Нам нужен дежурный следователь, криминалисты, дорожная полиция и отдел спецрасследований.
Bana cinayet komplosu kuruldu ve şimdi canımız uğruna kaçıyoruz ama senin tek umursadığın, bir İranlı kabine bakanının... -... oğlu olan Amir'i bulmak.
На меня повесили убийство, за нами гонится убийца, но ты зациклилась на том, чтобы найти Амира, который чисто случайно оказался сыном члена правительства Ирана.
Eski vakalardan birinde, Dick cinayet masası dedektifi gibi davranarak bir olay yerinden çok önemli kanıtlar çalmıştı. Ve bunu Flynn'i, Provenza'yı ve Amir Pope'u taklit ederek yapmıştı.
В последний раз, когда мы с ним сталкивались, он выдавал себя за детектива отдела убийств, сбежал с места убийства с важными уликами, и выдавал себя за Флинна, Провензу и шефа Попа.
Cinayet nedeniniz vardı. Evin dekorasyonu sizin için ciddi bir problemdi.
И у вас был мотив... чересчур серьезная нелюбовь к декору.
Belki de, ama benim önemsediğim şey... harika bir hizmet kaydı var, aklı yerinde, ve B.P.D. yeni bir dedektif yerine, kendini adamış cinayet masası analistini, işe almamız gerektiği hakkındaki düşüncemi kabul etti.
Возможно, но меня интересует только... что у неё прекрасный послужной список, хорошая психологическая оценка, и департамент принял мой аргумент, что на данный момент мы больше нуждаемся в аналитике, чем ещё в одном детективе.
Branch cinayet davasında bir şüpheli bulmuş.
Брэнч нашел подозреваемого в убийстве.
Andrew Mallory'nin cinayet dosyasının bir kopyasını iste.
Попроси у них копию дела по убийству Эндрю Мэллори.
Eskiden Cinayet Masası'nda olan bir arkadaşıyla konuşmuş, o da...
Нет. Он поговорил с другом, который работал в уголовном розыске и он сказал...
Baktım ancak, tutanakla savcının cinayet kitabı arasında bir tutarsızlık gördüm.
Да, и вообще-то я нашел несоответствие между тем, что написано в дополнительном отчете, и тем, что лежит в папке с материалами по делу.
Cinayet kitabına göre, ön bahçede bir avcı bıçağı bulunmuş. Memur Jake tarafından...
В материалах дела указано, что охотничий нож был найден на лужайке офицером Джейком...
Max, cinayet esnasında dışarıda yürüdüğünü iddia ediyor. Onu gören bir komşuya ihtiyacımız var.
Макс утверждает, что был на прогулке, когда произошло убийство, нам нужен сосед, который видел бы его.
Kazanılması gereken bir davaydı ama kaybedildi. Çünkü ortada cinayet silahı yoktu.
Дело, которое обвинение выиграло бы, будь у него орудие убийства.
Bu bir cinayet.
Это убийство!
Belki de kız havuza düştü ve- - 15 yaşındaki bir kızın boğulması ikinci derece cinayet mi olacak?
Может, она упала в бассейн, и он не смог её вытащить. Убийство второй степени за утопление 15-летней девочки?
Bir şüpheliye ikinci derece cinayet suçlamasında- -
Мы хотим предъявить обвинения в убийстве второй степени...
15 yaşında bir kız ve birinci derece cinayet söz konusu.
Мы говорим об убийстве первой степени 15-летней девушки.
Cinayet saatinde dışarısı soğuktu, bu da adli tıbbın arabada neden bir şey bulamadığını açıklar.
Out cold at the time of the murder, which explains why the forensics came back clean on the car.
bir cinayet işlendi 18
cinayet 342
cinayetler 19
cinayet mi 95
cinayetten 20
cinayet masası 86
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
bir cevap istiyorum 17
bir canavar 53
cinayet 342
cinayetler 19
cinayet mi 95
cinayetten 20
cinayet masası 86
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
bir cevap istiyorum 17
bir canavar 53