Hiç de tradutor Russo
13,400 parallel translation
- Hiç de bile yahu.
- О нет, нет, нет.
Hiç de bile yahu.
Это определенно не так.
- Hayır, hiç de bile.
Нет.
Sana hiç yalan söylemedim ve hiç de söylemeyeceğim.
Я никогда не лгал тебе. И не стану лгать когда-либо.
Hiç de etmezdi, değil mi?
И никогда бы не понравилось, верно?
Hiç de korkutucu değil.
Совершенно не угрожающе.
Hiç de bile.
Совсем не проблема. Я...
Hiç de bile Casey.
Это неправда, Кейси.
Benimki hiç de fıstık kadar değil.
Говорю вам, мой не похож на арахис.
Ve bu hayvanlar hiç de masum değiller.
И эти животные вряд ли невинны.
- Hiç de bile.
Это не про меня.
Bana bak kadın, işler bügün hiç de iyi gitmedi.
Слушай, женщина, сегодня все было очень плохо.
Bahse varım, şu Pritchard hiç de tahmin edilebilir birisi değil, değil mi?
Этот Притчард... Спорю... Спорю, он совсем непредсказуемый, да?
Hiç de bilmedi.
Не знает.
Hiç de değil.
Вовсе нет.
- Hiç de değil.
Нет.
Jamaikanlara son iş verdiğimizde işler hiç de iyi gitmedi.
- В последний раз мы нанимали ямайцев. Вышла полная херня.
Bu hiç de doğru değil.
Это же... Это же не нормально.
Imm aslında evet. Artık Lindsay de olmadığına göre hiç dekoratör tavsiyen var mı?
Да, теперь, когда я уволил Линсди, у тебя есть какие-нибудь декораторы на примете?
- Hem de hiç!
- Никогда! - Что?
- Daha önce hiç içmemiştim de...
Я никогда раньше не напивался, так что...
Benimle de hiç konuşmaz.
Что ж, да, Он никогда не говорит со мной
- Hem de hiç, hayır.
Ни капельки, нет.
Avukatlarına gelince de, hiç itiraf edecek bir tipe benzemiyor.
А что касается ее адвоката, то он и вовсе не смахивает на человека, который бы во всем сознался.
İşler hiç olmadığı kadar kasvetli de gözükse kahramanlar her zaman bir yolunu bulur.
Даже если дела идут очень плохо. герои всегда найдут выход.
Mike, sen de hiç bu ilişkiyle ilgili bir şey söylemedin çünkü...
Майк, а ты никогда не говорил об этих отношениях, потому что...
Ama Sharon Beck hiç kimseye iyi davranmamıştır ki ne bana, ne benden önce beraber olduğu adama, ne de ondan önceki adama.
Но Шэрон Бек ни к кому хорошо не относилась Ни ко мне, ни к парню, с которым она была до меня Или к парню до него
Onun için üzgün değilim, hem de hiç.
Мне её совсем не жаль
Ne duygusal ne de fiziksel olarak... hiç yanımdan değildin,
Тебя не было... в эмоциональном плане или физически, так что...
Yani ne sen, ne de Patricia bu Canavar'ı hiç görmediniz.
На самом деле, ни Патрисия, ни ты никогда не встречали Зверя.
Hiç öğün kaçırıyor gibi de durmuyorsun.
А ты, похоже, не особо голодал.
Bu gemide helikopter olmadan hiç seyir yapmadık. - Şimdi de yapmaya niyetim yok.
Этот корабль не ходил без вертолета и начинать не хочется.
Geliyorlar Foster. Hem de hiç beklemediğin kadar çabuk.
* Мы должны его остановить, или нам всем конец.
Biliyor musun, anlattığın "O ölürse, ben de ölürüm," efsanesi hiç mantıklı gelmemişti zaten.
Знаешь, весь этот миф о том, что "он умрет - ты умрешь", всегда казался мне бессмысленным.
Hem de hiç.
Никакого.
Ne hapisane ziyareti ne mektup ne erkek arkadaş ne de kız arkadaş, hiç biri yok.
Никаких визитов, жён, парней, подружек.
Ama Büro'ya götürecek kanıta ihtiyacım olduğunu biliyorsun. Elinde de hiç plan yok.
Но ты знаешь, что для бюро мне нужны доказательства, а у тебя их нет.
Hem de hiç.
Вообще.
Ben de eve hiç gelmiyorum.
И меня тоже.
Hiç diğer bütün insanların haklı, bizim de haksız taraf olduğumuzu düşündün mü?
Ты никогда не думал, что, может быть, это мы не правы, а не они?
O öpücük de hiç...
И... и этот... этот поцелуй был... был таким...
Hiç hem de.
Вовсе нет.
Hiç de bile.
Вовсе нет.
Belki de babamla hiç böyle şeyler yaşamadığımız için bana ağır geliyordur.
Может, меня это так ранит, потому что я никогда не проходил через это с моим отцом.
- Hiç de efendim!
Нет, сэр.
... tıpkı sizin de aklınızdan hiç çıkaramayacağınız gibi.
как и вас тоже.
Siz elinizdekileri yere bırakın, biz de bu hiç yaşanmamış gibi yapalım, tamam mı?
Положи вещи на место. Мы притворимся, что ничего не было, хорошо?
Ve siz iletişimi kestiğinizden beri de, onunla hiç konuşamadık.
И у нас не было возможности поговорить с тех пор, как вы, ребята, отрубили всё.
Lex Carnahan, seni soruşturma altında göreceğimi hiç düşünmezdim. Ama yine de çağırdınız.
Лекс Карнахан не ожидал увидеть вас под следствием и всё же вы меня позвали
Kaderinde belki de hırsızlığın olmadığını düşündün mü hiç?
Ты когда-нибудь думал, что, может, твоё предназначение больше не в этом?
Hayır, hem de hiç.
Она далеко от этого.
hiç de bile 279
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç denemedim 24
hiç değil 97
hiç dert değil 31
hiç de komik değil 48
hiç de fena değil 32
hiç değişmemişsin 157
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç denemedim 24
hiç değil 97
hiç dert değil 31
hiç de komik değil 48
hiç de fena değil 32
hiç değişmemişsin 157
hiç değişmeyeceksin 16
hiç değişmemiş 30
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
delia 49
hiç değişmemiş 30
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
delia 49