Bire bir tradutor Russo
528 parallel translation
Adamın iştahını kaçırmaya bu bire bir.
Этого хватило чтобы испортить человеку аппетит.
- Bire bir.
- Частный звонок.
Bunlar akşamdan kalmışlara bire bir gelir.
Вот. Действует моментально, снимает любое похмелье.
Diyelim yanlışlıkla Leningrad'a geldi adresi de bire bir aynı.
- Я его не впускала! Поймите вы, наконец, я сам вошел!
3... 2... Olasılık faktörü bire bir. Normale döndük.
3 к 1Е 2Е 1Е фактор веро € тности 1 к 1 ћы вошли в норму.
Ha bire birini bulup bırakırlar. Bir girerler, bir çıkarlar. Böylece ev sahipleri de her 10 dakikada bir kiraya zam yapar.
Они беспрерывно сбиваются в пары, разбегаются, вселяются, выселяются а хозяин повышает арендную плату каждые десять минут.
İncilden Tevrata kadar her konuyu tartıştık, her bölümünü, bire bir.
Мы снова будем обсуждать Библию, Происхождение, часть первая, стих первый.
Bire bir olur.
Когда один на один, да.
Kesinlikle durdurmaya bire bir.
Любого остановит.
Birden bire bir kitap yaratmamı beklemiyorsun, değil mi?
Вы хотите, чтобы я что-нибудь набросал?
İşi için bire bir.
А ему идёт этот цвет!
Size çok uyduğunu düşündüğüm bir meslek. Katilin Amerikalı rolündeki şu gizemli suç ortağını oynamak için bire bir.
Эта профессия, полагаю, дает Вам возможность перевоплотиться в таинственного американца, который был сообщником убийцы.
Aydan gelen sinyalle bire bir örtüşüyor.
Она идентична той, которой помечена передача с поверхности спутника.
Boone'da ürettiklerinin bire bir kopyası olacak. - Sahiden mi?
Это точная копия ресторана, который они построили в Буне.
14. Yüzyılda, o zamanın görevlilerinin anlattığına göre... 1362 yılının Nisan ayında Stonehenge yakınlarındaki... Wyle köyünde birden bire bir adam ortaya çıktı.
В 14 веке, согласно летописям того времени... этот человек внезапно появился в деревне Уайл близ Стоунхенджа... в апреле 1362-го года.
Sonra birden bire bir ses duydum çok derinlerden toprağın içinden geliyor gibiydi.
И вдругя усльшал скрип - ужасньй звук, раздающийся из недр земли.
Hiçbir anlama gelmese de insanları korkutmakta bire bir.
Это ни о чём не говорит, но всегда пугает людей.
Testi bire bir olarak yapacağım.
Я протестирую вас один-на-один по каждому разделу.
Çok bire bir düşünüyorsunuz.
Вы воспринимаете рекламу слишком буквально.
Önünüzdeki isimlerle bu listedeki isimler bire bir aynı.
Список выживших перед вами идентичен этому списку имен.
Ve bilgisayardan gerekli bilgileri bire bir çekmemiz için de bir 10 saniyeye....
А потом 10 секунд, чтобы остаться один на один с компьютером, и загрузить "штучку".
Bire bir, adam adama.
Один в один, по-мужски.
Binicisi Steve Donoghue. Bir boy farkla, bire altı vererek kazandı.
Ставки шесть к одному.
Birden bire fazla gelenekçi olma, tamam mı? Bir tepki gelecek.
Не становись вдругтаким джентльменом, могут быть последствия.
Eğer kuzuları kaybolduysa, bire on ihtimalle bir tilki ya da yaban kedisi yüzündendir!
Если пропадают ягнята, то я ставлю десять к одному, что это лисица или дикая кошка!
Bir mil kadar kovalamış ve adam birden bire direksiyonu kırmış ve olan olmuş.
ѕреследовал его приблизительно одну милю и внезапно парень свернул в сторону, и вот.
New York City'de alışveriş yapan herkes... birden bire Macy'i sadece halkın refahını düşünen... bir hayırseverlik timsali olarak görüyor.
Teпepь кaждый пoкупaтeль Hью-Йopкa cчитaeт Meйcи вeликoдyшным. Дyмaющим тoлькo o пoльзe для нapoдa.
Bana bir şehit göster, bire dört bahse girerim ki çulsuz kalır.
Покажите мне мученика, и я Вас побью 4 к 1, что у него нет денег.
- On bire karşı bir.
- Нас одиннадцать.
Bire beş bahse varım George Pratt, senin ilk çocuğun şaşı ve onun buruşuk bir alnı olacak.
Ставлю пять, Джордж Пратт, что у твоего первенца будет косоглазие!
