Bu müzik tradutor Russo
815 parallel translation
Bu müzik sesi nereden geliyor David?
Что это за музыка?
Bu müzik değil!
Это не музыка!
Bu müzik, temizlikçi kadının cesedi bulduğunda Prebble'nin gramofonunda çalan müzik.
Эта запись звучала на патефоне Прэбла когда уборщица обнаружила его тело.
Üzgünüm, eğer kabaysam özür dilerim... fakat bu müzik kutusu bir zamanlar bana aitti...
Извините, если я груб... но эта шкатулка принадлежала мне когда-то...
Bence bu müzik biraz fazla hızlı.
Музыка быстровата, не так ли?
- Bu müzik ne böyle?
- Что это за музыка? - Бах.
Sonra ben de plağını aldım, çünkü bu müzik beni...
Потом я купил эту пластинку, потому что эта музыка навевала...
Beni eve alıyorsunuz, içki ikram ediyorsunuz, sonra bu müzik açıyorsunuz...
Вы предлагаете мне выпить, включаете музыку, заводите разговор о вашей личной жизни.
Adelaide, bu müzik de ne?
Аделаида, что это за музыка?
İşte bu.Bu müzik Cennet'i açıyor.
- То что нужно!
Bu müzik her neyse, oradan geliyor.
Что бы это ни была за музыка, она доносится снизу.
Bu müzik!
Эта музыка!
Bu müzik kanında var.
Она у тебя в крови!
Kelimeler işe yaramadığında, bu müzik ruha işler.
Она проникает в душу, когда слова бесполезны.
Bu müzik bu müzik onu geri getiriyor!
Это музыка! Это музыка привела его назад!
Bu müzik onlar için her şey.
Кроме музыки, у них ничего нет.
Bir müzisyene müzik sevmediğini söylemek gibi bir şey bu.
Это как сказать музыканту, что не любишь музыку.
Mekanik aletler ve müzik aletleri koleksiyoncusu biri olarak bu, kariyerimin doruk noktasıdır.
Это вершина моей карьеры коллекционера музыкальных и механических инструментов.
Ben daha da ileri gideceğim. Sanırım bu kutu sigara içenlerden müzik sever müzik sevenlerden de sigara tiryakisi çıkartacak. Sansasyonel bir şey!
Я даже скажу больше : она сделает курильщиков меломанами и наоборот.
Cüzdanı açtığında tam karşısındasınız. Tüm istediği müzik de bu.
И когда он будет открывать его - какая ещё музыка ему нужна?
Müzik dersleri dışında hiçbirşey elde edemedim. Bütün kazancım bu oldu.
Я получала только уроки музыки.
- İşte müzik bu.
- Музыка.
Ne tür bir müzik bu be?
Что это за музыка такая?
Bu yıldızı istediğin zaman yeni ve.. .. heyecanlandırıcı, ateş ve müzik yüklü başka bir yıldızla değiştirebilirsin.
Эту звезду ты можешь поменять в любое время на новую, свежую, вооруженную огнем и музыкой.
Yumuşak ışıklar. Romantik müzik. Bütün bu süslemeler!
Мягкий свет, романтическая музыка, всё как полагается.
Bu kadar müzik yeter!
Хватит, надоел уже! Сколько можно! - Что это за птица?
Ona diren. Müzik bu şekilde devam etsin.
Продолжай такую же музыку.
Bu şekilde, modern dansla ilgili müzik parçaları katabiliriz. Ama rüyada, hala kostümlerimizi kullanabiliriz.
Таким образом, мы сможем вставить современные танцы, а в его мечтах по-прежнему использовать наши костюмы.
Bu güzel müzik nereden geliyor?
Там живет пианист, в своей квартире-студии.
Bakalım bu eşine az rastlanır müzik kutusu hakkında ne düşünüyorsunuz.
Посмотрим, что Вы думаете об этой редкой итальянской шкатулке.
Bu komik, müzik hakkında hiçbir şey bilmem.
Я совсем не разбираюсь в музыке.
Bu klasik müzik, değil mi?
- Это классика, да ведь? - Да.
Yaratıcı kişiye bu tehlikeli macerada yol gösteren gizli mekanizmayı bilmek Tanrı'ya şükür, şiir ve müzik için imkânsız olan resim için mümkün.
Нам хотелось бы знать, что именно движет создателей на пути творения. Это, быть может, очень трудно сделать для поэзии и музыки, однако в случае с живописью наблюдать творческий процесс намного проще.
Bu senin düğünün, evlat. Gelmiş geçmiş en güzel düğün olacak. Müzik, ışıklar ve şarkı olacak...
Будет большой приём с музыкой, огнями и оркестром.
Müzik kutusundaki şarkı değil mi bu?