Bir gün, trafik ışıklarından geçmeye çalışıyordum ve arabalar etrafımda birikmeye başladılar ve birden bire, Sam adlı bir adam beni elimden tuttu.
Хотя это произошло не сразу. А потом однажды я училась переходить улицу, не видя светофора. Вокруг меня как сумасшедшие сновали машины.
Bir noktadan sonra birden bire bu işin ne kadar yukarılara dayandığını merak ettim ve sonunda onun paranoyası bana da geçti.
.. и её паранойя наконец достала меня.
Rickmansworth'da bir kafede kendi başına oturan bir kız, birden bire neyin yanlış gittiğini fark etti ve dünyayı nasıl daha güzel ve mutlu bir yer yapabileceğini keşfetti.
неожиданно пон € ла, что же все это врем € в ее мире было не так и осознала, как можно сделать мир счастливым.
... ve şimdi onikiden bire. Üç haftalık grev. Harika bir memur zaferi!
Раньше с часу до двух, теперь с двенадцати до часу.
İnsan yapısı tek bir ses yok ve birden bire Mozart.
Они не слышали даже человеческого голоса, и вдруг Моцарт.
Birden bire... Bir akraba
Неожиданный родственник
Bir Vulkan barış girişimine birden bire kucak açacak kadar ciddi mi?
Настолько большой, что его руководители вдруг внезапно примут вулканскую мирную инициативу?
Genç prens, birden bire, kalabalık arasında daha önce hiç görmediği bir şey görür.
Однако, внезапно сквозь толпу молодой принц увидел нечто, чего он никогда до этого не видел.
Lisa, Burns bir vampir değil, ayrıca olsa bile gizli saklanma yerini birden bire bulmayacağız.
[Skipped item nr. 250] А даже если и вампир, нам не найти его потайную комнату.
- Tamam o zaman, biz de Lloyd ile bire bir oynarız.
Видимо у нас тут азартный игрок, Гарри. Ага
Cadiz yerine birden bire, bütün yolcuların köle olarak satıldığı, belirsiz bir Arap sultalığına gemiyi yönlendirdiler.
Вместо Кадиза они направились в некий арабский султанат, где всех пассажиров продали в рабство.
Birden bire iyi bir doktor olacaksın.
И Вы уже хороший врач.
Bir hafta sonra birden bire kazma işini bırakıp 3,5 km. ötedeki ikincil üsse dönmemiz emredildi.
Через неделю, нам неожиданно приказали прервать раскопки и переместиться на нашу вторую базу в двух милях оттуда.
Başlangıçta bilmiyordum ama baygın bir halde yatarken uzun bir süre onu inceledim. Birden bire hatırladım.
- Я сначала сомневалась, но пока он был без сознания, я его долго рассматривала, пока не вспомнила :
Yani adamım için büyük bir para ödediğimi biliyorlar. Birden bire ateş olamayan yerden duman çıkmaz diye düşünmeye başladılar.
Вы знаете, они видят я плачу большие деньги связь для моего мальчика, они начинают думать, что "там, где есть дым без огня не бывает" логика.
Daha önce politikaya ilgi göstermemişsen dışarıdan bir etki altında kalmadan, birden bire etrafta deli danalar gibi koşuşturup kendi hükümetini devirmeye çalışmazdın.
Вы никогда не интересовались политикой поэтому маловероятно, что вы начнете бегать вокруг пытаясь свергнуть собственное правительство если только вы не находились под влиянием чужаков.
Birden bire ortaya çıkmışlardı. Sağımda 50 mil kadar uzağımda bir tane vardı.
И вот в милях 50-ти справа от меня внезапно возник город.
Ardından vuruluyor, kariyeri bile bitmiş durumdayken, birden bire gelen büyük bir başarı.
Его подстрелили. Карьера разрушена. И он пользуется большим успехом.
Birini seçersin ve birden bire o insan artık kalabalığın bir parçası olmaktan çıkar.
А потом - останавливается на каком-то человеке? И человек выделяется из толпы.
Birden bire "Bir hafta içerisinde öleceksin" diyen o korkunç kadının ortaya çıktığını duydum.
Я слышала, что там внезапно появляется страшная женщина которая говорит "ты умрешь ровно через семь дней".
Bir yetenek ajansı var, ve müşteri sayısı şu anda sadece bire inmiş durumda.
Владелец агенства по поиску талантов. Пока у него единственный клиент.
bir şey değil 1063
bir tanem 228
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
biraz 988
bırak beni 1950
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
bir tanem 228
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
biraz 988
bırak beni 1950
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birisi 209
birini 32
bir gelişme var mı 30
bırakıyorum 119
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir ay sonra 33
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29
birini 32
bir gelişme var mı 30
bırakıyorum 119
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir ay sonra 33
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29