Это ведь мелодия из музыкальной шкатулки, да?
- Bu otel, teras, müzik grubu zenginlik ve sen.
Этот отель, терраса, оркестр... Эта роскошь... И Вы.
Ve bu eve yeniden müzik getirdiniz.
А вы вернули музыку в наш дом.
- Sen istirahat verdin. Bu obelisk üstündeki semboller müzik notaları.
Символы на обелиске - не слова, это ноты.
Bu beyefendi karısının mink etolünün rengine uyan bir müzik seti bakıyor.
Этот господин подбирает проигрыватель под цвет норки своей жены.
Bu gece kale harabelerinde.. her yıl olduğu gibi havai fişek gösterisi ve Belediye meydanında Dans ve Müzik var
( ИЗ МАШИНЫ ) ВЕЧЕРОМ, В ПОЛНОЧЬ НА РУИНАХ ЗАМКА ГИГАНТСКИЙ ФЕЙЕРВЕРК..... И КАК ОБЬIЧНО ТАНЦЬI..... НА ГЛАВНОЙ ПЛОЩАДИ!
Bu akşam müzik dinleyecek havada değilim.
Нет, сегодня мне не хочется слушать музыку.
Adelaide, bu çalan müzik.
Аделаида, эта музыка.
AÇlK ARTTlRMA... bu şahane müzik aleti yalnızca 25 sent.
Двадцать пять центов за прекрасный музыкальный инструмент.
Şimdi, bu güzel sabahı kışkırtıcı, hıçkırtıcı, sallayıcı, kollayıcı, uyandırıcı bir müzik ile selamlayalım! Arkadaşımdan küçük bir yardım alayım!
Сейчас, для поддержки утренних занятий всякая вам бам-зум-бум, пробуждающая музыка с небольшой помощью от моих друзей!
Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor. Ve burada bendeniz, Super Soul, siz tüm dinleyenlere iyi müzik sunmak adına bilinçsizliğin akışıyla şakalaşıyor ve basit yaftaları pazarlıyorum.
Bсе миролюбивые христиане готовятся пойти в церковь этим утром, и здесь я действительно ваш, да, Suреr Sоul, подтрунивающий над потоком сознания и жонглирую этими словечками ради представления хорошей музыки для всех слушателей вокруг.
Ama bugün, bu Pazar sabahı, hayatımda ilk defa olarak, ve bu KOW radyo istasyonu yayına başladığından beri ilk olarak, her zaman yaptığım şeyin ve müzik çalmanın dışına çıkıp size küçük bir öykü anlatacağım.
Но я здесь в воскресенье, впервые в моей жизни и действительно впервые с начала существования радиостанции KОW не только ради диджея и ради моего дела, но для того, чтобы рассказать вам маленькую историю.
Bürokratik ekonominin diktatörlügü sömürülen yiginlarina önemli sayilabilecek bir seçim payi birakmaz çünkü tüm kararlari kendisinin vermesi gerekmektedir ve bu nedenle, yiyecek, müzik veya baska bir seyle alakali olsun ondan bagimsiz bir sekilde yapilan seçimler ona karsi bir savas ilani anlamina gelir.
Диктатура бюрократической экономики не предоставляет эксплуатируемым массам значительной свободы самовыражения, она обладает монополией на любой выбор и довольно болезненно относится к любому выбору, сделанному не по её воле ; даже если он касается еды или музыки, система считает его призывом к уничтожению и решительно пресекает.
Bu yaz gecelerinde, komşumun evinden müzik sesi eksik olmadı.
Летними ночами из дома моего соседа гремела музыка.
- Bu tuhaf müzik de nesi?
- Что за странная музыка?
Bu kadar müzik yeter çocuklar.
Пoкa xвaтит, peбятa.
Bu güzellik zekâ ve gençliğe kadınları daima bir şiir gibi sevmiş ve aşkı bir müzik gibi yaşamış kocaman ailemize büyük bir coşkuyla hoş geldin diyorum.
Я испытываю огромное волнение, видя, что эта красивая и умная девушка входит в лоно нашей большой семьи, которая всегда любила женщин,.. ... как поэзию... И воспевала любовь, как воспевается музыка.
müzik 464
müzik yok 25
müzik mi 28
müzik başlar 28
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu muhteşem 145
müzik yok 25
müzik mi 28
müzik başlar 28
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu muhteşem 145
bu müthiş bir şey 23
bu mümkün 171
bu muydu 42
bu mümkün değil 419
bu mükemmel 158
bu mümkün olamaz 17
bu müthiş 75
bu mümkün 171
bu muydu 42
bu mümkün değil 419
bu mükemmel 158
bu mümkün olamaz 17
bu müthiş 75